Katılımcılarından Büyük Takdir Toplayan Kadın Akademisi Tamamlandı

Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden Yapılan Açıklama Şu Şekilde : 31 Mayıs 2021 tarihinde gerçekleştirdiği son etkinliği ile Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ilk uzun soluklu eğitim programı olma özelliğini taşıyan Kadın Akademisi, birbirinden farklı 9 konu ve alanında uzman, üniversitemiz öğretim üyesi 9 akademisyen tarafından sunulan eğitimlerini 8 haftada tamamlamıştır. Kadın ve aileyi güçlendirerek toplumun güçlendirilmesine katkı sağlamayı amaç edinen Kadın Akademisi kadın, aile ve toplum üçgeninde ülke kalkınmasına dolaylı katkı sağlamayı hedeflemektedir. Bunun yanı sıra, kadınların beşeri sermayesine doğrudan katkı sağlayarak kişisel gelişim yoluyla aile kurumunun güçlendirilmesi temel amacı ile harekete geçmiş olan Kadın Akademisi: Tarihsel Süreçte Kadın ve Aile Türk Kültür ve Devlet Geleneğinde Kadın ve Aile İslam Dininde Kadın ve Aile Çalışma Yaşamında Kadın ve İş-Yaşam Dengesi Arayışı Yönetici Olarak Kadın Aile İçi İletişim Mutlu ve Başarılı Çocuk Yetiştirme Güvenli Toplum İnşasında Kadın Güçlü Kadın Mutlu Aile Güçlü Toplum   Başlıklarında katılımcılarına 8 hafta süren eğitimlerinde akademik bilgi sunmuştur. Hem eğitimlerin planlanması hem de gerçekleştirilmesinde, sürecin her aşamasında katkı ve katılımları ile verimli ve etkili bir eğitim süreci geliştirilmesini sağlayan başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Vatan KARAKAYA olmak üzere eğitimcilerimiz:   Sayın Prof. Dr. Nur ÇETİN’e Sayın Prof. Dr. Ayfer ŞAHİN’e Sayın Prof. Dr. Hüseyin ŞİMŞEK’e Sayın Prof. Dr. Refik BALAY’a Sayın Prof. Dr. Ertuğrul YAMAN’a Sayın Doç. Dr. Emine ŞENER’e Sayın Dr. Öğr. Üyesi Suzan YILDIRIM’a Sayın Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül TURAN’a Sayın Dr. Öğr. Üyesi Sultan Selen KULA’ya Sayın Araş. Gör. Ayşegül SEKMAN’a ve konuğumuz Sayın Seher ÜNSAL’a teşekkürü borç biliriz. Ayrıca sürecin farklı aşamalarında değerli katkılarından dolayı Sayın Reşit MAMUR’a ,Sayın Erhan YURT’a ve Sayın Murat ERKAL’a çok teşekkür ederiz. Kadın Akademisi olarak, programa 8 hafta boyunca düzenli katılan ve Kadın Akademisi’nin varlığına değer katan katılımcılarımıza da çok teşekkür eder, donanımları ile Türkiye’de kadının ve ailenin güçlenmesine katkı sağlama yolunda başarılar dileriz. Süreç sonunda yapılan değerlendirme sınavında, ödevlerine yazdıkları duygu dolu ve motive edici ifadeleri ile yapılan işin değerli olduğunu bir kez daha bizlere hissettiren kıymetli katılımcılarımızın güzel düşüncelerini paylaşmak bizlere onur verecektir. Katılım belgelerini hazırlanacak olan törenle alacak katılımcılarımızın Kadın Akademisine ilişkin güzel paylaşımlarından bazıları şunlardır:    “Öncelikle Kadın Akademisine katılmakla kendime büyük bir iyilik yaptığımın farkında olmak beni gururlandırıyor. Kadın Akademisi, özellikle İslam’da kadın anlayışı üzerindeki önyargıları kırmasına sebep olması gurur vericiydi. Kadın ve erkeğin eşit olmamasının aslında kadının geride olduğu anlamına gelmediğini Akademi sayesinde bir kez daha hatırlamış olduk. Biz kadınlar olarak kendimizin değerini daha sonra birbirimizin değerini anlamamızda fazlasıyla yardımcı oldu. Kadın Akademisi sayesinde, bundan sonra gerek kadın gerekse ailenin güçlendirilmesi için yaptığı faaliyetleri daha yakından takip etmem gerektiğinin bilinci ile hayatıma devam edeceğim. Her ne olursa olsun, dışarda statümüz ne olursa olsun, başta kadın olduğumuzu daha sonra evde birer