Yüksek Değerli Gösterilen Gayrimenkuller Üzerinden Kredi Vurgunu

Türkiye'de tasarruf tedbirleri adı altında mali kriz atlatılmaya çalışılırken çok sayıda firma da denetleniyor. Firma ve esnaflara yönelik denetleme faaliyetleri daha çok vergiler üzerine yoğunlaştırılıyor ancak özellikle esnaf ve hayvancılık kredileri ile ilgili ciddi bir çalışma yok. Her iki durum ile ilgili devletin ciddi anlamda zarara uğratılması söz konusu. Özellikle batırılan krediler iyi incelenmeli. Çekilen kredilerin birçoğunun ciddi karşılığı yok. İpotek verilen gayrimenkuller ile ilgili önemli problemler söz konusu. Birçoğunun gerçek değerinin çok üstünde ipotek ettirildiği düşünülüyor. Öncelikle organizasyon firmasıyla anlaşarak gerçek kişiler üzerine firma oluşuturuluyor. Oganizasyon firması çeşitli adresler de ofis ya da iş görüntüsü vermek için geçici masa ve sandalye alanları oluşturuyor. İş yeri kaydı yapıldıktan sonra sıra esnaf kredisi çekmeye geliyor. Yüksek bedelli esnaf kredileri çekmek için bir gayrimenkul gösterilmesi ve bunun ipotek ettirilmesi gerekiyor. Özellikle küçük ölçekli ve değersiz araziler ipotek olarak gösteriliyor ancak bunların gerçek değerinin çok üzerinde gösterilmeleri için bir takım müdahaleler de yapılıyor. Küçük bir örnek üzerinden gidecek olursak; gerçek değeri 100 bin TL etmeyecek arazilerin 600-700 bin TL değer biçilerek ipotek ettirildiği belirtiliyor. Bütün iş görüldükten sonra kredi batırılıyor ve zaten değeri düşük olan arazi bankaya geçiyor. Ya da asıl değerler riske edilmeden küçük ölçekli ipoteklerle aslında banka ya da devlet kaynakları riske atılıyor. Kredi batsa da batmasa da çeken için bir önem arz etmiyor. Yani sadece vergi incelemeleri üzerinden gitmektense batık kredilerle ilgili de ciddi bir çalışma yapılırsa yerinde olur. Bu konuyla ilgili kurumlar, bankalar ve ekspertizler iyi incelenmeli ; özellikle batık krediler üzerinden bu inceleme gerçekleştirilmeli.