Milli Eğitim Şurasından Ahilik İle İlgili Sevindiren Karar

EĞİTİM 03.12.2021 - 23:31, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Milli Eğitim Şurasından Ahilik İle İlgili Sevindiren Karar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Milli Eğitim Şurasında Ahiliğin eğitime dahil edilmesi ile ilgili önemli bir karar alındı.

Açılışını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya'nın da katılımıyla gerçekleştirilen 20. Millî Eğitim Şûrası Divan Toplantısı, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer başkanlığında “eğitimde fırsat eşitliği”  ana teması ile düzenlendi. Açılış Töreninde gerek çevrim içi toplantılar gerekse çalıştaylar vasıtasıyla önerilerini paylaşan tüm uzmanlara, eğitimcilere sivil toplum kuruluşlarına ve meslek örgütlerine şükranlarını sunan Erdoğan, bugüne kadar 19 kez düzenlenen Şûra'nın, milli eğitim camiası ile öğrenci, öğretmen ve veliler açısından faydalı, verimli, önemli tavsiye kararlarının alındığı bir mecra olduğunu anlattı. Milli eğitim şuralarının, bakanlığın en üst danışma kurulu olduğunu ve MEB'in eğitim politikalarının oluşturulmasında yol gösterici işlevi bulunduğunu anlatan Özer ise, "Bunun için 20. Milli Eğitim Şurası'nı bir an evvel toplamak istedik. 19. Milli Eğitim Şûrası'nın ardından 7 yıl ara verilmişti. Biz de eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili önceliklerimizde, yol haritamızı belirlemede, Türkiye'nin tüm toplum kesimlerini, eğitimle ilgili deneyimi ve müktesebatı olan herkesin görüşünü alıp onları harmanlayarak bir yol haritası çıkarmak istedik." dedi. AHİLİK İLE İLGİLİ SEVİNDİREN KARAR 600'e yakın şura üyesinin katımıyla gerçekleştirilen toplantıda alınan tavsiye kararları arasında Ahilik ile ilgili bir bölümde yer aldı.Madde 69'da yer alan kararda , '' Mesleki eğitimin tüm paydaşlarına yönelik Ahilik kültürü ve fütüvvet geleneğine ilişkin farkındalığı artıracak faaliyetler yapılmalıdır." denildi.Böylece Ahilik Kültürü ve geleneklerinin orta eğitime dahil edilmesi kararlaştırıldı.     ''ÖĞRENCİNDEN VE ÖĞRETMENDEN BEKLENTİNİN GERÇEKLEŞTİĞİNİ TEYİT EDEN BİR SİSTEM KURMAMIZ LAZIM'' 20. Millî Eğitim Şûrası'nın üç temel alanından biri olan "Öğretmen Yeterlilikleri" komisyonunda konuşan KAEÜ Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya şunları kaydetti: "Öğreticiden–öğrenciden beklentileri gerçekleştirecek başlangıç ve süreçleri artık tartışmamız lazım. Alan bilgisiyle sayılarını azaltıp matematikten rasgele konuları çıkartarak çocuğun bir evren okuması algı oluşturması mümkün değil. Merdivenin basamaklarına basmadan yukarı çıkamayız. Dolayısıyla hayalde kalan beklentiler, güzel cümlelerle süsülenmiş bir netice ortaya çıkartır. Fakat biz süreçleri kontrol eden ve hesap verebilen bir sistemi mutlaka hem milli eğitimde hem yükseköğretimde uygulanabilir bir duruma getirip kendimize kendimizin hesabını vermemiz lazım. Çünkü bu çarklardan geçen bizim geleceğimiz, bizim çocuklarımız, onları şansa bıkamayız. Bu manada bizim yapmamız gereken başlangıcı belli süreçleri kontrol edilebilir ve hedefleri belirlenmiş bir eğitim kavramını yeniden ele alıp değerlendirmek. Okullara gidiliyor, peki hakikaten öğretmenler çocuklarla ilgileniyor mu? Var mı elimizde bir kanıt yoksa sadece beklentilerimiz mi var? Beklentinin gerçekleştiğini teyit eden bir sistem kurmamız lazım. Öğretmenimiz şu kadar ders yapmıştır, öğrencimiz şu kadar etkinliğe katılmıştır şeklinde bir girdi, bir veri sağlamalıyız." diyerek eğitim-öğretimde ölçme değerlendirmenin önemine vurgu yapan bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Milli Eğitim Şurasında Ahiliğin eğitime dahil edilmesi ile ilgili önemli bir karar alındı.

