Öztürk açıklamasında kantin kiralarına getirilen yüzde 25 sınırlaması ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi ;   “Enflasyonun olumsuz seyri hiç kuşkusuz esnaflarımızı ekonomik olarak etkiledi. Faturalar, kiralar, SGK ve BAĞ-KUR primlerini ödemekte zorlanan birçok esnafımız kepenklerini kapattı. TESK Genel Başkanımız ile istişarelerimizde esnaflarımızın bu durumdan en hafif şekilde etkilenmesi yönünde çalışmalar yapıyoruz. Bunlardan biri de işyeri kiralarındaki artışlara konutlarda olduğu gibi sınırlama getirilmesiydi.   Genel Başkanımızın Cumhurbaşkanımıza sunmuş olduğu teklif kabul edilerek Milli Eğitim Bakanlığınca kantin kiralarındaki artışın en fazla yüzde 25 oranında olacağı açıklandı. Elbette ülkemiz için olumlu yankı uyandıran bu haber bizler için yeterli değildir. İlimizdeki bazı okullarda kantinci esnaflarımız bu oranda artış yapılan kira bedelini karşılayacak kadar satış yapamıyor. Esnafların adaletli şekilde kazanç sağlaması için Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan toplantılara Esnaf Odalarının da iştiraki sağlanmalıdır.   Kantinci esnaflarımızı bağlı bulundukları Bakkallar Odası temsil ederek onların haklarını aramalıdır. Bakkallar Odamızdan bir temsilci tüm okul kantinlerinin cirosunu çıkararak bu toplantıda sunmalı ve gerekli çalışmalar buna göre yapılmalıdır. Bizim isteğimiz bu yönde. Sistemin değişmesi gerekli. Esnaflarımızın hakkını aramak için bize fırsat sunulmalıdır.   Esnafımızın işinin aksamaması için imza atıyoruz ancak belirlenen fiyatların kantinci esnafımızı zorladığının farkındayız. Esnafımız ekmeğinin peşinde. Biz de onların hakkının peşindeyiz. Kiralardaki zam sınırının ciroya bağlı yapılması gereklidir. Belirli ürünlerin satışına kantinlerde izin verilmiyor. Ancak okulların etrafında marketler var. Öğrenciler istediği ürünü marketten alabiliyor. Bunun esnafa olumlu yansıması imkânsızdır.   Sadece kantinci esnafımız değil, tüm esnaflarımız için aynı sorunlar devam ediyor. Kırşehir gibi küçük şehirlerde esnaflarımızın kazancı da gideri de belli. Esnaflarımızı daha fazla sıkboğaz etmeye ve dükkân sahiplerinin insafına bırakmaya gerek yok. Belirli sınırlamalar ve kurallar konulsun; hem esnafımız hem tüccarlar hem de iş yeri sahipleri bu kurallar çerçevesinde işlerini yürütsün. Bu kuralların da esnafımızı yormayacak şekilde olmasına özen gösterilsin.”