Vatandaşlığa Geçen Suriyeliler Devleti Suçlamaya Başladı

GÜNDEM 14.03.2022 - 12:58, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Vatandaşlığa Geçen Suriyeliler Devleti Suçlamaya Başladı

Suriye'den gelip, Türkiye'ye sığınan bir aileyi anlatmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının nasıl kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş haline geldiğinin özeti gibiler. Sahar Zalt ve Mohamad Haj Rabee 9 yıl önce Türkiye'ye gelmiş, 2019'da vatandaş olmuşlar. 2019'a kadar iki çocukları olmuş, tüm tedavileri, doğumları Türkiye'de, ücretsiz olarak yapılmış. 2019'da vatandaşlığa hak kazandıktan sonra, statüleri de haliyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla aynı olmuş. Geçtiğimiz günlerde hastaneye gitmişler. Anne, 3.çocuklarına hamile. Sosyal güvenceleri olmadığı için, tedavi ücreti istenmiş. Bizim gibi olmuşlar yani. Sosyal güvenceniz yoksa parayla tedavi olursunuz. İstenen ücret de 200 lira civarı bir şey. "Paramız yok, biz bunu verecek durumda değiliz" demişler. Bu arada, anne 42 haftalık hamile.   Hastane yetkilileri de yardımcı olmak adına "Bari ayakta tedavi muayene ücreti olan 55 lirayı verin yatışınızı yapalım" demişler. Ödeme alındıktan sonra hastaneye yatış yapılmış, sağlıklı bir şekilde de doğum gerçekleşmiş. Sosyal güvence olmadığı için 2 bin 756 TL ücret çıkmış.   Aile ücreti ödememiş, haliyle doğum belgesini de alamamışlar. Asıl olay bundan sonra başlıyor. "Bizim paramız yok, vatandaş olduğumuza pişman olduk" diyerek Trabzon'da yerel yayın yapan 61medya'nın kapısını çalmışlar. Yaşadıklarını anlatmışlar.   Yerel site de "Siz nasıl hastanesiniz", "Trabzon'da Suriyeli Anne ve bebeğine yaşatılan mağduriyet yok sayıldı" başlığıyla iki haber yaparak Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesini hedef göstermiş. Doğum yapan doktorun adını vermişler.   Bakın, bu gördüğünüz ekran görüntüsü doğrudan yerel siteden alınma. Doktorun adını biz buzladık, adamın adını vererek açık hedef yapmışlar. Bunun adı gazetecilik değildir. Burada bir suçlu yoktur, bilakis günde belki de onlarca doğuma sokulan sağlık çalışanlarına sahip çıkılması gerekir. Ama bunun yerine hastane ve doktor, hem de kolaylık sağlamış olmalarına rağmen hedef gösteriliyor.    Kendi vatandaşlarına ücretli verilen hizmet, yabancılara, sığınmacılara ücretsiz veriliyor. Sığınmacılar, vatandaş olunca da sosyal güvence aranıyor. Ama bundan bile şikayetçiler. Bu olayın daha da enteresan bir yönü var.   Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü, çiftin, doğuma kadar tüm tedavilerinin özel hastanede yaptırdıklarını açıkladı. Demek ki paraları var. Çok acı bir tablo, kendi ülkemizde gerçekten ikinci sınıf vatandaş gibi yaşıyoruz sığınmacıların yanında.   Bunu kabul etmek, bu durumu "Ama onlar da savaştan kaçtı" diyerek meşrulaştırmak kabul edilemez.   9 sene olmuş geleli, 3 çocuklarını da Türkiye'de yapmışlar. Anne tek kelime Türkçe bilmiyor, sağlık hizmetini hep bedava almışlar. Vatandaş olunca da devleti suçluyorlar.   Yerel site de bu haksızlığa çanak tutarak, Kanuni Eğitim ve Araştırma hastanesini hedef gösteriyor.   Sözün bittiği yerdeyiz. Ama milyonlarca sığınmacı, milyonlarca kayıt dışı yabancıyla bu ülkenin ileriye gidebilmesi imkansız.   Sadece sağlık harcamaları bile ekonomiyi bitirdi.   Batuhan Çolak / Aykırı

Suriye'den gelip, Türkiye'ye sığınan bir aileyi anlatmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının nasıl kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş haline geldiğinin özeti gibiler. Sahar Zalt ve Mohamad Haj Rabee 9 yıl önce Türkiye'ye gelmiş, 2019'da vatandaş olmuşlar.

