Neşet Ertaş'ın Çocuklarından Çok Sert Açıklamalar
GÜNDEM
25.09.2022 - 17:07, Güncelleme:
05.05.2023 - 17:12
Neşet Ertaş'ın Çocuklarından Çok Sert Açıklamalar
Çekimleri devam eden ve Aralık ayında sinemalarda olacağı belirtilen ''Garip Bülbül Neşet Ertaş'' filmi ile ilgili Neşet Ertaş'ın oğlu Hüseyin Ertaş ve kızları Döne ve Canan Ertaş basın açıklamasında bulundu.
Neşet Ertaş'ın vefatının 10. yıldönümünde Kırşehir'e gelen Ertaş ailesi daha sonra Halk TV canlı yayınında Serhan Asker'in sunduğu Görkemli Hatıralar programının konuğu oldu.Program sırasında Erol Parlak'ın kitabından uyarlanan ve Yapımcı Mustafa Uslu tarafından çekimleri sürdürülen ''Garip Bülbül Neşet Ertaş'' filminin reklamları ulusal kanallarda yayınlandı.Programın ardından Neşet Ertaş'ın oğlu Hüseyin Ertaş ve Kızları Döne ve Canan Ertaş açıklamalarda bulundu.
''HANGİ ŞEREFLİ İNSANA YAKIŞIR''
Neşet Ertaş'ın istemediği bir filmin çekimlerinin devam ettiğini belirten Hüseyin Ertaş '' Biz bugün ilk kez göz önüne çıkıp kameralara derdimizi anlatalım dedik.Biz derdimizi anlatırken bile bunu fırsat bilip çektikleri filmin reklamlarını yayınlamışlar.Memleket ne hale gelmiş.Başkaları adına utanmak diye bir şey varsa en güzel örneği budur efendim.40 kilograma düşmüş bir insanın, kanserle savaşan bir insanın, hastaneye yatmadan 6 gün önce evine noter götürüp imzasını almak hangi şerefli bir insana yakışır? Ondan sonra da ben muvafakatname aldım diye ortalıkta dolaşmak hangi adam kalıbına yakışır ? Sonra da bunu satıp bile bile göz göre göre gerçekleri bile bile hala bir yerlere varmaya çalışmak, nasıl bir insanlığa yakışır? '' ifadelerini kullandı.
''BİR SARI ÖKÜZ HİKAYESİ VARDIR ; SIRA SİZE DE GELECEK''
Şimdiye dek hiç kimseden para istemediklerini söyleyen Hüseyin Ertaş, '' Televizoynda adama soruluyor; efendim aile sizden para istedi mi ? O da cevap vermek yerine , ’ya o konulara girmeyelim’ diyor. Arkadaş istediyse istedi de, istemediyse istemedi de.Yani böyle yapıp bizi zan altında bırakmaya çalışıyorlar. Açıkça söylüyorum; ne görüştüm ne de para istedim.Çünkü bize kalmış bir karar değil bu.Babamızın istemediği bir durum.Biz hiç kimseden 5 kuruş para istemedik.Bir sarı öküz hikayesi vardır.Sıra sana da gelecek gibi.Bizim bu mücadelemiz sadece kendimiz ve babamız için değil.Halka mal olmuş kişilerin, politikacıların da buraya dikkat etmesi lazım.Çünkü eh bizi kurban ettiniz, sırada siz varsınız denip adınıza bir kitap yazılır.Bunu da götürür satar.Adamın birisi de çıkar hayatınızı film yapar.Siz öldükten sonra da çoluk çocuğunuz böyle ortalıkta perişan olur.Herkese bu konuya sahip çıkmalarını tavsiye ediyorum.Politikacılara da sesleniyorum; eğer burada bir boşluk varsa ona bir müdahale etsinler yoksa sırada kendileri de var.Sizin hayatlarınız da film yapılabilir, sizler de haksızlığa uğrayabilirsiniz'' ifadelerini kaydetti.
CUMHURBAŞKANI ONUN İÇİN ÜNİVERSİTE AÇIP ONU REKTÖR YAPTI
Hüseyin Ertaş Erol Parlak ile ilgili, '' Babam, ‘Bir kitap 15 senede bitmez mi? Benim ölmemi bekliyor bu’ dediği adam hakkına biz hiçbir zaman açıklama yapmadık.Hiçbir işine de karışmadık.Çok güzel yerlere geldi.Sağolsun Cumhurbaşkanımız onun için üniversiteler açıp onu rektör yaptı. Aldığımız terbiyeden dolayı hiçbir zaman kendisine karşı bir terbiyesizliğimiz olmadı ama babamızın vasiyetini göz göre göre bile bile ayaklar altına alıp, hayatını satıp bunun üzerinden hala bir yerlere gelmeye çalışmak bize göre şerefli bir iş değildir efendim'' şeklinde konuştu.