eş ve birer anne olduğumuzun farkındalığını ortaya koymuştur. Unutmamalıyız ki eğer kadın mutluysa, yaşadığı evde mutludur. Çünkü bir evde mutluluğu yayan kadındır. Son olarak, ‘‘Cehaletin korkusu kadındır. Çünkü kadın öğrenirse, çocuklarına da öğretir’’ sözüyle kadınlarımızın cahil olmaktan kurtarmak ve her kadının değerli birer pırlanta olduklarını gösterdikleri için başta Emine Şener Hocama ve Prof. Dr. Nur Çetin Hocama ve emeği geçen herkese yaptıkları değerleri çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Ülkemizin, her zaman kadınlara yönelik koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici ve rehabilite edici sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek ve koordine etmek görevini üstlenmesini ve faaliyetlerini etkin ve verimli bir şekilde sürdürmeye devam etmesini diliyorum.” (Fatma Zehra Kılıçaslan) ** “Kadın Akademisi’ne iyi ki katıldım. Öncelikle böyle güzel bir çalışmayla bizi buluşturan, bizi bu güzel etkinlikten ve bilgilerden mahrum bırakmayan hocalarıma çok teşekkür ediyorum. Kadın akademisi bana çok şey kattı. İlk olarak kadın haklarına ve kadına şiddete yönelik farkındalığım arttı. Artık eskiye göre daha duyarlıyım. Bu derslerde öğrendiğim bilgileri çevremdeki insanlarla paylaştım ve genel bir farkındalık oluşturmayı amaçladım. Çevremdeki kişiler de kendilerine anlattığım bu bilgilerden çok memnun oldular, bakış açıları değişti. Ayrıca kadının toplumda hak ettiği saygıyı ve onurlu yaşamı kazanmaları için çeşitli projelerde yer alacağım. Kadın akademisi sayesinde dinimizin kadına verdiği değeri çok açık ve net bir şekilde anladım. Toplumun kulaktan olma bilgilerle anladığı ve yanlış yorumlayıp itaat ettiği ve bir hayat tarzı haline getirdiği bu bağnaz bilgilerin aslında doğru olmadığını ve dinimizin kadına ne kadar çok değer verdiğini, kadınları bırakın incitmek onları baş tacı gördüğünü çok net bir şekilde algıladım. Ayrıca kulaktan duyma bilgilere inanıp onları benimsemek yerine araştırmak gerektiğinin farkına vardım. İyi ki katılmışım.” (Beyzanur Şahin) ** “Benim kadın konusu ile akademik anlamda tanışmam yüksek lisans tezim olan “Türkiye’de Kadın Hareketinin Tarihsel Gelişimi ve Tekirdağ Örneği” ile başladı. Şuan doktora tezimde bambaşka bir konu çalışmama rağmen kadın çalışmaktan hiç vazgeçmedim. Bu konu üzerine naçizane birkaç küçük çalışmam mevcut. Kadın Akademisi’ni ilk duyduğumda çok heyecanlanmıştım alelacele hemen başvurumu yaptım ve katılmayı gerçekten çok istiyordum. İyi ki katılmışım çok değerli hocaları tanıma fırsatım oldu. Verilen eğitimler çok doyurucuydu her bir derste ayrı bir keyif aldım. Akademik anlamdaki eksiklerimi tamamlamamda son derece yardımcı oldu diyebilirim. Kadın Akademisi’nin bundan sonraki akademik çalışmalarıma ışık tutacağından eminim.” (Esra Sezer) ** “Daha önce bilinçli olduğumu düşünürdüm ama değilmişim. Öğrenecek çok şeyim varmış. Bir anne olmamama rağmen çocuğun ailedeki yerini, anneyle iletişimini, aile içinde nasıl davrandığını öğrendim. İslam ile kadının iç içe olduğunu ne kadar başkaları İslam kadına değer vermiyor dese de aslında bu cümlenin tamamen bilgisizlikten söylendiğini, farklı dinlerin kadına nasıl değer verdiğini ya da vermediğini aslında kadının her şeyi başarabileceğini ve isterse istediği unvanı emeğiyle kazanabileceğini öğrendim. Anladım ki siz hocalarımız ve bize eğitim veren sevgili eğitimcilerimiz bu toplumu, bizleri bilinçlendirmek için çabalıyorlar. Ben de kendi adıma sizlere bir söz veriyorum, kendimde dâhil