Onlar Bizden Destek Beklerken Biz Zulmedenlerle Poz Veriyoruz

DİĞER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.12.2018 - 09:30, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Onlar Bizden Destek Beklerken Biz Zulmedenlerle Poz Veriyoruz

Doğu Türkistan nerede diye çıkıp sorsanız çoğu nerede olduğunu bilmez ! Ne yazık ki toplumun büyük kısmı hem tarihinden hem köklerinden bihaber yaşıyor. Bunun en güzel örneğini yakın zamanda Çin'i ziyaret eden şimdinin Meclis Başkanı eski Başbakan Binali Yıldırım örneğinde daha iyi gördük. Doğu Türkistan'da işkenceler , katliamlar devam ederken sayın Binali Yıldırım Çin'i ziyaret ediyor ve ziyaretinde Türk heyetiyle öyle bir poz veriyor ki... Tam olarak aslında bizi anlatıyor. Bu fotoğrafta ne var diyeceksiniz ; Arkada bulunan flamalar , Çin’in Tang hanedanlığının flaması... Tang Hanedanlığı Göktürkler döneminde Türklerle sayısız savaş yapmış ve savaş meydanında kazanamadıkları zaferi türlü hilelerle yolu ile kazanarak Türkleri egemenliği altına almış bir hanedanlık.Arkada duran askerler de o dönemi yansıtan askerler.Altta oturan kızlar da Göktürk Hakanlarını zehirleyen Çin Prenseslerini tasvir ediyor. Yani adamlar bizimle açık açık dalga geçerek ; sizi nasıl katletmiştik , yerinizi yurdunuzu nasıl ele geçirdik , sizi nasıl köle yaptık'' mesajı veriyorlar. Onlar unutmamış ama biz unutmuşuz.İşte millet olma bilinci budur helal olsun diyorum. İşte bu bilinçle hiç bir Çinli başka bir Çinliyi ezdirmez. Ama gelin görün ki çoğu Avrupa Devleti'nin hatta Kanada'nın bile Uygur Türklerine işkence ve asimilasyon yapılan toplama kamplarına girmeye ve görmeye çalıştığı şu dönemde ne yazık ki biz Çin'e gezmelere gidiyoruz. O Türkistan ki Kaşgarlı Mahmut'un yurdu...Binlerce yıllık kadim Türk Yurdu... Kaşgarlı Mahmut Divan-ı Lügat'it Türk'ün yazarı.Kitabın girişinde şöyle başlıyor ;   "Tanrı'nın, devlet güneşini Türk burçlarından doğurmuş olduğunu ve Türklerin ülkesi üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Tanrı onlara Türk adını verdi. Ve yeryüzüne hâkim kıldı. Cihan imparatorları Türk ırkından çıktı. Dünya milletlerinin yuları Türklerin eline verildi. Türkler Tanrı tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. Hak’tan ayrılmayan Türkler, Tanrı tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi. Türkler ile birlikte olan kavimler aziz oldu. Böyle kavimler, Türkler tarafından her arzularına eriştirildi. Türkler, himayelerine aldıkları milletleri, kötülerin şerrinden korudular. Cihan hâkimi olan Türklere herkes muhtaçtır, onlara derdini dinletmek, bu suretle her türlü arzuya nail olabilmek için Türkçe öğrenmek gerekir." Türkiye'yi yönetecek kademelerin aslında Türk Tarihini ve onun tarihi misyonunu iyi bilmesi şart. BİR ZAMANLAR DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ VARDI Bize tarih kitaplarında hep Uygur Devletinden ve Karahanlılar Devletinden bahseder.Her ikisini de kuran Uygur Türkleridir. Ancak yakın tarihte yine Uygur Türklerinin kurduğu Doğu Türkistan Cumhuriyetinden haberi yoktur. Uygurlar, Karluk Türkleriyle birleşerek 880’de Karahanlı Devletini kurmuşlardır.  