''SAYIN CUMHURBAŞKANI, BABAMIZA OLAN GÖNÜL BAĞINI GÖSTER ŞİMDİ''
Neşet Ertaş'ın hastalık süresi içerisinde elinden ahlaksızca imzalar alınarak 15 senede bitmeyen sözde bir kitap ortaya çıkarıldığını belirten Döne Ertaş, ''Babamızın vefatından sonra eklemeler yapılarak, özel hayatı da eklenerek.Bunların tezgahları önceden kurulmuş.Biz bunların da hepsini ortaya çıkardık.Babamız halktı.Bizler de babamızın çocukları olarak halkın arasında sessiz sedasız hayatlarımızı sürdürmeye çalıştık.Ama bu durum artık bizi ayağa kaldırdı.Halam bize ağabeyimin dirisini yediler, ölüsünü de yerlerse iki elim yakanızda dedi.Yedirmeyeceğiz.Ben sayın Cumhurbaşkanına da buradan sesleniyorum.Hani babamıza gönül bağı var ya hadi göstersin şimdi.Babamız milyonların gönlünde yer tutmuş bir insan.O haysiyeti bir avuç zümrenin çıkarları uğruna ayaklar altına alınmasına izin verecek mi ? Bakalım bizim yanımızda mı duracak? Ben külliyeye gittiğimde bizden hırsızlanan ata yadigarlarının hırsızın adı altında sergilendiğini gördüm.Bu bile Cumhurbaşkanına yapılmış büyük bir skandaldır.Biz aylardır sayın cumhurbaşkanı ile görüşmek istiyoruz.Olmuyor.Çünkü sadece bize yapılan bir saygısızlık değil devletin başındaki büyüğe de yapılmış bir saygısızlık var.Artık had safhası yok bu saygısızlığın.Bu nasıl bir aç gözlülüktür?Bu nasıl bir gelenektir.İnsanlar özel hayatlarını kendilerine saklarlar.Babamızın da vardı özel hayatı.Ama o şahsi münasebetlerini hiçbir zaman gözler önüne sermedi.Biz burada halkın kanalında halkımıza seslenerek halimizi arz etmeye çalıştık.O sözde filmin tanıtımını yayınlamak ne demektir?Bu nasıl bir hırstır. Biz 3 dava açtık.Biz bu davalarda hukukun ve adaletin doğruluğuna inanıyoruz.Umut ediyoruz ki bugüne kadar bu tür zümreler tarafından mağdur edilen sanatçı ve ailelerine de bir emsal teşkil eder de artık hayatlara tecavüz edilmez'' diye konuştu.
''ÜÇ KURUŞ İÇİN BABAMIZI, AİLEMİZİ, HAYATIMIZI , MANEVİYATIMIZI AYAKLAR ALTINA ALIYORLAR''
Neşet Ertaş'ın , '' Kendi kendinden utanması olmayanın, hiç kimseden utanmaz'' sözlerini hatırlatan Canan Ertaş, ''Yani bu insanlardan biz utanmalarını falan beklemiyoruz.Bu insanlardan hiçbir beklentimiz yok.Olan biteni hayretler içerisinde izliyoruz.Bizler babamızın alın terine kıyamayan evlatlarız.Bugüne kadar babamın alın terini hiçbir şeye değişmedik.Ama bu aç gözlü insanların, babamı harcamalarına da gönlümüz razı değil.Her türlü yolu deneyip üç kuruş için babamızı, ailemizi , hayatımızı , maneviyatımızı ayaklar altına alıyorlar.Bizim davalarımız devam ediyor.3 ayrı davamız var.Kitabı yazan ve adını ağzımıza almak istemediğimiz o şahsa da ayrıca özel bir dava açtık.Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz.Ben babamdan özür diliyorum.Sırf bu davalar nedeniyle halkın huzuruna çıktık.Bunun da sonuna kadar mücadelesini vereceğiz. En doğru bilgileri insanlarımızla paylaşacağız.Halkımızın bu insanlara itibar etmelerini ben babamın evladı olarak istemiyorum.Bizler buradayız, izin vermedik, vermiyoruz, vermeyeceğiz ve sonuna kadar da mücadele edeceğiz'' ifadelerini kullandı.
