Kırşehirli Tuğçe Dünyaca Ünlü Şirkette Geleceği Tasarlıyor

TEKNOLOJİ 09.09.2022 - 20:50, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Kırşehirli Tuğçe Dünyaca Ünlü Şirkette Geleceği Tasarlıyor

Aslen Kırşehirli olan Tuğçe Taşçı, ODTÜ'yü birincilikle bitirdikten sonra Google ve Apple gibi dev şirketlerde çalıştı.Şimdilerde Facebook'a transfer olan Taşçı, sanal ve artırılmış gerçeklik gözlüklerinin tasarlandığı departmanında araştırmacı biliminsanı olarak, insanların makinelere sadece düşünce komutuyla hükmedebileceği proje üzerinde çalışıyor.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) birincilikle mezun olduktan sonra Stanford Üniversitesi’nden doktora bursu almaya hak kazanan Tuğçe Taşçı (31), Google, Apple gibi dev şirketlerde çalıştı. Şu anda Meta’nın artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik (AR/VR) bölümü olan ‘Reality Labs’ departmanında, bilgisayar, cep telefonu, televizyon gibi aletleri sadece düşünerek kontrol edebileceğimiz bir sistem üzerine çalışıyor. Tuğçe Taşçı, ‘makine-beyin arayüzü’ olarak adlandırılan bu çalışmayı şöyle anlatıyor: “İnsan beyninin algı kapasitesi, günlük hayatta birçok şey için fazlasıyla yeterli. Ancak harekete geçme noktasında kaslarla sınırlıyız. Yani ağzımızın imkân tanıdığı hızla konuşabiliriz ama çok daha hızlı düşünebiliriz. Mesela günlük hayatta televizyonu açmak istediğimizde önce düşünüyoruz, sonra kumandayı alıyoruz ve sonra tuşa basıyoruz. Arada çok gereksiz adımlar var. Düşünerek televizyonu açabileceğimiz bir proje üzerinde çalışıyoruz.     ‘BİLEKLİKLER KİŞİSEL ASİSTANIMIZ OLACAK’ İleride telefon diye bir şey kalmayacak. Herkes artırılmış gerçeklik gözlükleriyle ya da lenslerle gerçek dünyayla sanal dünyayı günlük hayatta birleştirebilecek. Büyük şirketler bunun üzerine çalışıyor. Meta’yı farklı kılacak bir bileklik sayesinde konuşmadan, hareket etmeden sadece düşünerek mesaj gönderebileceğiz. Bir projemiz de bu bileklik. Her şeyi düşünerek yapabilmeliyiz çünkü gün içinde konuşamadığımız, hareket edemediğimiz zamanlar var. Bu bileklik aslında kişisel asistanınız gibi olacak. Rutinimizi öğrenip işleri organize edecek. Diyelim ki her sabah aynı kafeden kahve alıyorsunuz. Bileğinizdeki asistan siz daha kafeye gitmeden kahve siparişi verebilecek.” Taşçı, bu çalışmaların fiziksel engelliler için de önemli bir buluşla sonuçlanabileceğini belirtiyor.   ‘ROBOT KOL DÜŞÜNCEYLE ÇALIŞABİLECEK’ Taşçı, “Elon Musk’ın bunama, Parkinson ya da omurilik zedelenmesi gibi hastalıklar için açıkladığı Neuralink ismindeki beyin çipi projesinin aksine cerrahi müdahale olmadan, herkesin kullanabileceği bir bileklik tasarımı üzerine çalışıyorum. Bu bileklikle beyinden kola gelen motor nöronların sinyallerini okuyabilmeyi hedefliyoruz. Maymunlar üzerinde yaptığımız deneylerde, kollarını hareket ettirmeyi düşündükleri anda beyin sinyallerini yakalayıp, bu isteklerini anlayabiliyoruz. Buna niyet etmeleri yeterli. Böyle olunca felçli ya da engelli birinin sadece düşünerek bir robot kolu harekete geçirmesine imkân sunabilirsiniz” diyor.     ODTÜ’YÜ BİRİNCİLİKLE BİTİRDİ Aslen Kırşehirli olan Tuğçe Taşçı, öğretmen anne babanın tek çocuğu. Bilime küçük yaştan beri ilgisi olan Taşçı, Ankara Fen Lisesi’nde okudu. 