Kırşehir de Böyleyse Daha Çok Bekleriz

GÜNDEM 06.08.2022 - 15:18, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Kırşehir de Böyleyse Daha Çok Bekleriz

Pandemi ve uluslarası çatışma nedeniyle Batı ekonomisi Çin Pazarından çekilmeye başladı.   Haliyle Türkiye için de tarihi bir fırsat doğdu.   Bunu gören Cumhurbaşkanı Erdoğan, politika faizinde indirime giderek TL'yi ucuzlattı ve yabancı yatırımcıyı beklemeye başladı.   Buna göre Türkiye'ye dövizle gelen yabancı yatırımcılar ucuz iş gücü ve maliyetler nedeniyle  yatırımlarını da ülkemize gerçekleştireceklerdi.   Ayrıca yine döviz karşısında parası daha da değersizleşen Türkiye'nin, bu sayede ihracatı da artacak ve yatırımların hızlanmasını tetikleyecekti.   Ancak hesaba katılmayan bazı durumlar vardı ve bu gibi durumlar, yatırımların önünde büyük engel teşkil ediyor.   Bunun için Kırşehir örneğini vereceğim...   Bildiğiniz gibi daha önce Kırşehir OSB'de yatırım yapmak isteyen ve 500 kişi istihdam edecek olan bir yatırımcıdan söz etmiştim.   Bu yatırımcı devlet teşviklerinden faydalanmak ve ihracat fırsatlarını da değerlendirmek için Kırşehir OSB'de 20 ya da 25 dönümlük bir arazi talebinde bulunuyor.   Ancak gelin görün ki büyük kısmı boş olan Kırşehir OSB'de bu yatırımcıya 20-25 dönümlük alan tahsis edilemiyor.   Sonradan öğreniyoruz ki üzerinde yatırım dahi yapılmayan bu büyüklükte parseller mevcut ancak başkalarının üzerine geçmiş.   Bu gibi kişiler ne yatırım yapıyor ne de yatırımcıya devrediyor.   Siyasi saiklere güvenerek bu tür işlere girişenlerin sadece Kırşehir'de olmadığı açık.   Kırşehir böyleyse büyükşehirleri düşünün derim.   Türkiye yatırım bekleye dursun, yatırımcılar önlerindeki engellerin kalkmasını bekliyor.   Bu engeller kalkmadığı sürece yatırım falan gelmez bu ülkeye...   Tabi sadece bu tür durumlar değil özellikle yabancı yatırımcı hukuki reformlar ve güvence de bekliyor.   Ne yazık ki yurt dışında Türkiye'nin ''hukuk'' yapısı çok da sağlıklı görülmüyor.   Bu nedenle yatırım yapılabilir ülkeler sıralamasında sürekli geriliyoruz.   Bir taraftan enflasyon sürekli artmaya devam eder, maliyetler deki artış üretimi durdurma noktasına gelirse ; enflasyonla birlikte işsizlik de paralel şekilde artışa geçer ve Allah korusun Stagflasyon aşamasına geçeriz.   Bu da ülkemiz için felaket olur.   Eğer ülkemize yatırım gelmesi isteniyorsa; yatırımcıların önünü tıkayan kangrenlerin tedavi edilmesine, bürokratik düzenlemelere ve  hukuki reformlara ihtiyaç var.   Gelen rutin yatırımlara bakmayın, bunlar kısa vadede Türkiye'yi kalkındarabilecek ve düzlüğe çıkarabilecek yatırımlar değil.     Aksi halde asla gelmeyecek olan gemiyi beklemeye devam ederiz.   Ömer Duran  

Pandemi ve uluslarası çatışma nedeniyle Batı ekonomisi Çin Pazarından çekilmeye başladı.

 

Haliyle Türkiye için de tarihi bir fırsat doğdu.

 

Bunu gören Cumhurbaşkanı Erdoğan, politika faizinde indirime giderek TL'yi ucuzlattı ve yabancı yatırımcıyı beklemeye başladı.

 

Buna göre Türkiye'ye dövizle gelen yabancı yatırımcılar ucuz iş gücü ve maliyetler nedeniyle  yatırımlarını da ülkemize gerçekleştireceklerdi.

 

Ayrıca yine döviz karşısında parası daha da değersizleşen Türkiye'nin, bu sayede ihracatı da artacak ve yatırımların hızlanmasını tetikleyecekti.

 

Ancak hesaba katılmayan bazı durumlar vardı ve bu gibi durumlar, yatırımların önünde büyük engel teşkil ediyor.

 

Bunun için Kırşehir örneğini vereceğim...

 

Bildiğiniz gibi daha önce Kırşehir OSB'de yatırım yapmak isteyen ve 500 kişi istihdam edecek olan bir yatırımcıdan söz etmiştim.

 

Bu yatırımcı devlet teşviklerinden faydalanmak ve ihracat fırsatlarını da değerlendirmek için Kırşehir OSB'de 20 ya da 25 dönümlük bir arazi talebinde bulunuyor.

 

Ancak gelin görün ki büyük kısmı boş olan Kırşehir OSB'de bu yatırımcıya 20-25 dönümlük alan tahsis edilemiyor.

 

Sonradan öğreniyoruz ki üzerinde yatırım dahi yapılmayan bu büyüklükte parseller mevcut ancak başkalarının üzerine geçmiş.

 

Bu gibi kişiler ne yatırım yapıyor ne de yatırımcıya devrediyor.

 

Siyasi saiklere güvenerek bu tür işlere girişenlerin sadece Kırşehir'de olmadığı açık.

 

Kırşehir böyleyse büyükşehirleri düşünün derim.

 

Türkiye yatırım bekleye dursun, yatırımcılar önlerindeki engellerin kalkmasını bekliyor.

 

Bu engeller kalkmadığı sürece yatırım falan gelmez bu ülkeye...

 

Tabi sadece bu tür durumlar değil özellikle yabancı yatırımcı hukuki reformlar ve güvence de bekliyor.

 

Ne yazık ki yurt dışında Türkiye'nin ''hukuk'' yapısı çok da sağlıklı görülmüyor.

 

Bu nedenle yatırım yapılabilir ülkeler sıralamasında sürekli geriliyoruz.

 

Bir taraftan enflasyon sürekli artmaya devam eder, maliyetler deki artış üretimi durdurma noktasına gelirse ; enflasyonla birlikte işsizlik de paralel şekilde artışa geçer ve Allah korusun Stagflasyon aşamasına geçeriz.

 

Bu da ülkemiz için felaket olur.

 

Eğer ülkemize yatırım gelmesi isteniyorsa; yatırımcıların önünü tıkayan kangrenlerin tedavi edilmesine, bürokratik düzenlemelere ve  hukuki reformlara ihtiyaç var.

 

Gelen rutin yatırımlara bakmayın, bunlar kısa vadede Türkiye'yi kalkındarabilecek ve düzlüğe çıkarabilecek yatırımlar değil.

 

 

Aksi halde asla gelmeyecek olan gemiyi beklemeye devam ederiz.

 

Ömer Duran

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.