Meral Akşener, '' Kırşehir'de Artık Adet Olmuş''

SİYASET 27.04.2022 - 12:39, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Meral Akşener, '' Kırşehir'de Artık Adet Olmuş''

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.Konuşmasında ekonomik krizin her geçen gün daha da derinleştiğine yer veren Akşener, “Geçtiğimiz hafta Kırşehir'deydik. Girdiğim birçok dükkânda ışıklar açık değildi. Artık ışıklar müşteri gelince açılan bir adet olmuş” ifadelerini kullandı.

İyi Parti lideri Meral Akşener'in konuşmasından satırbaşları şöyle: Geçtiğimiz hafta Kırşehir'deydik. Girdiğim birçok dükkanda ışıklar açık değildi. Artık ışıklar müşteri gelince açılan bir adet olmuş. Üretici bir kardeşim, 'Bu bölgede yaklaşık 50 bin civarında büyükbaş hayvan vardı. Şu anda 17-18 binlerde. İşletmelerin yüzde 75 yakını kapandı. Kalan arkadaşlarımız da yüzde 50 kapasitede çalışıyorlar' dedi. Çiftçi bir kardeşim, '1980'de 200 dönüm arazim vardı. Sattım sattım çocukları okuttum. 2700 lira emekli maaşı alıyorum. Şimdi ben yeğenime bayram harçlığı göndereceğim nasıl göndereceğim' diyor.   'HER ŞEYE O CAMIN ARKASINDAN BAKMAK DEMEK' Bay Kriz'in sözüm ona ustalık döneminin başyapıtı olan bu ibretlik tablo gençlerimizi nasıl etkiliyor biliyor musunuz? Bir cam düşünün berrak, tertemiz bir cam. İşte gençlerimiz yurt dışındaki yaşıtlarının hayatlarını, yabancı ülkelerde olanları bu camın arkasından tüm çıplaklığıyla görüyorlar. Gördüklerine erişmeye çalıştıklarında o cama çarpıyorlar, canları yanıyor, ruhları sıkılıyor. Onlar o camın arkasındaki hayata ulaşmak için çabalamaktan asla vazgeçmiyorlar. Bugün ne yazık ki gençler için AK Parti'nin Türkiyesi'nde yaşamak demek hayattaki her şeye o camın arkasından bakmak demek. Düşük ve orta gelirli ailelere konut edindirme amacıyla kurulan TOKİ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sosyal devlet anlayışını yansıtan bir uygulama olsa da maalesef AK Parti iktidarında amacına uygun şekilde işletilmemiş, iktidarın arpalığı haline gelmiştir. Bugün TOKİ hiçbir kuruma karşı hesap vermiyor. Bütçesi Meclis'e gelmiyor. TOKİ'nin devlet bütçesindeki yeri belirsiz. TOKİ'yle iş yapan yüklenici firmalar şeffaf olmayan süreçlerin sonunda ihaleler kazanıyor. Kamunun sırtından adil ve yasal olmayan sonuçlar elde ediliyor. Yani devlet arazilerimiz yağmalanıyor, kamu kaynaklarımız çarçur ediliyor. Bu yağmaya izin veremeyiz. Bu talana sessiz kalamayız, kalmayacağız. İYİ Parti iktidarında özellikle eğileceğimiz başlıklardan biri TOKİ olacak. İYİ Parti iktidarında kamu ihaleleri şeffaf olacak. TOKİ uygun fiyatlı konuta odaklanacak.   “VATAN TOPRAKLARI PARSEL PARSEL SATILIYOR” Millet, vatan ve egemenlik bir araya gelmezse ortada devlet yoktur. Bugün milli birliğimiz AK Parti iktidarı eliyle gün be gün zayıflatılıyor. İnsanlarınız gün be gün ayrıştırılıyor. Milletimizin kendi vatanında yabancı hissetmesi isteniyor. Tüm bunlar bir tek adamın iktidarı sürebilsin diye gözümüzün içine baka baka yapılıyor. Bugün vatan topraklarımız türlü yağmanın ve peşkeşin içinde parsel parsel satılıyor. İktidar, iktidarda kalabileceği her bir gün adına kapalı kapılar ardında Anadolu'yu rehin ediyor.Kimi zaman da müflis tüccarın evini, barkını satması gibi nereden üç kuruş alacaklarsa ona satıyorlar. Büyük Türk Milleti bugün kronikleşmiş derin bir devlet krizinin içindeyiz. Öfkemizi de umutlarımızı da kırgınlıklarımızı da yeniden tesis etmek, hukuk ve adaleti tek parola yapmak için kullanmak mecburiyetindeyiz. Dün 1920'lerin tarihsel eşiğinde önümüzdeki imtihan buydu.   “BAY KRİZ VE 100 LİRALIK BAKKAL ÇEKİNE MECBUR EDİYOR” Bay Kriz ve arkadaşlarının ülkemizi içine düşürdüğü ve her geçen gün daha da derinleşen ekonomik kriz milletimizi 100 liralık bakkal çekine mecbur ediyor. Liyakatsiz kadroların elinde milletimiz her gün çile çekiyor. Geometri kitabı yazmış hatta geometri terimlerini Türkçeleştirmiş bir başöğretmenin kurduğu ülkemiz, dört işlemi bile bilmeden ekonomi yöneten bir çapsızlığın vesayetinde perişan oluyor. Bay Kriz ve arkadaşları saçmalama konusunda birbirleriyle yarışır hale geldi. Mesela memleketin okumuş gençleri her fırsatta iteklenip akın akın yurt dışına gitmek zorunda bırakırken Ulaştırma Bakanı çıkıp 'Bugün yurt dışına mühendis ihraç eden bir konuma geldik' diye övünüyor. Ulaştırma Bakanı'nın patronu da ihracatı çoğaltmak için doktorlara 'defolun gidin' diyor. Meğer ihracat rakamlarını çoğaltmak istiyormuş adam. Üstelik bu sözüm ona ihracat patlamasıyla övünürken bir yandan da ithalatta rekora koşuyorlar. Sığınmacı ithal ediyorlar. Mühendis ihraç edip çoban ithal ediyorlar. Doktor ihraç edip, maraba ithal ediyorlar. Kendi ülkelerini mülteci kampına çeviriyorlar. Bugün her 10 evden 1'inin elektriği kesik. Ortada böylesine acı bir tablo varken Enerji Bakanı çıkıp 'Nisan sonu itibariyle yaklaşık 278 bin abonenin elektriğinin kesik olduğunu' söylüyor. Görevi memlekette elektriksiz, doğalgazsız ev bırakmamak olan bakan zerre utanmadan 2022 yılı Türkiye'sinde yaklaşık 1 milyon vatandaşımız elektrik gibi temel ihtiyaçtan yoksun olduğunu savunuyor. Siftahsız kepenk kapatan esnafımız ay sonunu getiremiyor. Asgari ücretliler, emekliler, açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışıyor ama ışıltılı gözleri, abuk subuk açıklamaları, bir türlü tutmayan planlarıyla Türk siyaset tarihine şimdiden kara bir leke olarak geçen Nebati Bakanı 'Gerekirse gemileri karadan yürütür, hedefimize ulaşırız' diyor. Artık yürütmeyeceğiz, yürüttürmeyeceğiz diyemiyor. Bu söz ne yaptığına dair en küçük fikri bile olmayan liyakatsiz bir bakanın Fatih Sultan Mehmet Han üzerinden hamaset yaparak acınası bir şekilde durumu idare etmeye çalışmasıdır.      
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.Konuşmasında ekonomik krizin her geçen gün daha da derinleştiğine yer veren Akşener, “Geçtiğimiz hafta Kırşehir'deydik. Girdiğim birçok dükkânda ışıklar açık değildi. Artık ışıklar müşteri gelince açılan bir adet olmuş” ifadelerini kullandı.