ailemi, arkadaşlarımı, sevdiklerimi, ülkemde karşıma çıkan herkesi – sadece kadınları değil- kadın ve aile konusunda bilinçlendireceğim ve sizden öğrendiğim ne varsa aktaracağım” (Derya Düzenli) ** “Öncelikle iyi ki başvurmuşum;  FABKAM’ın değerli ailesiyle tanışıp, güzel ve dolu dolu eğitimleri keyifle dinlemeye hak kazanmış oldum. Sürekli aklımda olan sorular, merak ettiklerim ve daha önce hiç duymadıklarımı bu program süresi boyunca öğrendim. Kadına verilmesi gereken değer şuan tam da istenilen düzeyde değildir bu yüzden bunu değiştirmeliyiz. Bu programda edindiğim donanımlı bilgileri günlük hayatıma yerleştirip daha sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürdürmeyi hedefliyorum. FABKAM bana çok güzel kazanımları fark etmekle beraber yeni bir bakış açısı kazanmamı sağladı. Emeği geçen tüm değerli hocalarıma canı gönülden teşekkürlerimi iletiyorum. Kadınlar başımızın tacı. onlara değer vermeliyiz, sahip çıkmalıyız ve onları her aşamada desteklemeliyiz”. (Eda Nur Taş) ** “Aslında düşündüğümden çok daha fazla öğrenmem gereken şeyler olduğunun farkına vardım. Ayrıca sadece düşünmek yeterli değil faaliyete de geçmek gerekiyor. Bu akademinin başından itibaren dersleri düzeli olarak takip etmeye çalıştım bu süreç boyunca çevremdeki insanlara karşı izlediğim haberlere karşı bakış açım değişti. Önceden sadece izleyip üzülüp geçtiğim haberler için artık ben ne yapabilirimde bu durumu engelleyebilirim diye düşünmeye başladım. Düşüncelerimi ise ilerleyen zamanlarda daha aktif olabileceğim kadınlara katkı sağlayabileceğim etkinlikler haline dönüştürmek istiyorum. Ayrıca kadının toplum içindeki yeri aile içindeki yeri iş hayatında yeri nedir ne olması gerekir kadın neden kendini hep savunmak zorunda kalır gibi sorularım içinde cevaplar buldum. Her toplantının başında dinlediğimiz başarılı kadınlar ve onların buralara gelirken yaşadıkları zorluklar ama sonunda yaşadıkları mutluluklar benim de istediğim hiçbir şeyden vazgeçmemem konusunda bir kez daha emin olmamı sağladı. En kısa özetiyle hiçbir başarı çabasız olmaz özellikle kadınlar için daha zorludur yollar.” (Ayşenur Akkıran) ** “Bir kadın ve gelecekte bir anne adayı olarak akademiden son derece faydalandığımı düşünüyorum. Varlığının önce kendim sonra dünya için ne kadar değerli olduğunu bir kere daha gördüm. Nitekim yukarıda da belirttiğim gibi anne adayı olarak belki de dünyayı değiştiren bir evlat yetiştireceğim dünyaya. Belki de dünyayı değiştiren kişi benimdir, bilemem. Geleceği bilmenin en iyi yolu bugünü iyi değerlendirmektir. Akademinin bana kattıkları ile parçası bulunduğum topluma katacağım her şey için teşekkürler.” (Emine Bedir) **  “İnsanoğlu eşrefi mahlûkattır. Bir hatanın düzeltilmesi üzerine sayısız girişimlerde bulunarak noksanlıklarından ilim irfan sahibi olma yolunda alem-i arza gönderilmiştir. Bu noksanlıkları katiyen yaradılıştan değil aksine kusursuz olan yaradılışını alem-i beşere dalmasından mütevellit kusurlu hale getiren bir vaziyette tatmaktadır. Bu noksanlık hali durumunun gerekliliği insanoğlunun hiçbir ayrım gözetmeksizin birlik içerisinde yaşam sürmesini ifade etmektedir. Olması gereken birlik ahenginden bir hayli uzak olan günümüz şartları göz önüne serildiğinde çıkan sonuç, insanoğlunun varoluş sebebi, tevhit amacının sapmasına vesile olarak kız ve erkeğin manasız durumlardaki ayrımını haklı görme gafletine tabii tutmaktadır. Bu açıdan katıldığım eğitim değerlendirildiğinde, evime yeni bir pencere aralayarak keyifli bir manzaraya ümit dolu bir gelecek