YENİ YIL: 2017 HERKESE HUZUR MUTLULUK GETİRSİN

DİĞER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.12.2016 - 10:40, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

YENİ YIL: 2017 HERKESE HUZUR MUTLULUK GETİRSİN

      ‘Yeniyıl' denilince, gençliğimde aklıma hep tatil ve eğlence gelirdi. Hazırlıklar ve rezervasyon çok önceden yapılır, özellikle gürültülü müziğin eşliğinde saatler 24'ü gösterirken 'üç-iki-bir' geri sayımla gazino denen içkili eğlence mekânlarında 'felekten bir gece çalınarak' keyifler çatılırdı. Uzun lâfın kısası: İşret (içki) ile bulanıklaştırılan beyinlerimiz, güya 'şehvet'le (içki+eğlence = sanal zevk), yani gönüllerimiz yalancı, geçici= 'mükemmel mutluluk'la pekiştirilirdi… Meğer nefsimizin esiri olmuş, şeytana uymuş, kendimizi kandırmışız…  Ne kadar acı! Yine, 'yeniyıl' denilince aklıma içki, müzik, dansözlü eğlencenin yanı sıra 'kumar, şans ve talih oyunları'nın bol oynandığı bir gece de gelmektedir. Zira 'yılbaşı' denilen bu gidişat, 'eski ile yeni yılın’ buluştuğu o renkli gecelerde yaşananlar ve yaşanılacaklar yarın da bu günden ve dünden daha farklı olmayacak diye düşünüyorum. Yılbaşı kutlamalarına ilişkin radyo, televizyon, internet ve boyalı (renkli) basının 'işret ve şehvet'i özendirici, imrendirici yayınlar yapması, günümüzde de cazibeyi doruğa çıkarmaktadır. İç ve dış düşmanlarla işbirlikçileri mafyanın en tahripkâr silahlarından birisi de idarenin yılbaşı gecelerindeki hoşgörü ağırlıklı denetimsizliğini “kurt bulanık havayı sever” misâli fırsat sayıp; akıl almaz tuzaklarına kurbanlarını hep bu gecede düşürmesidir. Özellikle kendilerini 'hovarda' gören erkeklerin, içkili mekânlara eğlenmeye gelen kadın ve kızları 'içki mezesi' ve 'piyasa yosması' olarak tanımladıklarına Allah indinde tanıklık ederim. “Yılda bir kez içerek eğleniyorum, hayatın tadını çıkarıyorum! Bu benim hakkım değil mi?” deyip, meyhane masalarında sakilik ederek sarhoş olanlar; yeni yıl sabahı ayılarak sakinleştiklerinde; yeni yıla kavuştukları için Rabb’lerine secde ederek 'şükür namazı' kılarlar mı, kılmazlar mı bilemem? Amma ve lâkin malûm gecede içkili araç kullanırken ölen kazazede dostlarının acı haberini öğrenip; 1 Ocak günü imama uyup, “er kişi niyetine” kılınan 'cenaze namazı’nda saf tutarken bulurlar kendilerini… Ne diyeyim: “İnandığı gibi yaşamayanlar, yaşadığına inanırlar” diyenler haksız mı? Çok uzaklara gitmeye gerek kalmadan, eğer yakın çevreye dikkatli ve rikkatli bakılırsa içkinin akıl, ruh sağlığı ve aile düzenini bozduğunu gösteren sayısız ilginç örnekleri görebiliriz. Alkollü içkiler ve uyuşturucunun bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklarına,  iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdî ve toplumsal ahlâka verdiği zararlar anlatmakla bitmez. İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhuş, gasp ile bölücü, yıkıcı, kışkırtıcı terörün temelinde mutlaka alkol ve uyuşturucu bağımlılığının tetikçisi olan kara paralı ‘rant’ vardır. Sigara, alkol, keyif veren ve sair içkiler başta olmak üzere uyuşturucu bağımlılarında yaş ortalamasının düşmesi; iyiye değil, tehlikeli kötüye gidişin göstergesidir. Kahvehanede eğlencelik olarak oynanan kumarlar, kumarbazları doğurmuştur. “Bir kez içmekle bana bir şey olmaz!” diyenlerden çıkmıştır tinerciler, afyon, eroin, kokain bağımlıları, gaspçılar, hırsızlar, katiller…       Sözün özü: Tüm karamsarlıklar bir yana; yine de yeni 2017 yılının insanlık için sağlık, esenlik, başarı, huzur ve mutluluk ortamı içinde geçmesine vesile olmasını yüce Rabb’imden niyaz ederim. Hoşça kalınız.