Çekimleri devam eden ve Aralık ayında sinemalarda olacağı belirtilen ''Garip Bülbül Neşet Ertaş'' filmi ile ilgili Neşet Ertaş'ın oğlu Hüseyin Ertaş ve kızları Döne ve Canan Ertaş basın açıklamasında bulundu.
Neşet Ertaş'ın vefatının 10. yıldönümünde Kırşehir'e gelen Ertaş ailesi daha sonra Halk TV canlı yayınında Serhan Asker'in sunduğu Görkemli Hatıralar programının konuğu oldu.Program sırasında Erol Parlak'ın kitabından uyarlanan ve Yapımcı Mustafa Uslu tarafından çekimleri sürdürülen ''Garip Bülbül Neşet Ertaş'' filminin reklamları ulusal kanallarda yayınlandı.Programın ardından Neşet Ertaş'ın oğlu Hüseyin Ertaş ve Kızları Döne ve Canan Ertaş açıklamalarda bulundu.
''HANGİ ŞEREFLİ İNSANA YAKIŞIR''
Neşet Ertaş'ın istemediği bir filmin çekimlerinin devam ettiğini belirten Hüseyin Ertaş '' Biz bugün ilk kez göz önüne çıkıp kameralara derdimizi anlatalım dedik.Biz derdimizi anlatırken bile bunu fırsat bilip çektikleri filmin reklamlarını yayınlamışlar.Memleket ne hale gelmiş.Başkaları adına utanmak diye bir şey varsa en güzel örneği budur efendim.40 kilograma düşmüş bir insanın, kanserle savaşan bir insanın, hastaneye yatmadan 6 gün önce evine noter götürüp imzasını almak hangi şerefli bir insana yakışır? Ondan sonra da ben muvafakatname aldım diye ortalıkta dolaşmak hangi adam kalıbına yakışır ? Sonra da bunu satıp bile bile göz göre göre gerçekleri bile bile hala bir yerlere varmaya çalışmak, nasıl bir insanlığa yakışır? '' ifadelerini kullandı.
''BİR SARI ÖKÜZ HİKAYESİ VARDIR ; SIRA SİZE DE GELECEK''
Şimdiye dek hiç kimseden para istemediklerini söyleyen Hüseyin Ertaş, '' Televizoynda adama soruluyor; efendim aile sizden para istedi mi ? O da cevap vermek yerine , ’ya o konulara girmeyelim’ diyor. Arkadaş istediyse istedi de, istemediyse istemedi de.Yani böyle yapıp bizi zan altında bırakmaya çalışıyorlar. Açıkça söylüyorum; ne görüştüm ne de para istedim.Çünkü bize kalmış bir karar değil bu.Babamızın istemediği bir durum.Biz hiç kimseden 5 kuruş para istemedik.Bir sarı öküz hikayesi vardır.Sıra sana da gelecek gibi.Bizim bu mücadelemiz sadece kendimiz ve babamız için değil.Halka mal olmuş kişilerin, politikacıların da buraya dikkat etmesi lazım.Çünkü eh bizi kurban ettiniz, sırada siz varsınız denip adınıza bir kitap yazılır.Bunu da götürür satar.Adamın birisi de çıkar hayatınızı film yapar.Siz öldükten sonra da çoluk çocuğunuz böyle ortalıkta perişan olur.Herkese bu konuya sahip çıkmalarını tavsiye ediyorum.Politikacılara da sesleniyorum; eğer burada bir boşluk varsa ona bir müdahale etsinler yoksa sırada kendileri de var.Sizin hayatlarınız da film yapılabilir, sizler de haksızlığa uğrayabilirsiniz'' ifadelerini kaydetti.
CUMHURBAŞKANI ONUN İÇİN ÜNİVERSİTE AÇIP ONU REKTÖR YAPTI
Hüseyin Ertaş Erol Parlak ile ilgili, '' Babam, ‘Bir kitap 15 senede bitmez mi? Benim ölmemi bekliyor bu’ dediği adam hakkına biz hiçbir zaman açıklama yapmadık.Hiçbir işine de karışmadık.Çok güzel yerlere geldi.Sağolsun Cumhurbaşkanımız onun için üniversiteler açıp onu rektör yaptı. Aldığımız terbiyeden dolayı hiçbir zaman kendisine karşı bir terbiyesizliğimiz olmadı ama babamızın vasiyetini göz göre göre bile bile ayaklar altına alıp, hayatını satıp bunun üzerinden hala bir yerlere gelmeye çalışmak bize göre şerefli bir iş değildir efendim'' şeklinde konuştu.