sunma inancını bana aşılamıştır. İçimizde bir yerde özümüze, inandığımız dinin gerekliliklerini hayatımıza entegre etmenin sağlayacağı muazzam düzeni, kanıtları ve ülkemiz açısından uygulamaları ile göstererek hatta merakımı cezbedip araştırmalar yapmama vesile olarak gitmem gereken yolu seçmemde yardımcı olmuştur. Başlangıçtan geldiğimiz bu noktaya kadar gerek eğitimlerin konusu gerek konuya ilişkin verilen yaşamdan örnekler gerekse Dünya’mız ve ülkemizde hatırı sayılır insanların düşünceleri ile bağdaştırmaların yapılarak zihnimizde tartışmalara yol açan mevzulardan söz etmek benim yeni bir Dünya görüşüne sahip olmamda önemli bir adımdı. Zaten içten tasdiklediğim konuların somut verilere dayandırılarak önüme sunulması bende kalıcı izli değişiklikler yaratacak cinstendi. Bunun yanında öğrendiğim kadının toplumdaki yerine ilişkin tarihsel süreç ve günümüzün değerlendirilmesi konularındaki bilgileri çevremde aktaracak olmam kuvvetle muhtemeldir. Toplantıların belki de özünü oluşturan “Aile Türk Toplumunun Temelidir.” İletisi aile kurumunun sağlam olması gerekliliğinde ailedeki anne faktörünün güçlülüğü arz etmektedir. Bu anlayışın aşıladığı güçlü kadınlar güçlü bir toplum inşasına bakılarak hayattaki yerimizi seçecek olan bizlerin üstlendiği bu güçlü emel, daima ilerisi için şimdiden bir adım atmanın şartını anlatmaktadır. Eğitimlerin temel niyeti de var olan kalıplaşmış anlayışların gölgesinden sıyrılıp dünyadaki birliğin yegâne işlevine hizmet ederek unuttuğumuz unutmaya yüz tutmuş konuların gündeme gelmesini sağlamaktadır. Bu açıdan iyi kilerle dolu bu süreci geride bırakmanın mutluluğunu paylamak üzere mezuniyet gününü heyecanla beklemediğimi belirterek cümlelerime nokta koyuyorum” (Edanur Geçici) ** “Yüksek mevkilere gelmiş insanların nerelerden ne şartlarda gelmiş olduğunu, insanların sadece dışarıdan göründüğü gibi değil de, içinde görünmeyen bir şeylerin olduğunu öğretti. Sadece anlatılanlar bir dersten ibaret değildi. Tam aksine hem ders hem hayat felsefesi birçok şeyi de içinde barındıran bir akademi. Bana en çok da ilerde anne adayı olarak nasıl bir evlilik ve nasıl bir anne olmam gerektiğini bir kez daha öğretmiş oldu. Emeği geçen bütün hocalarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum…” (Sema Nur Türkmen) ** “Covid-19 süreci içerisinde eğitimlerimizi online almamıza rağmen gerçekleşmiş olan eğitim sürecinde şahsen ben bir kadının hangi şartlar altında neler başarabileceğini, her zaman sesini duyurması gerektiğini farklı toplumlarda kadının yeri ve önemini ayrıca hem hukuki anlamda hem de İslami boyutunda kadının ne güzel bir etmen olduğunu bir kez daha ve de bir kadın olarak tekrar tekrar anladım ve gurur duydum. Bu eğitimlerimiz bana kendime olan özgüvenimi ve saygımı daha da arttırdı. Benim neler yapabileceğimi ve bunları çok güzel bir şekilde başaracağımı tekrardan göstermiş oldu. Bu eğitim sürecinde katkı sağlayan ve bizlere emeği geçen tüm hocalarıma, danışmalarıma çok teşekkür ediyorum. Emeğinize, bilginize, ağzınıza sağlık kıymetli hocalarım.” (Safiye Akıl) ** “Kadın Akademisi sayesinde katılım gösteren kıymetli hocalarım ve çok kıymetli katılımcı arkadaşlarımla birlikte düşüncelerimizi özgürce belirtebildik, düşünce özgürlüğümüzün kısıtlanmadığına ve saygı gösterildiğine şahit olduk. Toplum üzerinde olduğu gibi ‘’sen kadınsın bilmezsin ‘’ değil de , ‘’biz kadınlar çaba gösterir ve kendimizi geliştirirsek her şeyin en iyisine ulaşırız’’ düşüncesini görmüş olduk. Bu süreçte emeği geçen çok kıymetli