Kırşehir'de Kurulan İftar Çadırında Rezalet !

KIRŞEHİR'DE KURULAN İFTAR ÇADIRINDA REZALET !   Ramazan Ayı çok hayırlı ve bereketli bir ay...Ramazan Ayı'nda mağdur ve yoksul kimselere yardım etmek sünnet olduğu kadar bu insanları İftar Soframızda ağırlamakta Türk Kültürü'nde ki misafirperverliğimizin bir göstergesidir. Gel gelelim Cacabey Meydanın'da kurulan İftar çadırına... Kırşehir'de tüm Ramazanlarda olduğu gibi bu yıl da Cacabey meydanı üzerinde mağdur ve yoksul insanlar için İftar çadırı kuruldu.Tabi ki iftar çadırının ne kadar doğru olduğu da tartışılır bir gerçek...İftar çadırları daha çok reklam çadırı olarak kullanılıyor.Tabi buradaki amaç çok önemli... Kırşehir'deki mağdur ve yoksul insanlara iftarlarını açabilecekleri bir yer temin etmek ve sıcak bir çorba içirmek tabi ki inancımızın bir gereği... Cacabey Meydanı üzerinde kurulan iftar çadırı ise biraz amacının dışına çıkmış.Herkes biliyor ki son dönemlerde Cacabey Meydanı olsun, Kent Park olsun, Suriyeli ve Iraklıların mekanı haline geldi.Cacabey meydanı da iftardan önce çoğu oruç tutmayan Suriyeli ve Iraklı gençlerden geçilmiyor. Ellerinde sigara, bir de ayaklarına paten takmış iftar saatini bekliyorlar.Hepsi 20'li yaşlarında Suriyeli ve Iraklıların olduğu bu parazit grubu, evinde iftar sofrası kuramayan yaşlı ve mağdur insanların rızkına da mani oluyor.Oruç tutmuyorlar çünkü fosur fosur sigara içiyorlar hem de Birleşmiş Milletlerden tonla para alan (Iraklı Hristiyanlara kişi başı 200 dolar veriliyor) bu kan emici şerefsizlere iftar vermek, kendi mağdur ve yoksul vatandaşlarımıza ve diğer oruç tutan Iraklı ve Suriyelilere reva mıdır? Adamlarda ar, namus ve utanmanın zerresi yok zaten...Adamlar dalga geçer gibi gelip iftarı beklerken sigara içiyorlar, ondan sonra da oturup milletin rızkını zıkkımlanıyorlar.Bunu yaparken de oraya iftarını açmak için gelen insanları eziyorlar. Tabi ki bunların içerisinde ihtiyacı olmadığı halde orada orucunu açan kendi vatandaşlarımız da var.Bu durumu önlemek için Mağdur ve yoksul insanların tespit edilip evlerine iftar yemeği götürmek en doğrusu...

ÖMER DURAN