Kim Bu Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Sahipleri

Elektriğe yapılan fahiş zam ile birlikte vatandaşlar evlerine gelen faturalarla adeta şoke oldu. Daha birkaç yıl önce 100-150 TL aralığında fatura ödeyen vatandaşlar bir anda 400-500 TL'lik faturalarla karşı karşıya kalmış durumda. Çünkü Şubat ayında gelen elektrik faturası aynı zamanda zamlı olmayan Aralık ayının da bir kısmını kapsıyordu. İnsanlar mart ayında gelecek faturanın daha da kabarık olacağını düşünüyor. Zamdan en çok etkilenenler ise iş yerleri oldu, birçok iş yerine tarifeyi de aştığı için yüzde 127 zam uygulandı.Tabi bu da faturaların afaki rakamlara ulaşmasını hatta kira bedellerini bile aşmasına yol açtı. Peki ama kim bu enerji dağıtım şirketleri? Enerji Dğaıtım şirketlerinin neredeyse tamamının 2008 ve 2013 tarihleri arasında özelleştirildiği görülüyor. Elektrik dağıtım şirketlerinin sahipleri ise birçoğumuza tanıdık geliyor ancak birden fazla dağıtım şirketini alanların iktidara yakın Limak, Kolin ve Cengiz Holding olduğu görülebiliyor. Mesela merkezi Konya'da bulunan Kırşehir'in de bağlı olduğu Meram Elektrik Dağıtım Şirketi, Millete hakaret eden Mehmet Cengiz'in başında bulunduğu Cengiz Holding ile Alarko Holdinge ait. Cengiz Holding'in MEDAŞ dışında sahibi olduğu diğer elektrik dağıtım şirketleri ise Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş, Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. ve  Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş. Ancak5'li çete olarak nitelendirilen Cegiz Holding ile birlikte Limak ve Kolin Holdinglerinin de sahibi olduğu çok sayıda elektrik dağıtım şirketi bulunuyor. Cengiz Holding ile birlikte Nihat Özdemir'in sahibi olduğu Limak Holding ve Celal Koloğlu'nun sahibi olduğu Kolin Holding, Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş., Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş. gibi elektrik dağıtım şirketlerinin de sahibi. OLİGARŞİ TEHLİKESİ Türkiye için hayati önemi bulunan enerji dağıtım şirketlerinin içerisinde iktidara yakın isimlerin de bulunduğu ve birçoğu oligark durumundaki şirketlere ait olması ve tekel pozisyonun da bulunmaları gelecekteki tehlikenin de gözler önüne serilmesine neden oluyor. Putin öncesi Rusya'sında Devlet yönetimini dahi ellerinde bulunduran ve piyasayı istedikleri gibi belirleyen Oligarklar da enerji piyasasının tek sahibiydiler ve Rus Halkı'nı Ekonomik Kriz altında ezim ezim ezmişlerdi. Oligarşinin bu denli etkili olduğu bir ekonomide vatandaşın düşünülmesi ise neredeyse imkansız çünkü bu şirketlerin tek düşündüğü şey kendi kârları. Türkiye de böylesi bir piyasa yapısı tehlikesi ile karşı karşıya kalmış durumda. Enerji Piyasasını ellerinde bulunduran birçoğu iktidara yakın isimlerin sahibi olan holdinglerin elinde bulunan enerji dağıtım şirketleri, ''zam'' noktasında istediklerini almış gibiler. Ömer Duran