hocalarıma saygılarımı ve hürmetlerimi sunuyorum, böyle birçok projede bulunmaktan gurur ve onur duyduğumu da belirtmek isterim. Bize çok kıymetli olduğumuzu tekrardan hissettirdiğiniz için sizlere minnettarım.” (Şeval Malyemez) ** “Öncelikle Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öğrencisi olarak üniversitemizde Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin olmasından çok mutluyum. Bizlere bu eğitimi almamızı sağlayan hocalarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Çok verimli bir eğitim süreci oldu. Üniversitemizle gurur duyuyorum. Ayrıca Kırşehir ilimizde türbesi bulunan Ahi Evran’ın ve onun eşi Fatma Bacının Anadolu’daki ilk kadın örgütlenmesi olan Bacıyan-ı Rum ve kurucusu olması ve bizim bu akademiyi Kırşehir ilimizde olmasından onur duyuyorum. Kadın Akademisinin bana çok katkısı oldu. Kadın Akademisi çok faydalı bir eğitim ve bu eğitime herkesin katılmasını daha çok insana ulaşmasını ve ulaştırmayı isterim. Bir kadın toplumsal hayata nasıl katılabilir ve neler yapabilir onu öğrendim. Özellikle aile konusuna değinilmesini faydalı buldum, aile kavramının bizi toplumlumuzda tarih boyunca aslında ne kadar önemli olduğunu bir daha öğrenmiş olduk. Ailesel problemlerin çözümlenebilecek yöntemler gösterildi. Hep birlikte çözümler üretebiliriz. Buna ek olarak biz kadınlar kendimizi nasıl geliştirebiliriz, ne tür etkinliklere katılabiliriz ve nasıl daha aktif olabiliriz öğrendim. Kadınların ne kadar güçlü olduğunu ve birçok şeyin üstesinden gelebildiğini, aynı anda birçok işi yapabildiğini gösterebilmektedir. Ayrıca Kadın Akademisinde anlatılan konuların bu alanda yapılan çalışmalarla desteklenmesi faydalı buldum. Sadece ülkemizde yapılan araştırmalar değil uluslararası yapılan çalışmaları öğrendik ve karşılaştırma fırsatı bulduk. Kadın Akademisi kendimizi geliştirmemizi ve yenilememizi sağladı. Davranışlarımızın ve düşüncelerimizin değişmesine vesile oldu. Korku ve önyargılarımızdan kurtulmamızı sağladı. Bilmediğimiz konular hakkında araştırma yapmamızı sağladı. Birçok konuda motivasyonumuzu artırdı. Sonuç olarak Kadın Akademisi çok faydalı ve verimli bir eğitim oldu. Kadınlarla ilgili ve bizler için yapılan çalışmaları ve faaliyetleri öğrenmiş olduk. Öğrendiklerimi uygulamayı, daha fazla insana ulaşmayı ve onlara bu akademide edindiğim değerli bilgileri aktarmak istiyorum. Kadınların yeri toplumda önemlidir ve bu akademide tekrar öğrenmiş ve görmüş olduk.”  (Mensure Aslan) ** “Kadın Akademisi Çalışmalarının ilimiz adına umut verici olduğunu düşünüyorum. Özellikle bilimle iç içe hocalarımızın saatlerce ailenin önemini, kadının aile içindeki önemini, kültürel ve manevi değerlerimizi bilim ışığında bizlere sunması bende ilimizde farklı bir çabanın olduğu hissini uyandırmıştır. Bununla birlikte kadın akademisi eğitim içeriği ile birlikte; bir ailenin sadece kendi yaşadığı dönemi değil, kendinden sonraki birçok soyu etkileyecek kişileri yetiştirmesi hasebiyle çok daha önemli olduğunu, annenin de kişilerin hayatında ki en önemli özne sayıldığını bir kez daha hatırladım ve içselleştirdim.” (Tuba Atalay) ** “Bazen aile içinde yaşadığım sorunların aslında neden oluştuğunun cevabını eğitimi dinlerken buldum. Ne yapmam, nasıl davranmam gerektiğinin yanı sıra ne yapmamam, nasıl davranmamam gerektiğini de öğrenmiş oldu. Eğitim boyunca aileye bakış açısını, sağlıklı aile için yapılması gerekenleri, kadının toplumda ve İslam da yerini ve önemini, huzursuz ailede yetişen bireylerin ne gibi zorluklar yaşadıklarını öğrenmiş oldum. Üniversite hayatımın da şimdilik sonlanmasının FAKBAM’la güzel bir final olduğunu düşünüyorum. Bu eğitim boyunca bilgileri ve tecrübeleriyle bizlere yol gösteren tüm hocalarıma teşekkür ederim.”  (Büşra Uçar) ** “Sosyoloji mezunuyum ve kadına dair okuduğum süre boyunca pek çok eğitim aldık ama bilmediğim tabi ki de daha çok şey var ve bu program benim eksikliğimi görmeme ve bilmediğim bazı konularda bilgilenmemi sağladı. Farklı statü ve yapıdan insanlarla aynı amaç için bir araya gelmekte ayrı bir güzeldi, katılımcılar arasında çalışan, okuyan, çalışmayan anne evli bekâr bir sürü kişinin aynı ortamda olması da aynı şekilde. Daha bilinçli olmamı ve farkındalığımın artmasını sağladı. Tekrardan her şey için teşekkürler.” (Ayşe Gül Söğüt) ** Fakat Kadın Akademisi sayesinde kadınların aslında değerli olduğunu ve farklı açılardan kadının önemini öğrendim. Kadın Akademisinde farklı dinlerde kadınların tanımını, değerini öğrendim. Bir kadın aslında cesur ve bilgili olmalıdır, çünkü gelecekteki bireyleri kadın yetiştirir. Programlardan birinde geçen anlamlı cümlelerden biri “katili de bir kadın yetiştiriyor”, bu nedenle, Aliya İzzetbegoviç’in kitabında da yazdığı gibi, kadınlar hem değerli hem bilgili olmalı. Türkiye’de ve Almanya’da duyduğum bir cümleden çok rahatsız oluyorum, “Ben Yaşamadım, Çocuğum Yaşasın”. Bu cümleyle aslında çocuklarının her ne isterse istesin, her konuda serbest hareket edebileceklerini gösteriyor. Bu düşünce maalesef çok yayılmış, ancak kadın akademisinde gerçekte eğitimin nasıl olabileceğini, nelere dikkat edilebileceğini öğrendik. Genç kızların en çok merak ettiği konulardan biri kesinlikle eş seçimidir. Bu gibi konular maalesef çok ele alınmıyor ve kızlar bu konuları kiminle konuşacaklarını bilmiyorlar. Böyle olunca yanlış evlilikler yapılıyor ve yanlış evliliğin sıkıntılarını, sorunlarını çocuklar çekiyor. Kadın Akademisi bana göre hem doğru eş seçimi nasıl yapılmalı ve en önemlisi evlilik öncesi eğitim gibi oldu. Hiç dikkate almadığım konular varmış, iyi bir eş, iyi bir anne ve en önemlisi eğitici bir anne nasıl olunmalı onu öğrendim. Her program sonunda Hocamızın “bugünkü programı hangi nesneye benzetirsiniz” sorusuna çoğunlukla “güneş” bazen de “tohum” cevabını verdim. Çünkü programlarda o aile sıcaklığını aldım, anlamlı bilgiler edindim, yani yeni tohumlar ektim ve her hafta yeni bilgiler öğrenerek aydınlandım, böylece güneşin aydınlığını da burada hissettim. Fakat en son ders, “güneş” yerine “çınar ağacı” dedim. Programın başında toprakla tohumu buluşturduk ve her ders tohuma su ve güneşle büyüttük. Artık gövdesi kalın bir çınar ağacı olarak büyüdü. Yetiştirdiğimiz, Çınar ağacını kadına benzetiyorum. Cesur, ayaklarının üzerinde duran kadını temsil ediyor. Her bir dalı, sahip olduğu görevlerini göstermekte. Her görevini aştıkça, daha da genişleyip büyümekte, hem çevresine güven verip korumakta hem yetiştirdiği çocuklar yüzyıllarca aynı yolda devam edecektir. Kadın Akademisinde, kısa sürede öğrenemeyeceklerimizi öğrendik, bizlere bir kez daha değerli olduğumuzu gösterdiğiniz. Bir kez daha bir şeylerin başarabileceğimizi, bunun için hiç bir şey engel olmadığını öğrendim. Böyle bir projede eğitim aldığım için çok mutluyum ve ilk mezunları olduğumuz için ayrıca mutluluk veriyor. Bu gibi projelerin / eğitimleri kesinlikle artırılmalı. Prof. Dr. Nur Çetin Hocam’a, Doç. Dr. Emine Hocam’a ve emeği geçen bizlere zamanlarını ayırıp eğitim veren bütün Hocalarımıza tek tek teşekkür ederim.”  (Sultan Aslan)