Tatil İçin Gittiler Bayram İçin Dönecekler

Her şey Arap Baharı süreci ile başladı.                 Tunus da bir gencin kendisini yakması, Arap Baharının başlangıcı olmuştu. Otoriter rejimlere karşı ayaklanan halk, sokaklara dökülmüş ve bir kaos ortamı oluşmuştu. Ardından bu olaylar Yemen, Libya, Mısır gibi ülkelere de sıçramıştı. Türkiye’ye sıçraması da yakındı. Arap Baharı ile kitlesel göç edilmesine zemin hazırlandı ve bunun sonucunda Suriye halkı 2011 de ülkemize ilk adımını attı. Ülkemizde bir kaos ortamı mı yaratılmak isteniyordu?Yoksa Suriyeliler bizim Müslüman kardeşlerimizdi de, biz gerçekten onlara sahip mi çıktık? İkinci ihtimali değerlendirelim naçizane yoksa komplo teoristleri listesinin en başına yazılırız. Komşusu açken tok yatan bizden değildir dedik ve başladık; 2011 yılından bu yana 40 Milyar dolar harcadık. Bizim 6 milyon vatandaşımız işsizken, 1 milyon Suriyeliye iş istihdamı sağladık. Hastaneler de öncelik verdik. Bizim çocuklarımız gibi gecesini gündüzüne katıp çalışmasınlar, okullara da sınavsız girsinler ne gerek var böyle şeylere dedik. Hatta burs verelim teşvik edelim dedik. Ama o da yetmez, belli bir maaş verelim ki ailelerine yedirelim içirelim dedik.  Sonra? 900 tane Suriyeliyi işe alırken, bizim atanamayan evlatlarımızın 42’si intihar etti. Suriyeli gençler sahilde nargile çekerken biz Suriye topraklarında şehit düştük İşsiz kalan Suriyeliler arasında büyük bir mafyalaşma başladı ve ülkemizde sayısız tecavüz olayı ve şiddet girişiminde bulunuldu hatta ölümler yaşadık. Ekonomimiz kötüleşti, enflasyon aldı başını gidiyor. (Bakın burası çok önemli) Suriyelilere harcanan 40 Milyar dolar ile; Türkiye’nin en büyük hastanesinden 16 adet yapabilirdik. 3. Havalimanından 2 adet, 3. Köprüden 7 adet yapabilirdik. 4000’den fazla okul ve tam kapasiteli 498 tane üniversite yapabilirdik. Milli uçak TF-X’ten 350 adet, Altay Tankından 6360 adet yapabilirdik. Vay tüh, kandırıldık, şöyle oldu böyle oldu demenin, ülkemizin bekasına bir faydası yok. Neler yapılması gerekir onlara bakalım. Selefi ve cihatçı unsurlara destek kesilmeli. Suriyelilerin nüfusunun kendi nüfusumuzu geçtiği Kilis’te, hükümetimiz polislere Arapça öğretmek yerine devlet otoritesini tesis etmeli. Suriye ile görüşmeler başlamalı ve Suriyelilerin bir an önce barış içerisinde kendi ülkelerine dönebilmelerinin ortamı sağlanmalı. Gerçi bayram tatili vesilesi ile kendi ülkelerine dönen Suriyeli sığınmacılarımız, bayram ettikleri ülkemize, tatilleri bitince geri dönüş yapacaklar. İyi bayramlar