Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, üreten, sorgulayan, araştıran, daha bilinçli bir Kırşehir hayali kurduğunu açıkladı.Göreve geldiklerinden bu yana Kırşehir Belediyesi'nin tüm birimlerine şeffaflık ve hesap verebilirlik geleneğini kazandırdıklarını belirten Ekicioğlu, ''İhaleleri adrese teslim yapmadık.Bu sayede mali disiplini düzelttik.Şu anda en iyi mali disipline sahip belediyelerden birisiyiz'' dedi.Ekicioğlu ayrıca önceki yönetime göre sosyal yardım bütçesini 10 kat arttırdıklarını ancak asıl amaçlarının Kırşehir'e üretim kültürünü kazandırarak vatandaşa ucuz gıda temini sağlamak olduğunu bildirdi.Ekicioğlu, 462 Milyon TL olan borcun ise 170 Milyon TL'ye indirildiğini açıkladı.   İşte Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu'nun o açıklamaları :   HAYALİM ÜRETEN BİR KIRŞEHİR ''Binlerce yıl bu topraklar işlenmiş, üretmiş, tarımsal üretim bakımından merkez olmamıza rağmen yanlış tarım politikalarından dolayı ülke şu anda gıda krizi yaşıyor diyen Ekicioğlu bir çiftçi bir inek besleyerek sütünü yoğurdunu, peynirini kendisi üretiyordu, o inekten aldığı erkek buzağıyı büyütüp etini yiyebiliyordu, dişisini büyüterek bu döngüyü devam ettiriyordu ancak biz bu insanları köylerden kentlere göç ettirdik ama kentte sanayi de yok.Bu insanlar tamamen hizmet sektörüne kanalize edildi.Pandemi ile birlikte 2,5 milyon insan hizmet sektöründen ayrılmış ve başka işlere yönelmiş ya da işsiz kalmış.Demek ki bizim hizmet sektörü ile insanları doyurmamızın şansı yok.Bizim bu durumda birincil görevimiz tarımsal üretimi artırarak toplumu ucuz gıda ile buluşturmak.Biz 31 Mart’tan önce de ekonomik yapının tamamen betona endeksli hale getirilmesi nedeniyle böyle bir gıda krizini öngörebiliyorduk.Göreve geldikten sonra asli görevimizin dışında katma değeri yüksek ürün üretebilmek için fabrika satın aldık.İşlenmeden satılan ürünler maalesef çiftçimizin cebine girmiyor, tüccarın ve aracının cebine giriyordu.Bu nedenle bölgemizdeki en büyük hedeflerimizden birisi tarımdaki istihdamı artırmak ve insanları ucuz gıda ile buluşturmak.Hayalim üreten bir Kırşehir haline gelmek.   OKUYAN,SORGULAYAN, KÜLTÜREL AÇIDAN ÜST SEVİYEDE BİR KENT KİMLİĞİ OLUŞTURACAĞIZ Biz tarih ve kültür şehriyiz.Bu açıdan bölgemizin en iyi kentlerinden birisiyiz.Okuyan, yargılayan, sorgulayan, kültürel açıdan üst seviyede olan bir kent kimliği oluşturmak istiyoruz.Zaten Horasan erenleri, ozanları ve çok sayıda yetiştirdiği aydın ve bürokratlar; bu alt yapıya sahip olduğumuzun göstergesi .Kültür Müdürlüğümüz bünyesinde 2021 yılında Tiyatro, sinema, konser, kitap fuarı, sergi gibi 594 etkinlik düzenlemişiz.Bu etkinliklere gelen yazarlar ve sanatçılar salonlarından dolmasına gerçekten hayret ediyorlar.Kentin sanata olan bakış açısı bizim için önemli.Çünkü sanat, bakış açısını ve kent kültürünü geliştirir.   ''MALİ DİSİPLİNİ EN İYİ DÜZEYDE OLAN BELEDİYELERDEN BİRİSİYİZ'' Göreve ilk geldiğimizde Kırşehir Belediyesi’nin  462 Milyon TL borcu vardı.Ancak bilançoda görülmeyen ve Dünya Bankası’ndan isale hattı ve arıtma tesisi için çekilen 12,5 Milyon Euro’luk bir borç daha vardı.Bu borcun şu ana dek 5 Milyon Euro’sunu ödedik.Ayrıca Devlet Su İşlerine de yeni kurulan arıtma tesisi için de 39 Milyon TL’lik bir borç var.Dünya Bankası ve DSİ’ye olan borçlarımız bilançoda görünmüyor ama 462 Milyon TL’lik borcu şuanda 170 Milyon TL’ye düşürdük.