İyi Parti lideri Meral Akşener'in konuşmasından satırbaşları şöyle:

Geçtiğimiz hafta Kırşehir'deydik. Girdiğim birçok dükkanda ışıklar açık değildi. Artık ışıklar müşteri gelince açılan bir adet olmuş.

Üretici bir kardeşim, 'Bu bölgede yaklaşık 50 bin civarında büyükbaş hayvan vardı. Şu anda 17-18 binlerde. İşletmelerin yüzde 75 yakını kapandı. Kalan arkadaşlarımız da yüzde 50 kapasitede çalışıyorlar' dedi.

Çiftçi bir kardeşim, '1980'de 200 dönüm arazim vardı. Sattım sattım çocukları okuttum. 2700 lira emekli maaşı alıyorum. Şimdi ben yeğenime bayram harçlığı göndereceğim nasıl göndereceğim' diyor.

 

'HER ŞEYE O CAMIN ARKASINDAN BAKMAK DEMEK'

Bay Kriz'in sözüm ona ustalık döneminin başyapıtı olan bu ibretlik tablo gençlerimizi nasıl etkiliyor biliyor musunuz? Bir cam düşünün berrak, tertemiz bir cam. İşte gençlerimiz yurt dışındaki yaşıtlarının hayatlarını, yabancı ülkelerde olanları bu camın arkasından tüm çıplaklığıyla görüyorlar. Gördüklerine erişmeye çalıştıklarında o cama çarpıyorlar, canları yanıyor, ruhları sıkılıyor. Onlar o camın arkasındaki hayata ulaşmak için çabalamaktan asla vazgeçmiyorlar. Bugün ne yazık ki gençler için AK Parti'nin Türkiyesi'nde yaşamak demek hayattaki her şeye o camın arkasından bakmak demek.

Düşük ve orta gelirli ailelere konut edindirme amacıyla kurulan TOKİ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sosyal devlet anlayışını yansıtan bir uygulama olsa da maalesef AK Parti iktidarında amacına uygun şekilde işletilmemiş, iktidarın arpalığı haline gelmiştir.

