Bilgehan Altaş , ''Müslüman Devletler Seslerini Yükseltmeli''
DÜNYA
10.05.2021 - 22:41, Güncelleme:
05.05.2023 - 17:12
Bilgehan Altaş , ''Müslüman Devletler Seslerini Yükseltmeli''
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Kırşehir Temsilcisi Bilgehan Altaş, İsrail güvenlik güçlerinin Mescid-i Aksa'da Müslümanlara saldırılarına tepki gösterdi.
HUDER Kırşehir Temsilcisi Bilgehan Altaş yaptığı yazılı açıklamada, "Mescid-i Aksa'da yaşananlar, sadece temel inanç ve özgürlüklerin kısıtlanması anlamına gelmemekte, İsrail'in yine terör ve güvenlik bahanesine sığınarak özelde Mescid-i Aksa, genelde de Kudüs'ün bütününü kendi topraklarına katma, bölünmez ve birleşmiş başkenti yapma hedefinde devam ettiğini göstermektedir.
Mescid-i Aksa'da Müslümanların ibadet etme özgürlüklerinin kısıtlanması çabalarının ve ibadet için gelenlere sık sık terör ve güvenlik bahanesiyle öldürmeye kadar giden şiddete dayalı fiili müdahalede bulunulması gibi davranışların en kısa zamanda bitirilmesi gerekmektedir. Hukuki Araştırmalar Derneği olarak bölgede barışın ivedilikle sağlanmasının en temel yollarından birisinin Filistin Devleti'nin dünyada tam anlamıyla tanınması ve haklarının iadesi olduğunu, İsrail'in 1967'den beri işgal ettiği Doğu Kudüs'teki işgal ve iskan politikasının bir an önce bitirilmesinin zorunluluğunu ve nihai olarak İsrail'in Harem-i Şerif'in kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı göstermesinin insani ve hukuki bir yükümlülük olduğunu İslam coğrafyasına ve dünya kamuoyuna duyurmayı bir görev bilmektedir.
Siyonizmin son kalesi korsan devlet İsrail'in bu tür uygulamalarını nefretle kınıyor, vicdanını kaybetmemiş uluslararası camiayı ve Müslüman devletleri bir an önce önlem almaya ve seslerini yükseltmeye davet ediyoruz" dedi.
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Kırşehir Temsilcisi Bilgehan Altaş, İsrail güvenlik güçlerinin Mescid-i Aksa'da Müslümanlara saldırılarına tepki gösterdi.
HUDER Kırşehir Temsilcisi Bilgehan Altaş yaptığı yazılı açıklamada, "Mescid-i Aksa'da yaşananlar, sadece temel inanç ve özgürlüklerin kısıtlanması anlamına gelmemekte, İsrail'in yine terör ve güvenlik bahanesine sığınarak özelde Mescid-i Aksa, genelde de Kudüs'ün bütününü kendi topraklarına katma, bölünmez ve birleşmiş başkenti yapma hedefinde devam ettiğini göstermektedir.
Mescid-i Aksa'da Müslümanların ibadet etme özgürlüklerinin kısıtlanması çabalarının ve ibadet için gelenlere sık sık terör ve güvenlik bahanesiyle öldürmeye kadar giden şiddete dayalı fiili müdahalede bulunulması gibi davranışların en kısa zamanda bitirilmesi gerekmektedir. Hukuki Araştırmalar Derneği olarak bölgede barışın ivedilikle sağlanmasının en temel yollarından birisinin Filistin Devleti'nin dünyada tam anlamıyla tanınması ve haklarının iadesi olduğunu, İsrail'in 1967'den beri işgal ettiği Doğu Kudüs'teki işgal ve iskan politikasının bir an önce bitirilmesinin zorunluluğunu ve nihai olarak İsrail'in Harem-i Şerif'in kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı göstermesinin insani ve hukuki bir yükümlülük olduğunu İslam coğrafyasına ve dünya kamuoyuna duyurmayı bir görev bilmektedir.
Siyonizmin son kalesi korsan devlet İsrail'in bu tür uygulamalarını nefretle kınıyor, vicdanını kaybetmemiş uluslararası camiayı ve Müslüman devletleri bir an önce önlem almaya ve seslerini yükseltmeye davet ediyoruz" dedi.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.