İlk geldiğimizde belediye tamamen kilitlenmişti.Şu an belediyenin Dünya Bankası ve DSİ’ye olan borçları hariç 2026 yılına kadar olan  borçlar ödenmiş durumda.2022 yılı için 106 Milyon TL’lik bir proje bütçemiz vardı ancak şu anki fiyatlarla bu mümkün değil ve bütçe revize ederek bunu 160 Milyon TL’ye çıkarmayı düşünüyoruz.Belediye şuanda yaptığı işlerin tamamını kendi öz kaynakları ve sıfır krediyle gerçekleştiriyor.Tabi borç ödemesi bizim isteğimiz dışında gerçekleşti.Gelirlerimizden kesildi ancak çevre illere baktığımızda onlarda böyle bir uygulama yapılmadı.Tabi biz önümüzdeki engelleri tek tek kaldırdık.En azından faiz belasından kurtulduk.Kırşehir Belediye bölgemizde 3 yıl içerisinde hiç borçlanmamış ve borcunu ödemiş kendi öz kaynakları ile hiçbir faiz ödemeden bu aşamaya gelmiş bir belediye.Şu an baktığımızda mali dsiplini en iyi olan beledilerden birisiyiz.   MALİ DİSİPLİNİ, USULÜNE UYGUN İHALELER VE ŞEFFAFLIK SAĞLADI Biz öyle bir şeffaflık başlattık ki belediyede, örneğin ; meclise gelen her konuda tek tek meclis üyelerine sorusu, düşüncesi ve görüşü var mı diye soruyoruz.Yaptığımız ihalelerin hiçbirisini adrese teslim yapmıyoruz.İhalelerin tamamını elektronik ortamda gerçekleştiriyoruz.Belediyede bu kültür, bütün birimlere oturtuldu.Şaibe altında kalacak hiçbir ihale yapmadık.Doğrudan teminler göreve geldiğimizde yüzde 10’larda idi yüzde 2-3’e düşürdük.Bu şeffaflık da belediyenin mali disiplinini sağladı ve belediyenin gelirlerini artırdı.Adrese teslim ihalaleri devre dışı bırakınca mali yapı da düzeldi.Bu gelenek artık Kırşehir Belediyesi bürokratlarına da işledi.Kırşehir kamuoyuna da bu şekilde yansıdığına inanıyorum.   SOSYAL YARDIM BÜTÇESİNİ ARTIRDIK AMA AMACIMIZ ÜRETİM KÜLTÜRÜNÜ YERLEŞTİRMEK Göreve geldikten sonra sosyal yardım bütçesini 10 kat arttırdık.Çünkü insanlar işsizlikle birlikte yardıma muhtaç hale geldi.3 bin aileye sosyal yardım yapıyoruz.Yaklaşık bin 500 aileye ücretsiz ekmek dağıtıyoruz. Giysi,ayakkabı ve gıdasına kadar bu tür yardımları yapıyoruz.Bunun yanında dar gelirli ailelerin servis ücretlerini ödüyoruz.Dezavantajlı grupların gittiği okulların yemeklerini veriyoruz.Ama bizim ana hedefimiz, tesislerimizi kurarak üretimi teşvik ettikten sonra dışa bağımlılığı sona erdirip vatandaşı ucuz gıda ile buluşturmak.Bugün baktığımızda devlet teşebbüsü olan şeker fabrikalarının ürettiği şeker ile özelleştirilen şeker fabrikalarının ürettiği şekerlerin fiyatlarını görebiliyoruz.Devletin şeker fabrikaları olmasa şeker fiyatlarını tamamen özel teşebbüsler belirlemiş olacaktı.   BETON EKONOMİSİ İLE ÜLKE DUVARA TOSLADI Bizim önce üretim ekonomisi oluşturup daha sonra hizmet alanını geliştirmemiz lazım. Yollar, binalar, kaliteli yaşam alanları herşey güzel ama bizim öncelikli sorunumuz gıda.Depreme dayanıklı, izolasyonlu evler var ama doğalgazı ödeyemezsek, evimize gıda alamazsak ne anlamı var. Önce üretimle zenginleştikten sonra hizmet alanlarını geliştirmemiz lazım.Aksi halde beton ekonomisi ile ülke duvara toslar.''