70. Yıldönümünde : Kırşehir Faciası
70. Yıldönümünde : Kırşehir Faciası
Adnan Menderes'in askeri darbenin ardından idamı demokrasi de kara bir leke olarak anılır ancak Adnan Menderes'in kendisi de demokrasi tarihimizde kara bir şekeye imza atmıştır : Kırşehir Faciası.Bu ismi veren ise Adnan Menderes'in korkulu rüyası Osman Bölükbaşı'dır.
Adnan Menderes'in askeri darbenin ardından idamı demokrasi de kara bir leke olarak anılır ancak Adnan Menderes'in kendisi de demokrasi tarihimizde kara bir şekeye imza atmıştır : Kırşehir Faciası.Bu ismi veren ise Adnan Menderes'in korkulu rüyası Osman Bölükbaşı'dır.
20 Temmuz 1954 yılında Türkiye Demokrasi tarihine kara bir leke sürüldü.Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir il iktidara oy vermediği için cezalandırıldı.
3 yıl sonra 1 Temmuz 1957'de Menderes, kin ve nefret dolu kararından dönerek Kırşehir'i tekrar il yaptı.
Ancak Kırşehir'e yönelik cezalandırıcı yaklaşım merkezde bir alışkanlık haline gelecekti.
Kırşehir birçok uzun vadeli yatırım dışında bırakıldı.
İlçe olmanın travması ile birlikte birçoğu Kırşehir'i terk ederek Ankara'ya göç etmek zorunda kaldı.
Bugün hala tartışılan Kırşehir'in yatırımlardan mahrum bırakılması ya da bir şekilde cezalandırılması geleneği o dönemden kalan bir yöntem olarak karşımıza çıkar.
***
Türkiye siyaset tarihine damga vuran o dönemin anadolu fırtınası olarak nitelendirilen Osman Bölükbaşı, Menderes'in ve Demokrat Partililerin korkulu rüyasıydı.
Kimse onunla tartışmaya girmek istemezdi.Meclis içinde ve dışında yaptığı konuşmalarda Menderes'i ve DP'yi ağır ve iğneleyici bir dille eleştiriyordu.
Menderes, Bölükbaşı'nın 1954 yılında yapılacak seçimlerde tekrar meclise girmemesi için elinden geleni yaptı.
Osman Bölükbaşı'nın partisi Cumhuriyetçi Millet Partisi , 2 Mayıs 1954 tarihindeki seçimlere 45 ilde katıldı.Sadece memleketi Kırşehir'de milletvekili çıkarabildi.
O milletvekillerinden birisi de kendisiydi.Osman Bölükbaşı'nın tekrar vekil seçilmesi Adnan Menderes'i çıldırttı.
Menderes hırsına yenilerek demokrasi tarihinde kara bir leke sürecek karara imza attı.Kırşehir'i ilçe yapacak, o dönemde ilçe olan Nevşehir'i il yaparak Kırşehir'i Nevşehir'e bağlayacaktı.
Kanun tasarısı meclise geldiğinde Demokrat Partili Milletvekilleri bile tepki gösterdi.
Tasarıyı inceleyen DP'li milletvekillerinden Muhlis Tümay, tasarının adaletli olmadığını vebale girmek istemediği için de başkanlıktan istifa etmişti.
Onun yerine Nevşehir Milletvekili Hasan Hayati Ülkü başkan seçilirken Osman Bölükbaşı, ''Neyse , ipimizi bir Nevşehirlinin çekmesi uygundur'' demişti.
Bölükbaşı ayrıca Kırşehir ile ilgili bu kararı '' Kırşehir Faciası'' olarak nitelendirdi.
Kendisi de bir demokrasi kurbanı olan Adnan Menderes ise Bölükbaşı'ya cevap olarak , '' Kırşehir Faciası diyorlar.Eğer memlekette ilçe kalmak ise , hemen söyleyelim ki , memleketimizde halen 500 ilçe vardır.Onlar da bu hale göre facia içindeler.'' demişti.
DP'li vekiller arasında kararın yanlış olduğunu düşünenler bir hayli fazlaydı.Parti içerisinde önceden gelen bir rahatsızlık da vardı.
Kırşehir Faciası, var olan rahatsızlığı iyice artıracak ve DP içinde ''19'lar olayı'' olarak bilinen muhalif hareket başlayacaktı.
Dönemin DP Kayseri Milletvekili Servet Hacıpaşaoğlu anılarında konu ile şunları yazar : ''DP siyasi hayatının en büyük yanlışını yapıyordu. Kırşehir ilini ilçe yapacaktı.Bunu , ilk duyduğumuzda inanamadık ; günün şakası sanmıştık.Sonradan öğrendik ki , gerçekten Kırşehir'i ilçe yapmak için gerekli çalışmalar yapılmaktadır.Şaşılacak şeydi.
Devleti, vatandaşın ayağına getirmek için bazı nahiyeleri ilçe, bazı ilçeleri de il yapmak isteyen bir iktidarın , 40 yıllık Kırşehir ilini ilçe yapmak istemesi anlaşılır şey değildi.
Bu kanunun gerekçesi ne olacaktı ? Kırşehir'in Millet Partisi'ne oy vermesi.Bu , Türk Toplumunda demokrasiyi getirmek isteyenlere karşı işlenmiş bir suç olabilir miydi ?
490'lık DP grubunun , 495 olması ya da olmaması neyi değiştirdi ? Buna karşılık , küçük bir siyasi partinin , 5 milletvekili çıkarması Türkiye'deki demokratik mozaiki tamamlayıcı olamaz mıydı ? Evet, DP iktidarı , görünürde Nevşehir'i il yapmak gerekçesiyle , aslında ise Kırşehir'i cezalandırmak için son derece ilkel bir tutum içine girmişti.''
Adnan Menderes demokrasi bir karşıtı bir tutum içerisinde sadece Kırşehir'i cezalandırmakla kalmamış, o dönemde CHP'ye oy veren Malatya'yı da ikiye bölerek Adıyaman'ı il yapmıştı.
Karar 20 Temmuz'da resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.Türkiye Demokrasi tarihine kara bir leke sürüldü. Daha sonra 1957 tarihinde erken seçim gündeme gelince , DP siyasal bir manevra yaparak 12 Haziran 1957'de Kırşehir'i tekrar il haline getirdi.
Ancak Menderes'in Osman Bölükbaşı'ya olan hıncı yüzünden daha önce Kırşehir'in ilçesi olan Hacıbektaş ve Kozaklı Nevşehir'de kaldı.
Buna rağmen Osman Bölükbaşı Ekim ayında yapılan seçimde yine Kırşehir'den milletvekili seçilerek meclise girmeyi başarmıştı.
Kırşehir 'Demokrasi Kurbanı'' olmuştu. Adnan Menderes de 1961 yılında yine demokrasi tarihimizde kara bir leke olarak anılacak olan 61 darbesiyle indirilerek idam edildi.
Adnan Menderes de ''Demokrasi Kurbanı'' olmuştu. Demokrasinin ve adaletli yönetimin değerini iyi bilmek lazım çünkü bir gün herkese lazım olacak.
Sonraki süreçte mecliste Kırşehir'e iade-i itibar meseleleri görüşüldü ancak konuşmadan öteye geçemedi.
Kırşehir'e iade-i itibar verilmesi ancak ve ancak bu süreçte uğradığı zararların telafisiyle mümkün olur ancak tam tersi bir durum söz konusu.
Umarım birgün bu hatadan dönülür ve Kırşehir hak ettiği noktaya ulaşır.
Ömer Duran
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.