Kemal Kılıçdaroğlu, ''Suriyelilerden Rahatsızız Göndereceğiz''

SİYASET 22.07.2022 - 15:12, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Kemal Kılıçdaroğlu, ''Suriyelilerden Rahatsızız Göndereceğiz''

Kılıçdaroğlu, partisince Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen, Kızılcahamam, Çamlıdere, Kazan ve Güdül'den gelen kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarlar buluşmasına katıldı.

"Cumhurbaşkanı olacak kişinin ahlaklı olması lazım, erdemli olması lazım, devleti tanıması lazım, devlet aklının olması lazım, tecrübeli birisinin olması lazım gibi nitelikleri saydık. Bu niteliklere uygun bir cumhurbaşkanı adayımız çıkacak." diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şu açıklamalarda bulundu :   ''SURİYELİLERİ 4 AŞAMADA GÖNDERECEĞİZ'' "Suriyelilerden rahatsızız. Suriyelileri göndereceğiz. Dört aşamalı bir plan yapıyoruz. Birinci aşama Suriye yönetimiyle oturup konuşacağız. Karşılıklı büyükelçilikleri açacağız. İkinci aşama, buradan gidecek Suriyelilere can ve mal güvenliğini sağlamamız lazım. Bunu bizim ordumuz, Suriye ordusu, BM devreye girecek, bu güvenliği sağlayacak aynı Kıbrıs'ta olduğu gibi. Üçüncü aşama, bunların yiyeceği, içeceği, barınacağı yerler var, bunlar yapılacak. Bunları AB fonlarından Türkiye'deki müteahhitler gidip orada yapacaklar. Dördüncüsü de Gaziantepli iş adamlarının orada fabrikaları var, fabrikalarını tekrar çalıştıracaklar istihdam yaratacağız. Böylece her birisini ırkçılık yapmadan, ülkelerine huzur içinde göndereceğiz, hepsi de gider yüzde 99'u gider."   YABANCILARA MÜLK SATIŞI ''Biz yabancılara mülk satışına karşıyız. Ne bina, ne tarla, ne arsa, ne arazi satışına. Buna karşı çıktığımızı söyledik. Sadece o değil, tank palet fabrikasının Katar ordusuna satılmasına da karşı çıktık. Dolayısıyla biz iktidar olduğumuzda Allah'ın izniyle önce o tank palet fabrikasını Katar ordusundan alıp şanlı ordumuza vereceğiz. Ordumuzun hastanelerini kapattılar. Hastanesi olmayan dünyada tek ordu Türk ordusu. Hastanelerini, tank paletini, bugüne kadar kaybettiği ya da elinden alındığı pek çok şeyi tekrar ordumuza iade edeceğiz. Yabancılara konut satışına karşıyız. Kimse kendi topraklarını başkalarına satmamalı. Bunu para için yapıyorlar, biraz para gelir diye ama hepsini düzelteceğiz."   ''SİYASETTE KÖŞEYİ DÖNEN HIRSIZLIK YAPIYOR DEMEKTİR'' "Siyasete giren kişi zenginleşmiş ise bakın açık ve net söylüyorum, siyasete giren kişi 'ben zenginleştim, köşeyi döndüm' diyorsa bilin ki hırsızlık yapıyor, Türkçesi yok bunun. Ben de girdim siyasete. Devlette bürokrattım. Siyasete girdiğim gün bütün mal varlığını kendi internet siteme koydum. Hepsini koydum. Bunlar benim alın terimle aldığım şey. 'Benim servetim bu' dedim. Şimdi her yıl Meclis Başkanlığına servet beyannamesi verirken, ben de her yıl o servet beyannamesini yenilerim. Ama siz birdenbire zenginleşirseniz han hamam sahibi olursanız, bilmem nerelerde 'yurtlar yapıyorum' diye gökdelenler yaparsanız, onların başında sizin çocuklarınız olursa bu demek ki birisi malı götürüyor, işin Türkçesi budur arkadaş. Malı götürmek ne demektir? Fakirin fukaranın hakkını çalmak demek."   ''SADECE NEFES ALDIĞIMIZ HAVAYA VERGİ ÖDEMİYORUZ'' "Oysa bunlar bizim evlatlarımız, burada çalışması lazım. Bunlara umutsuzluk aşılayan siyaset kurumudur. Yani siyasetçilerdir. Musluğu açtığınızda 5 çeşit vergi ödersiniz. Dolmuşa bindiğinizde, ekmek aldığınızda, kefen bezi aldığınızda, ne alırsanız hepsinde vergi ödersiniz. Vergi ödemediğiniz tek şey var. Nefes aldığımız hava. Madem ki 85 milyon vatandaşız madem çocuk doğduğu andan itibaren vergi vermeye başlar, bizim vergiler nereye gidiyor? Bu soruyu sormuyoruz. Bu soruyu sormadığınız için demokrasi gelişmiyor. Ben vergi ödüyorsam benim verginin nerelere harcandığını hesabının millete verilmesi lazım. Bunu verecek olan da siyaset kurumudur. Tarıma verilen destek 21 milyar 300 milyon lira. Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre, her yıl en az milli gelirin yüzde biri oranında çiftçiye mali destek verilir. Bu kanun çıktığı tarihten bu yana hiç bu para verilmedi. Tarıma veriyorlar 21 milyar lira destek, faiz giderleri 134 milyar lira. 'Faize karşıyım' demek bu değildir. Lafla faize karşı çıkılmaz. Faize karşı çıkıyorsanız, çiftçiye vereceğiniz destek 21 değil, 131 olmalı. Eğer faize verecekseniz o faiz de 21 olmalı. Tam tersi oluyor. 'Ben faize karşıyım' demekle karşı çıkılmıyor ki. Her devlet faiz öder mi? Elbette her devlet faiz öder, borçlanırsan faiz ödersin ama ödediğiniz faiz bütçenin büyük bir kısmını kapsıyorsa bir soygun var demektir ve devlet soyuluyor. Soru şu, faizi kim alıyor? Londra'daki tefeciler alıyor. Kaç kişi bunlar? Emin olun bir avuç kişi."
Kılıçdaroğlu, partisince Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen, Kızılcahamam, Çamlıdere, Kazan ve Güdül'den gelen kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarlar buluşmasına katıldı.