Doğu Türkistan daha sonra Kara Hoca Uygur Hanlığı (846–1218) ve Türk-Moğol İmparatorlu hâkimiyeti altında kalmıştır (1218–1759). 1750’de Çin işgali başlamış ve 1862 tarihine kadar sürmüştür. Bu süre içinde Doğu Türkistan’da 42 isyan hareketi olmuştur. 1863’te Mehmed Yakup Bey, Kaşgar merkez olmak üzere devlet kurmayı başarmıştır. Bu devlet Abdülaziz’den istedikleri yardımı almışlardır. Mehmed Yakup Bey, en büyük desteği ise II. Abdulhamid tarafından görmüştür. Doğu Türkistan'ın resmi bayrağı ise mavi zemin üzerine Ay Yıldız idi...Bu bile Doğu Türkistan'ın Türkiye'ye olan bağlılığını gösterir nitelikteydi. Desteğe rağmen kurulan devlet uzun ömürlü olamamıştır. Yakup Bey’in 1877 yılında vefat etmesi üzerine Çin hemen Doğu Türkistan’a saldırmıştır. 18 Mayıs 1878’de Doğu Türkistan’ın tamamını işgal etmiştir. 18 Kasım 1884’te Çin imparatorunun emriyle 19. eyalet olarak Şin-cang (Xin Jian  “Yeni Toprak”) adıyla doğrudan İmparatorluğa bağlanmıştır. 1931 yılında Kumul kentinde bağımsızlık mücadelesi neticesinde bölgedeki Çinlilere karşı zafer kazanılmış ve 12 Kasım 1933’te Kaşgar’da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur.Hoca Hacı Niyaz cumhurbaşkanı ilan edilmiştir. Rus-Çin rekabetinden dolayı isyana destek veren Rusya daha sonra kendi egemenliğindeki Türklere (Batı Türkistan) kötü örnek olacağı korkusuyla isyan sonrasında Çin’e destek vererek kurulan devletin yıkılmasına yardımcı olmuştur. Mücadele devam etmiş, 1944 yılında Gulca’da Çinlilere karşı yine galip gelinmiştir. Ayaklanmaya destekleyen Rusya, Gulca’da 1944 yılı Ekim ayında Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin kurulmasına yardımcı olmuştur. Bu dönemde özellikle kahramanca mücadele veren Osman Batur'a ayrıca anlatmak gerekiyor.Tıpkı Anadolu'da Türklere zulmeden emperyalistlere kurşun sıkan Hasan Tahsin ve Sütçü İmam gibi , Kuvay-i Milliye gibi mücadele vermiş ve bağımsızlık uğruna canını vermiştir. Gulca, Tarbagatay ve İli şehirlerini içine alan bu cumhuriyet bölgedeki Çin kuvvetlerini yenmiştir. Ancak Rusya bu hızlı gelişmelerden korkup bu Cumhuriyetin yöneticilerini Çinliler ile anlaşmaya zorlamışlardır. 1946 yılında iki hükümet arasında 11 maddelik bir metin imzalanıp birleşik hükümet kurulmuştur. Böylece bu devlet de Rusya’nın olumsuz tutumu neticesinde ortadan kalkmıştır. Bu arada Mao Çin’e hâkim olmayı başarmıştır. 1949 Eylül’ünde Doğu Türkistan’daki Çin birliklerinin komünist Çin hükümetine bağlılıklarını bildirmelerine üzerine Çin hiçbir askeri güç kullanmadan Doğu Türkistan’ı işgal etmiştir. O tarihten bu yana dek Doğu Türkistan Çin işgali ve zulmü altında.Doğu Türkistan'ı anlatmaya kitaplar da yetmez ancak biz kısaca anlatmaya çalıştık. Osmanlı Devleti'nin bile bir dönem yardım ettiği Doğu Türkistan'ı görmezden gelmemiz ne kadar acı ve vahim bir durum aslında. Allah bizleri affetsin.