2008’de girdiği ÖSS’de Türkiye 8’incisiydi. Hayali genetik bilimi ya da insan beyni üzerine okumaktı ama öğretmenlerinin yönlendirmesiyle Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) elektrik elektronik mühendisliği bölümüne girdi. ODTÜ’yü birincilikle bitirdikten sonra 2012 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Stanford Üniversitesi’nden doktora bursu almaya hak kazandı. Stanford’a gittiğinde eline geçen bir dergide gördüğü “Farelerin beyin aktivitelerini inceleyerek labirentte nerde olduklarını bulabiliyoruz” cümlesiyle çocukluk hayali yeniden canlanan Tuğçe Taşçı, yol haritasını değiştirip doktorasını insan beynini daha iyi anlayacak yapay zekâ tekniklerini geliştirmek için nörobilim ve bilgisayar üzerine tamamladı.       GİZLİ PROJELERDE ÇALIŞTI Doktora öğrencisiyken Apple’da staj yapan Tuğçe Taşçı, son yılında Google’ın gizli projelerini yürüttüğü “X” departmanından teklif aldı ve ekibe yapay zekâ uzmanı olarak katıldı. Bu departmanda günlük hayatta sıklıkla kullandığımız kulaklıkla, insanların beyin frekanslarını ölçüp ne düşündüğünü anlamayı hedefleyen bir projede görev alan Taşçı, Google X departmanında 10-15 yıl sonra tamamlanacak projeler üzerine çalıştı.     ‘YOK ARTIK’ DEDİRTİR Google’ın kazancının yüzde 20’sini bu birime yani geleceğin teknolojisine ayırdığını söyleyen Taşçı, “Bu departmanda ‘yok artık bu kadar olmaz’ dedirtecek projeler başlatılır. Aslında burası fikir üretenlerin oyun sahası gibidir. Ama bunlar gizli projelerdir. Benim çalıştığım projede beyin sinyallerini, kulaktan okumaya çalışıyorduk. ‘Kulaklık aracılığıyla aldığımız veriyi yapay zekâda nasıl kullanırız?’ sorusuna yanıt aradığımız, bu şekilde insanların ne düşündüğünü, ruh halini, depresyonda olup olmadığını anlamaya çalıştığımız bir projeydi” diyor.     META’YA TRANSFER OLDU Yaklaşık 1 buçuk yıl Google X departmanında görev yapan Tuğçe Taşçı, rakip firma Meta’ya transfer öyküsünü ve oradaki çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Kulak dışında vücudun başka hangi bölgelerinden sinyal toplayabileceğimizi araştırıyorduk. Ben çalışmalarımda kol kaslarından beyin sinyalini bulabilmek üzerine yoğunlaştım. Bu çalışmaları yapan dünyada iki takım var. Google’ın milyon dolarlarla destek olduğu diğer girişimci ekiple koordineli olarak çalışmaya devam ederken rakip firma Facebook’a transfer oldum. Şimdi kol kas sisteminden insanın duygularını, düşüncelerini, ihtiyaçlarını anlamaya çalıştığımız bir projede ilerliyorum. Hürriyet
Aslen Kırşehirli olan Tuğçe Taşçı, ODTÜ'yü birincilikle bitirdikten sonra Google ve Apple gibi dev şirketlerde çalıştı.Şimdilerde Facebook'a transfer olan Taşçı, sanal ve artırılmış gerçeklik gözlüklerinin tasarlandığı departmanında araştırmacı biliminsanı olarak, insanların makinelere sadece düşünce komutuyla hükmedebileceği proje üzerinde çalışıyor.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) birincilikle mezun olduktan sonra Stanford Üniversitesi’nden doktora bursu almaya hak kazanan Tuğçe Taşçı (31), Google, Apple gibi dev şirketlerde çalıştı. Şu anda Meta’nın artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik (AR/VR) bölümü olan ‘Reality Labs’ departmanında, bilgisayar, cep telefonu, televizyon gibi aletleri sadece düşünerek kontrol edebileceğimiz bir sistem üzerine çalışıyor. Tuğçe Taşçı, ‘makine-beyin arayüzü’ olarak adlandırılan bu çalışmayı şöyle anlatıyor: “İnsan beyninin algı kapasitesi, günlük hayatta birçok şey için fazlasıyla yeterli. Ancak harekete geçme noktasında kaslarla sınırlıyız. Yani ağzımızın imkân tanıdığı hızla konuşabiliriz ama çok daha hızlı düşünebiliriz. Mesela günlük hayatta televizyonu açmak istediğimizde önce düşünüyoruz, sonra kumandayı alıyoruz ve sonra tuşa basıyoruz. Arada çok gereksiz adımlar var. Düşünerek televizyonu açabileceğimiz bir proje üzerinde çalışıyoruz.