"Cumhurbaşkanı olacak kişinin ahlaklı olması lazım, erdemli olması lazım, devleti tanıması lazım, devlet aklının olması lazım, tecrübeli birisinin olması lazım gibi nitelikleri saydık. Bu niteliklere uygun bir cumhurbaşkanı adayımız çıkacak." diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şu açıklamalarda bulundu :

 

''SURİYELİLERİ 4 AŞAMADA GÖNDERECEĞİZ''

"Suriyelilerden rahatsızız. Suriyelileri göndereceğiz. Dört aşamalı bir plan yapıyoruz. Birinci aşama Suriye yönetimiyle oturup konuşacağız. Karşılıklı büyükelçilikleri açacağız. İkinci aşama, buradan gidecek Suriyelilere can ve mal güvenliğini sağlamamız lazım. Bunu bizim ordumuz, Suriye ordusu, BM devreye girecek, bu güvenliği sağlayacak aynı Kıbrıs'ta olduğu gibi. Üçüncü aşama, bunların yiyeceği, içeceği, barınacağı yerler var, bunlar yapılacak. Bunları AB fonlarından Türkiye'deki müteahhitler gidip orada yapacaklar. Dördüncüsü de Gaziantepli iş adamlarının orada fabrikaları var, fabrikalarını tekrar çalıştıracaklar istihdam yaratacağız. Böylece her birisini ırkçılık yapmadan, ülkelerine huzur içinde göndereceğiz, hepsi de gider yüzde 99'u gider."