''SAYIN CUMHURBAŞKANI, BABAMIZA OLAN GÖNÜL BAĞINI GÖSTER ŞİMDİ''
Neşet Ertaş'ın hastalık süresi içerisinde elinden ahlaksızca imzalar alınarak 15 senede bitmeyen sözde bir kitap ortaya çıkarıldığını belirten Döne Ertaş, ''Babamızın vefatından sonra eklemeler yapılarak, özel hayatı da eklenerek.Bunların tezgahları önceden kurulmuş.Biz bunların da hepsini ortaya çıkardık.Babamız halktı.Bizler de babamızın çocukları olarak halkın arasında sessiz sedasız hayatlarımızı sürdürmeye çalıştık.Ama bu durum artık bizi ayağa kaldırdı.Halam bize ağabeyimin dirisini yediler, ölüsünü de yerlerse iki elim yakanızda dedi.Yedirmeyeceğiz.Ben sayın Cumhurbaşkanına da buradan sesleniyorum.Hani babamıza gönül bağı var ya hadi göstersin şimdi.Babamız milyonların gönlünde yer tutmuş bir insan.O haysiyeti bir avuç zümrenin çıkarları uğruna ayaklar altına alınmasına izin verecek mi ? Bakalım bizim yanımızda mı duracak? Ben külliyeye gittiğimde bizden hırsızlanan ata yadigarlarının hırsızın adı altında sergilendiğini gördüm.Bu bile Cumhurbaşkanına yapılmış büyük bir skandaldır.Biz aylardır sayın cumhurbaşkanı ile görüşmek istiyoruz.Olmuyor.Çünkü sadece bize yapılan bir saygısızlık değil devletin başındaki büyüğe de yapılmış bir saygısızlık var.Artık had safhası yok bu saygısızlığın.Bu nasıl bir aç gözlülüktür?Bu nasıl bir gelenektir.İnsanlar özel hayatlarını kendilerine saklarlar.Babamızın da vardı özel hayatı.Ama o şahsi münasebetlerini hiçbir zaman gözler önüne sermedi.Biz burada halkın kanalında halkımıza seslenerek halimizi arz etmeye çalıştık.O sözde filmin tanıtımını yayınlamak ne demektir?Bu nasıl bir hırstır. Biz 3 dava açtık.Biz bu davalarda hukukun ve adaletin doğruluğuna inanıyoruz.Umut ediyoruz ki bugüne kadar bu tür zümreler tarafından mağdur edilen sanatçı ve ailelerine de bir emsal teşkil eder de artık hayatlara tecavüz edilmez'' diye konuştu.
''ÜÇ KURUŞ İÇİN BABAMIZI, AİLEMİZİ, HAYATIMIZI , MANEVİYATIMIZI AYAKLAR ALTINA ALIYORLAR''
Neşet Ertaş'ın , '' Kendi kendinden utanması olmayanın, hiç kimseden utanmaz'' sözlerini hatırlatan Canan Ertaş, ''Yani bu insanlardan biz utanmalarını falan beklemiyoruz.Bu insanlardan hiçbir beklentimiz yok.Olan biteni hayretler içerisinde izliyoruz.Bizler babamızın alın terine kıyamayan evlatlarız.Bugüne kadar babamın alın terini hiçbir şeye değişmedik.Ama bu aç gözlü insanların, babamı harcamalarına da gönlümüz razı değil.Her türlü yolu deneyip üç kuruş için babamızı, ailemizi , hayatımızı , maneviyatımızı ayaklar altına alıyorlar.Bizim davalarımız devam ediyor.3 ayrı davamız var.Kitabı yazan ve adını ağzımıza almak istemediğimiz o şahsa da ayrıca özel bir dava açtık.Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz.Ben babamdan özür diliyorum.Sırf bu davalar nedeniyle halkın huzuruna çıktık.Bunun da sonuna kadar mücadelesini vereceğiz. En doğru bilgileri insanlarımızla paylaşacağız.Halkımızın bu insanlara itibar etmelerini ben babamın evladı olarak istemiyorum.Bizler buradayız, izin vermedik, vermiyoruz, vermeyeceğiz ve sonuna kadar da mücadele edeceğiz'' ifadelerini kullandı.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.