 

 

‘BİLEKLİKLER KİŞİSEL ASİSTANIMIZ OLACAK’

İleride telefon diye bir şey kalmayacak. Herkes artırılmış gerçeklik gözlükleriyle ya da lenslerle gerçek dünyayla sanal dünyayı günlük hayatta birleştirebilecek. Büyük şirketler bunun üzerine çalışıyor. Meta’yı farklı kılacak bir bileklik sayesinde konuşmadan, hareket etmeden sadece düşünerek mesaj gönderebileceğiz. Bir projemiz de bu bileklik. Her şeyi düşünerek yapabilmeliyiz çünkü gün içinde konuşamadığımız, hareket edemediğimiz zamanlar var. Bu bileklik aslında kişisel asistanınız gibi olacak. Rutinimizi öğrenip işleri organize edecek. Diyelim ki her sabah aynı kafeden kahve alıyorsunuz. Bileğinizdeki asistan siz daha kafeye gitmeden kahve siparişi verebilecek.”

Taşçı, bu çalışmaların fiziksel engelliler için de önemli bir buluşla sonuçlanabileceğini belirtiyor.

 

‘ROBOT KOL DÜŞÜNCEYLE ÇALIŞABİLECEK’

Taşçı, “Elon Musk’ın bunama, Parkinson ya da omurilik zedelenmesi gibi hastalıklar için açıkladığı Neuralink ismindeki beyin çipi projesinin aksine cerrahi müdahale olmadan, herkesin kullanabileceği bir bileklik tasarımı üzerine çalışıyorum. Bu bileklikle beyinden kola gelen motor nöronların sinyallerini okuyabilmeyi hedefliyoruz. Maymunlar üzerinde yaptığımız deneylerde, kollarını hareket ettirmeyi düşündükleri anda beyin sinyallerini yakalayıp, bu isteklerini anlayabiliyoruz. Buna niyet etmeleri yeterli. Böyle olunca felçli ya da engelli birinin sadece düşünerek bir robot kolu harekete geçirmesine imkân sunabilirsiniz” diyor.

 

 

ODTÜ’YÜ BİRİNCİLİKLE BİTİRDİ

Aslen Kırşehirli olan Tuğçe Taşçı, öğretmen anne babanın tek çocuğu. Bilime küçük yaştan beri ilgisi olan Taşçı, Ankara Fen Lisesi’nde okudu. 2008’de girdiği ÖSS’de Türkiye 8’incisiydi. Hayali genetik bilimi ya da insan beyni üzerine okumaktı ama öğretmenlerinin yönlendirmesiyle Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) elektrik elektronik mühendisliği bölümüne girdi. ODTÜ’yü birincilikle bitirdikten sonra 2012 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Stanford Üniversitesi’nden doktora bursu almaya hak kazandı. Stanford’a gittiğinde eline geçen bir dergide gördüğü “Farelerin beyin aktivitelerini inceleyerek labirentte nerde olduklarını bulabiliyoruz” cümlesiyle çocukluk hayali yeniden canlanan Tuğçe Taşçı, yol haritasını değiştirip doktorasını insan beynini daha iyi anlayacak yapay zekâ tekniklerini geliştirmek için nörobilim ve bilgisayar üzerine tamamladı.

 

 

 

GİZLİ PROJELERDE ÇALIŞTI

Doktora öğrencisiyken Apple’da staj yapan Tuğçe Taşçı, son yılında Google’ın gizli projelerini yürüttüğü “X” departmanından teklif aldı ve ekibe yapay zekâ uzmanı olarak katıldı. Bu departmanda günlük hayatta sıklıkla kullandığımız kulaklıkla, insanların beyin frekanslarını ölçüp ne düşündüğünü anlamayı hedefleyen bir projede görev alan Taşçı, Google X departmanında 10-15 yıl sonra tamamlanacak projeler üzerine çalıştı.

 

 

‘YOK ARTIK’ DEDİRTİR

Google’ın kazancının yüzde 20’sini bu birime yani geleceğin teknolojisine ayırdığını söyleyen Taşçı, “Bu departmanda ‘yok artık bu kadar olmaz’ dedirtecek projeler başlatılır. Aslında burası fikir üretenlerin oyun sahası gibidir. Ama bunlar gizli projelerdir. Benim çalıştığım projede beyin sinyallerini, kulaktan okumaya çalışıyorduk. ‘Kulaklık aracılığıyla aldığımız veriyi yapay zekâda nasıl kullanırız?’ sorusuna yanıt aradığımız, bu şekilde insanların ne düşündüğünü, ruh halini, depresyonda olup olmadığını anlamaya çalıştığımız bir projeydi” diyor.

 

 

META’YA TRANSFER OLDU

Yaklaşık 1 buçuk yıl Google X departmanında görev yapan Tuğçe Taşçı, rakip firma Meta’ya transfer öyküsünü ve oradaki çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Kulak dışında vücudun başka hangi bölgelerinden sinyal toplayabileceğimizi araştırıyorduk. Ben çalışmalarımda kol kaslarından beyin sinyalini bulabilmek üzerine yoğunlaştım. Bu çalışmaları yapan dünyada iki takım var. Google’ın milyon dolarlarla destek olduğu diğer girişimci ekiple koordineli olarak çalışmaya devam ederken rakip firma Facebook’a transfer oldum. Şimdi kol kas sisteminden insanın duygularını, düşüncelerini, ihtiyaçlarını anlamaya çalıştığımız bir projede ilerliyorum.

Hürriyet

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.