Açılışını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya'nın da katılımıyla gerçekleştirilen 20. Millî Eğitim Şûrası Divan Toplantısı, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer başkanlığında “eğitimde fırsat eşitliği”  ana teması ile düzenlendi.

Açılış Töreninde gerek çevrim içi toplantılar gerekse çalıştaylar vasıtasıyla önerilerini paylaşan tüm uzmanlara, eğitimcilere sivil toplum kuruluşlarına ve meslek örgütlerine şükranlarını sunan Erdoğan, bugüne kadar 19 kez düzenlenen Şûra'nın, milli eğitim camiası ile öğrenci, öğretmen ve veliler açısından faydalı, verimli, önemli tavsiye kararlarının alındığı bir mecra olduğunu anlattı.

Milli eğitim şuralarının, bakanlığın en üst danışma kurulu olduğunu ve MEB'in eğitim politikalarının oluşturulmasında yol gösterici işlevi bulunduğunu anlatan Özer ise, "Bunun için 20. Milli Eğitim Şurası'nı bir an evvel toplamak istedik. 19. Milli Eğitim Şûrası'nın ardından 7 yıl ara verilmişti. Biz de eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili önceliklerimizde, yol haritamızı belirlemede, Türkiye'nin tüm toplum kesimlerini, eğitimle ilgili deneyimi ve müktesebatı olan herkesin görüşünü alıp onları harmanlayarak bir yol haritası çıkarmak istedik." dedi.

AHİLİK İLE İLGİLİ SEVİNDİREN KARAR

600'e yakın şura üyesinin katımıyla gerçekleştirilen toplantıda alınan tavsiye kararları arasında Ahilik ile ilgili bir bölümde yer aldı.Madde 69'da yer alan kararda , '' Mesleki eğitimin tüm paydaşlarına yönelik Ahilik kültürü ve fütüvvet geleneğine ilişkin farkındalığı artıracak faaliyetler yapılmalıdır." denildi.Böylece Ahilik Kültürü ve geleneklerinin orta eğitime dahil edilmesi kararlaştırıldı.

 

 

''ÖĞRENCİNDEN VE ÖĞRETMENDEN BEKLENTİNİN GERÇEKLEŞTİĞİNİ TEYİT EDEN BİR SİSTEM KURMAMIZ LAZIM''

20. Millî Eğitim Şûrası'nın üç temel alanından biri olan "Öğretmen Yeterlilikleri" komisyonunda konuşan KAEÜ Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya şunları kaydetti: "Öğreticiden–öğrenciden beklentileri gerçekleştirecek başlangıç ve süreçleri artık tartışmamız lazım. Alan bilgisiyle sayılarını azaltıp matematikten rasgele konuları çıkartarak çocuğun bir evren okuması algı oluşturması mümkün değil. Merdivenin basamaklarına basmadan yukarı çıkamayız. Dolayısıyla hayalde kalan beklentiler, güzel cümlelerle süsülenmiş bir netice ortaya çıkartır. Fakat biz süreçleri kontrol eden ve hesap verebilen bir sistemi mutlaka hem milli eğitimde hem yükseköğretimde uygulanabilir bir duruma getirip kendimize kendimizin hesabını vermemiz lazım. Çünkü bu çarklardan geçen bizim geleceğimiz, bizim çocuklarımız, onları şansa bıkamayız. Bu manada bizim yapmamız gereken başlangıcı belli süreçleri kontrol edilebilir ve hedefleri belirlenmiş bir eğitim kavramını yeniden ele alıp değerlendirmek. Okullara gidiliyor, peki hakikaten öğretmenler çocuklarla ilgileniyor mu? Var mı elimizde bir kanıt yoksa sadece beklentilerimiz mi var? Beklentinin gerçekleştiğini teyit eden bir sistem kurmamız lazım. Öğretmenimiz şu kadar ders yapmıştır, öğrencimiz şu kadar etkinliğe katılmıştır şeklinde bir girdi, bir veri sağlamalıyız." diyerek eğitim-öğretimde ölçme değerlendirmenin önemine vurgu yapan bir konuşma gerçekleştirdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.