      ‘Yeniyıl' denilince, gençliğimde aklıma hep tatil ve eğlence gelirdi. Hazırlıklar ve rezervasyon çok önceden yapılır, özellikle gürültülü müziğin eşliğinde saatler 24'ü gösterirken 'üç-iki-bir' geri sayımla gazino denen içkili eğlence mekânlarında 'felekten bir gece çalınarak' keyifler çatılırdı. Uzun lâfın kısası: İşret (içki) ile bulanıklaştırılan beyinlerimiz, güya 'şehvet'le (içki+eğlence = sanal zevk), yani gönüllerimiz yalancı, geçici= 'mükemmel mutluluk'la pekiştirilirdi… Meğer nefsimizin esiri olmuş, şeytana uymuş, kendimizi kandırmışız…  Ne kadar acı! Yine, 'yeniyıl' denilince aklıma içki, müzik, dansözlü eğlencenin yanı sıra 'kumar, şans ve talih oyunları'nın bol oynandığı bir gece de gelmektedir. Zira 'yılbaşı' denilen bu gidişat, 'eski ile yeni yılın’ buluştuğu o renkli gecelerde yaşananlar ve yaşanılacaklar yarın da bu günden ve dünden daha farklı olmayacak diye düşünüyorum. Yılbaşı kutlamalarına ilişkin radyo, televizyon, internet ve boyalı (renkli) basının 'işret ve şehvet'i özendirici, imrendirici yayınlar yapması, günümüzde de cazibeyi doruğa çıkarmaktadır. İç ve dış düşmanlarla işbirlikçileri mafyanın en tahripkâr silahlarından birisi de idarenin yılbaşı gecelerindeki hoşgörü ağırlıklı denetimsizliğini “kurt bulanık havayı sever” misâli fırsat sayıp; akıl almaz tuzaklarına kurbanlarını hep bu gecede düşürmesidir. Özellikle kendilerini 'hovarda' gören erkeklerin, içkili mekânlara eğlenmeye gelen kadın ve kızları 'içki mezesi' ve 'piyasa yosması' olarak tanımladıklarına Allah indinde tanıklık ederim. “Yılda bir kez içerek eğleniyorum, hayatın tadını çıkarıyorum! Bu benim hakkım değil mi?” deyip, meyhane masalarında sakilik ederek sarhoş olanlar; yeni yıl sabahı ayılarak sakinleştiklerinde; yeni yıla kavuştukları için Rabb’lerine secde ederek 'şükür namazı' kılarlar mı, kılmazlar mı bilemem? Amma ve lâkin malûm gecede içkili araç kullanırken ölen kazazede dostlarının acı haberini öğrenip; 1 Ocak günü imama uyup, “er kişi niyetine” kılınan 'cenaze namazı’nda saf tutarken bulurlar kendilerini… Ne diyeyim: “İnandığı gibi yaşamayanlar, yaşadığına inanırlar” diyenler haksız mı? Çok uzaklara gitmeye gerek kalmadan, eğer yakın çevreye dikkatli ve rikkatli bakılırsa içkinin akıl, ruh sağlığı ve aile düzenini bozduğunu gösteren sayısız ilginç örnekleri görebiliriz. Alkollü içkiler ve uyuşturucunun bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklarına,  iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdî ve toplumsal ahlâka verdiği zararlar anlatmakla bitmez. İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhuş, gasp ile bölücü, yıkıcı, kışkırtıcı terörün temelinde mutlaka alkol ve uyuşturucu bağımlılığının tetikçisi olan kara paralı ‘rant’ vardır. Sigara, alkol, keyif veren ve sair içkiler başta olmak üzere uyuşturucu bağımlılarında yaş ortalamasının düşmesi; iyiye değil, tehlikeli kötüye gidişin göstergesidir. Kahvehanede eğlencelik olarak oynanan kumarlar, kumarbazları doğurmuştur. “Bir kez içmekle bana bir şey olmaz!” diyenlerden çıkmıştır tinerciler, afyon, eroin, kokain bağımlıları, gaspçılar, hırsızlar, katiller…       Sözün özü: Tüm karamsarlıklar bir yana; yine de yeni 2017 yılının insanlık için sağlık, esenlik, başarı, huzur ve mutluluk ortamı içinde geçmesine vesile olmasını yüce Rabb’imden niyaz ederim. Hoşça kalınız.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.