Doğu Türkistan nerede diye çıkıp sorsanız çoğu nerede olduğunu bilmez !

Ne yazık ki toplumun büyük kısmı hem tarihinden hem köklerinden bihaber yaşıyor.

Bunun en güzel örneğini yakın zamanda Çin'i ziyaret eden şimdinin Meclis Başkanı eski Başbakan Binali Yıldırım örneğinde daha iyi gördük.

Doğu Türkistan'da işkenceler , katliamlar devam ederken sayın Binali Yıldırım Çin'i ziyaret ediyor ve ziyaretinde Türk heyetiyle öyle bir poz veriyor ki... Tam olarak aslında bizi anlatıyor.

Bu fotoğrafta ne var diyeceksiniz ; Arkada bulunan flamalar , Çin’in Tang hanedanlığının flaması...

Tang Hanedanlığı Göktürkler döneminde Türklerle sayısız savaş yapmış ve savaş meydanında kazanamadıkları zaferi türlü hilelerle yolu ile kazanarak Türkleri egemenliği altına almış bir hanedanlık.Arkada duran askerler de o dönemi yansıtan askerler.Altta oturan kızlar da Göktürk Hakanlarını zehirleyen Çin Prenseslerini tasvir ediyor.

Yani adamlar bizimle açık açık dalga geçerek ; sizi nasıl katletmiştik , yerinizi yurdunuzu nasıl ele geçirdik , sizi nasıl köle yaptık'' mesajı veriyorlar.

Onlar unutmamış ama biz unutmuşuz.İşte millet olma bilinci budur helal olsun diyorum.

İşte bu bilinçle hiç bir Çinli başka bir Çinliyi ezdirmez.

Ama gelin görün ki çoğu Avrupa Devleti'nin hatta Kanada'nın bile Uygur Türklerine işkence ve asimilasyon yapılan toplama kamplarına girmeye ve görmeye çalıştığı şu dönemde ne yazık ki biz Çin'e gezmelere gidiyoruz.

O Türkistan ki Kaşgarlı Mahmut'un yurdu...Binlerce yıllık kadim Türk Yurdu...

Kaşgarlı Mahmut Divan-ı Lügat'it Türk'ün yazarı.Kitabın girişinde şöyle başlıyor ;  

"Tanrı'nın, devlet güneşini Türk burçlarından doğurmuş olduğunu ve Türklerin ülkesi üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Tanrı onlara Türk adını verdi. Ve yeryüzüne hâkim kıldı.

Cihan imparatorları Türk ırkından çıktı. Dünya milletlerinin yuları Türklerin eline verildi. Türkler Tanrı tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. Hak’tan ayrılmayan Türkler, Tanrı tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi.

Türkler ile birlikte olan kavimler aziz oldu. Böyle kavimler, Türkler tarafından her arzularına eriştirildi. Türkler, himayelerine aldıkları milletleri, kötülerin şerrinden korudular.

Cihan hâkimi olan Türklere herkes muhtaçtır, onlara derdini dinletmek, bu suretle her türlü arzuya nail olabilmek için Türkçe öğrenmek gerekir."

Türkiye'yi yönetecek kademelerin aslında Türk Tarihini ve onun tarihi misyonunu iyi bilmesi şart.

BİR ZAMANLAR DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ VARDI

Bize tarih kitaplarında hep Uygur Devletinden ve Karahanlılar Devletinden bahseder.Her ikisini de kuran Uygur Türkleridir.

Ancak yakın tarihte yine Uygur Türklerinin kurduğu Doğu Türkistan Cumhuriyetinden haberi yoktur.

Uygurlar, Karluk Türkleriyle birleşerek 880’de Karahanlı Devletini kurmuşlardır.  Doğu Türkistan daha sonra Kara Hoca Uygur Hanlığı (846–1218) ve Türk-Moğol İmparatorlu hâkimiyeti altında kalmıştır (1218–1759).