Bugün TOKİ hiçbir kuruma karşı hesap vermiyor. Bütçesi Meclis'e gelmiyor. TOKİ'nin devlet bütçesindeki yeri belirsiz. TOKİ'yle iş yapan yüklenici firmalar şeffaf olmayan süreçlerin sonunda ihaleler kazanıyor. Kamunun sırtından adil ve yasal olmayan sonuçlar elde ediliyor. Yani devlet arazilerimiz yağmalanıyor, kamu kaynaklarımız çarçur ediliyor. Bu yağmaya izin veremeyiz. Bu talana sessiz kalamayız, kalmayacağız.

İYİ Parti iktidarında özellikle eğileceğimiz başlıklardan biri TOKİ olacak. İYİ Parti iktidarında kamu ihaleleri şeffaf olacak. TOKİ uygun fiyatlı konuta odaklanacak.

 

“VATAN TOPRAKLARI PARSEL PARSEL SATILIYOR”

Millet, vatan ve egemenlik bir araya gelmezse ortada devlet yoktur. Bugün milli birliğimiz AK Parti iktidarı eliyle gün be gün zayıflatılıyor. İnsanlarınız gün be gün ayrıştırılıyor. Milletimizin kendi vatanında yabancı hissetmesi isteniyor. Tüm bunlar bir tek adamın iktidarı sürebilsin diye gözümüzün içine baka baka yapılıyor. Bugün vatan topraklarımız türlü yağmanın ve peşkeşin içinde parsel parsel satılıyor. İktidar, iktidarda kalabileceği her bir gün adına kapalı kapılar ardında Anadolu'yu rehin ediyor.Kimi zaman da müflis tüccarın evini, barkını satması gibi nereden üç kuruş alacaklarsa ona satıyorlar. Büyük Türk Milleti bugün kronikleşmiş derin bir devlet krizinin içindeyiz. Öfkemizi de umutlarımızı da kırgınlıklarımızı da yeniden tesis etmek, hukuk ve adaleti tek parola yapmak için kullanmak mecburiyetindeyiz. Dün 1920'lerin tarihsel eşiğinde önümüzdeki imtihan buydu.

 

“BAY KRİZ VE 100 LİRALIK BAKKAL ÇEKİNE MECBUR EDİYOR”

Bay Kriz ve arkadaşlarının ülkemizi içine düşürdüğü ve her geçen gün daha da derinleşen ekonomik kriz milletimizi 100 liralık bakkal çekine mecbur ediyor. Liyakatsiz kadroların elinde milletimiz her gün çile çekiyor. Geometri kitabı yazmış hatta geometri terimlerini Türkçeleştirmiş bir başöğretmenin kurduğu ülkemiz, dört işlemi bile bilmeden ekonomi yöneten bir çapsızlığın vesayetinde perişan oluyor. Bay Kriz ve arkadaşları saçmalama konusunda birbirleriyle yarışır hale geldi. Mesela memleketin okumuş gençleri her fırsatta iteklenip akın akın yurt dışına gitmek zorunda bırakırken Ulaştırma Bakanı çıkıp 'Bugün yurt dışına mühendis ihraç eden bir konuma geldik' diye övünüyor. Ulaştırma Bakanı'nın patronu da ihracatı çoğaltmak için doktorlara 'defolun gidin' diyor. Meğer ihracat rakamlarını çoğaltmak istiyormuş adam.

Üstelik bu sözüm ona ihracat patlamasıyla övünürken bir yandan da ithalatta rekora koşuyorlar. Sığınmacı ithal ediyorlar. Mühendis ihraç edip çoban ithal ediyorlar. Doktor ihraç edip, maraba ithal ediyorlar. Kendi ülkelerini mülteci kampına çeviriyorlar. Bugün her 10 evden 1'inin elektriği kesik. Ortada böylesine acı bir tablo varken Enerji Bakanı çıkıp 'Nisan sonu itibariyle yaklaşık 278 bin abonenin elektriğinin kesik olduğunu' söylüyor.

Görevi memlekette elektriksiz, doğalgazsız ev bırakmamak olan bakan zerre utanmadan 2022 yılı Türkiye'sinde yaklaşık 1 milyon vatandaşımız elektrik gibi temel ihtiyaçtan yoksun olduğunu savunuyor. Siftahsız kepenk kapatan esnafımız ay sonunu getiremiyor. Asgari ücretliler, emekliler, açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışıyor ama ışıltılı gözleri, abuk subuk açıklamaları, bir türlü tutmayan planlarıyla Türk siyaset tarihine şimdiden kara bir leke olarak geçen Nebati Bakanı 'Gerekirse gemileri karadan yürütür, hedefimize ulaşırız' diyor. Artık yürütmeyeceğiz, yürüttürmeyeceğiz diyemiyor. Bu söz ne yaptığına dair en küçük fikri bile olmayan liyakatsiz bir bakanın Fatih Sultan Mehmet Han üzerinden hamaset yaparak acınası bir şekilde durumu idare etmeye çalışmasıdır.

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.