2019'a kadar iki çocukları olmuş, tüm tedavileri, doğumları Türkiye'de, ücretsiz olarak yapılmış. 2019'da vatandaşlığa hak kazandıktan sonra, statüleri de haliyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla aynı olmuş. Geçtiğimiz günlerde hastaneye gitmişler. Anne, 3.çocuklarına hamile.

Sosyal güvenceleri olmadığı için, tedavi ücreti istenmiş. Bizim gibi olmuşlar yani. Sosyal güvenceniz yoksa parayla tedavi olursunuz. İstenen ücret de 200 lira civarı bir şey. "Paramız yok, biz bunu verecek durumda değiliz" demişler. Bu arada, anne 42 haftalık hamile.

 

Hastane yetkilileri de yardımcı olmak adına "Bari ayakta tedavi muayene ücreti olan 55 lirayı verin yatışınızı yapalım" demişler. Ödeme alındıktan sonra hastaneye yatış yapılmış, sağlıklı bir şekilde de doğum gerçekleşmiş. Sosyal güvence olmadığı için 2 bin 756 TL ücret çıkmış.

 

Aile ücreti ödememiş, haliyle doğum belgesini de alamamışlar. Asıl olay bundan sonra başlıyor. "Bizim paramız yok, vatandaş olduğumuza pişman olduk" diyerek Trabzon'da yerel yayın yapan 61medya'nın kapısını çalmışlar. Yaşadıklarını anlatmışlar.

 

Yerel site de "Siz nasıl hastanesiniz", "Trabzon'da Suriyeli Anne ve bebeğine yaşatılan mağduriyet yok sayıldı" başlığıyla iki haber yaparak Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesini hedef göstermiş. Doğum yapan doktorun adını vermişler.

 

Bakın, bu gördüğünüz ekran görüntüsü doğrudan yerel siteden alınma. Doktorun adını biz buzladık, adamın adını vererek açık hedef yapmışlar. Bunun adı gazetecilik değildir. Burada bir suçlu yoktur, bilakis günde belki de onlarca doğuma sokulan sağlık çalışanlarına sahip çıkılması gerekir. Ama bunun yerine hastane ve doktor, hem de kolaylık sağlamış olmalarına rağmen hedef gösteriliyor. 

 

Kendi vatandaşlarına ücretli verilen hizmet, yabancılara, sığınmacılara ücretsiz veriliyor. Sığınmacılar, vatandaş olunca da sosyal güvence aranıyor. Ama bundan bile şikayetçiler. Bu olayın daha da enteresan bir yönü var.

 

Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü, çiftin, doğuma kadar tüm tedavilerinin özel hastanede yaptırdıklarını açıkladı. Demek ki paraları var. Çok acı bir tablo, kendi ülkemizde gerçekten ikinci sınıf vatandaş gibi yaşıyoruz sığınmacıların yanında.

 

Bunu kabul etmek, bu durumu "Ama onlar da savaştan kaçtı" diyerek meşrulaştırmak kabul edilemez.

 

9 sene olmuş geleli, 3 çocuklarını da Türkiye'de yapmışlar. Anne tek kelime Türkçe bilmiyor, sağlık hizmetini hep bedava almışlar. Vatandaş olunca da devleti suçluyorlar.

 

Yerel site de bu haksızlığa çanak tutarak, Kanuni Eğitim ve Araştırma hastanesini hedef gösteriyor.

 

Sözün bittiği yerdeyiz. Ama milyonlarca sığınmacı, milyonlarca kayıt dışı yabancıyla bu ülkenin ileriye gidebilmesi imkansız.

 

Sadece sağlık harcamaları bile ekonomiyi bitirdi.

 

Batuhan Çolak / Aykırı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.