1750’de Çin işgali başlamış ve 1862 tarihine kadar sürmüştür. Bu süre içinde Doğu Türkistan’da 42 isyan hareketi olmuştur. 1863’te Mehmed Yakup Bey, Kaşgar merkez olmak üzere devlet kurmayı başarmıştır. Bu devlet Abdülaziz’den istedikleri yardımı almışlardır. Mehmed Yakup Bey, en büyük desteği ise II. Abdulhamid tarafından görmüştür.

Doğu Türkistan'ın resmi bayrağı ise mavi zemin üzerine Ay Yıldız idi...Bu bile Doğu Türkistan'ın Türkiye'ye olan bağlılığını gösterir nitelikteydi.

Desteğe rağmen kurulan devlet uzun ömürlü olamamıştır. Yakup Bey’in 1877 yılında vefat etmesi üzerine Çin hemen Doğu Türkistan’a saldırmıştır. 18 Mayıs 1878’de Doğu Türkistan’ın tamamını işgal etmiştir. 18 Kasım 1884’te Çin imparatorunun emriyle 19. eyalet olarak Şin-cang (Xin Jian  “Yeni Toprak”) adıyla doğrudan İmparatorluğa bağlanmıştır.

1931 yılında Kumul kentinde bağımsızlık mücadelesi neticesinde bölgedeki Çinlilere karşı zafer kazanılmış ve 12 Kasım 1933’te Kaşgar’da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur.Hoca Hacı Niyaz cumhurbaşkanı ilan edilmiştir.

Rus-Çin rekabetinden dolayı isyana destek veren Rusya daha sonra kendi egemenliğindeki Türklere (Batı Türkistan) kötü örnek olacağı korkusuyla isyan sonrasında Çin’e destek vererek kurulan devletin yıkılmasına yardımcı olmuştur.

Mücadele devam etmiş, 1944 yılında Gulca’da Çinlilere karşı yine galip gelinmiştir. Ayaklanmaya destekleyen Rusya, Gulca’da 1944 yılı Ekim ayında Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin kurulmasına yardımcı olmuştur.

Bu dönemde özellikle kahramanca mücadele veren Osman Batur'a ayrıca anlatmak gerekiyor.Tıpkı Anadolu'da Türklere zulmeden emperyalistlere kurşun sıkan Hasan Tahsin ve Sütçü İmam gibi , Kuvay-i Milliye gibi mücadele vermiş ve bağımsızlık uğruna canını vermiştir.

Gulca, Tarbagatay ve İli şehirlerini içine alan bu cumhuriyet bölgedeki Çin kuvvetlerini yenmiştir. Ancak Rusya bu hızlı gelişmelerden korkup bu Cumhuriyetin yöneticilerini Çinliler ile anlaşmaya zorlamışlardır. 1946 yılında iki hükümet arasında 11 maddelik bir metin imzalanıp birleşik hükümet kurulmuştur. Böylece bu devlet de Rusya’nın olumsuz tutumu neticesinde ortadan kalkmıştır.

Bu arada Mao Çin’e hâkim olmayı başarmıştır. 1949 Eylül’ünde Doğu Türkistan’daki Çin birliklerinin komünist Çin hükümetine bağlılıklarını bildirmelerine üzerine Çin hiçbir askeri güç kullanmadan Doğu Türkistan’ı işgal etmiştir.

O tarihten bu yana dek Doğu Türkistan Çin işgali ve zulmü altında.Doğu Türkistan'ı anlatmaya kitaplar da yetmez ancak biz kısaca anlatmaya çalıştık.

Osmanlı Devleti'nin bile bir dönem yardım ettiği Doğu Türkistan'ı görmezden gelmemiz ne kadar acı ve vahim bir durum aslında.

Allah bizleri affetsin.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.