 

YABANCILARA MÜLK SATIŞI

''Biz yabancılara mülk satışına karşıyız. Ne bina, ne tarla, ne arsa, ne arazi satışına. Buna karşı çıktığımızı söyledik. Sadece o değil, tank palet fabrikasının Katar ordusuna satılmasına da karşı çıktık. Dolayısıyla biz iktidar olduğumuzda Allah'ın izniyle önce o tank palet fabrikasını Katar ordusundan alıp şanlı ordumuza vereceğiz. Ordumuzun hastanelerini kapattılar. Hastanesi olmayan dünyada tek ordu Türk ordusu. Hastanelerini, tank paletini, bugüne kadar kaybettiği ya da elinden alındığı pek çok şeyi tekrar ordumuza iade edeceğiz. Yabancılara konut satışına karşıyız. Kimse kendi topraklarını başkalarına satmamalı. Bunu para için yapıyorlar, biraz para gelir diye ama hepsini düzelteceğiz."

 

''SİYASETTE KÖŞEYİ DÖNEN HIRSIZLIK YAPIYOR DEMEKTİR''

"Siyasete giren kişi zenginleşmiş ise bakın açık ve net söylüyorum, siyasete giren kişi 'ben zenginleştim, köşeyi döndüm' diyorsa bilin ki hırsızlık yapıyor, Türkçesi yok bunun. Ben de girdim siyasete. Devlette bürokrattım. Siyasete girdiğim gün bütün mal varlığını kendi internet siteme koydum. Hepsini koydum. Bunlar benim alın terimle aldığım şey. 'Benim servetim bu' dedim. Şimdi her yıl Meclis Başkanlığına servet beyannamesi verirken, ben de her yıl o servet beyannamesini yenilerim. Ama siz birdenbire zenginleşirseniz han hamam sahibi olursanız, bilmem nerelerde 'yurtlar yapıyorum' diye gökdelenler yaparsanız, onların başında sizin çocuklarınız olursa bu demek ki birisi malı götürüyor, işin Türkçesi budur arkadaş. Malı götürmek ne demektir? Fakirin fukaranın hakkını çalmak demek."

 

''SADECE NEFES ALDIĞIMIZ HAVAYA VERGİ ÖDEMİYORUZ''

"Oysa bunlar bizim evlatlarımız, burada çalışması lazım. Bunlara umutsuzluk aşılayan siyaset kurumudur. Yani siyasetçilerdir. Musluğu açtığınızda 5 çeşit vergi ödersiniz. Dolmuşa bindiğinizde, ekmek aldığınızda, kefen bezi aldığınızda, ne alırsanız hepsinde vergi ödersiniz. Vergi ödemediğiniz tek şey var. Nefes aldığımız hava. Madem ki 85 milyon vatandaşız madem çocuk doğduğu andan itibaren vergi vermeye başlar, bizim vergiler nereye gidiyor? Bu soruyu sormuyoruz. Bu soruyu sormadığınız için demokrasi gelişmiyor. Ben vergi ödüyorsam benim verginin nerelere harcandığını hesabının millete verilmesi lazım. Bunu verecek olan da siyaset kurumudur. Tarıma verilen destek 21 milyar 300 milyon lira. Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre, her yıl en az milli gelirin yüzde biri oranında çiftçiye mali destek verilir. Bu kanun çıktığı tarihten bu yana hiç bu para verilmedi. Tarıma veriyorlar 21 milyar lira destek, faiz giderleri 134 milyar lira. 'Faize karşıyım' demek bu değildir. Lafla faize karşı çıkılmaz. Faize karşı çıkıyorsanız, çiftçiye vereceğiniz destek 21 değil, 131 olmalı. Eğer faize verecekseniz o faiz de 21 olmalı. Tam tersi oluyor. 'Ben faize karşıyım' demekle karşı çıkılmıyor ki. Her devlet faiz öder mi? Elbette her devlet faiz öder, borçlanırsan faiz ödersin ama ödediğiniz faiz bütçenin büyük bir kısmını kapsıyorsa bir soygun var demektir ve devlet soyuluyor. Soru şu, faizi kim alıyor? Londra'daki tefeciler alıyor. Kaç kişi bunlar? Emin olun bir avuç kişi."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.