Kadın Akademisinin Üçüncüsü Tamamlandı

EĞİTİM 09.06.2022 - 16:51, Güncelleme: 27.12.2023 - 20:44
 

Kadın Akademisinin Üçüncüsü Tamamlandı

Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen Kadın Akademisinin 3.'sü ; kadın ve aile konusunda birbirinden farklı 12 konu ve alanında uzman, öğretim üyesi 10 akademisyen tarafından sunulan eğitimlerle 12 haftada tamamlandı.Akademiye yurt içi ve yurt dışından çok sayıda kişi katıldı.

Aile ve toplum üçgeninde ülke kalkınmasına dolaylı katkı sağlamayı hedefleyerek kadın ve ailenin güçlendirilmesi yoluya toplumun kalkınmasını amaçlayan 3. kadın akademisi tamamlandı.Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen program ile ayrıca kadınların beşeri sermayesine doğrudan katkı sağlayarak kişisel gelişim yoluyla aile kurumunun güçlendirilmesi temel amacı ile harekete geçildiği bildirildi.     Prof. Dr. Nur Çetin'in öncü olduğu kadın akademisine Rektör Prof. Dr. Vatan Karakaya ile birlikte Prof. Dr. Ahmet Gökbel, Prof. Dr. Refik Balay, Prof. Dr. Ertuğrul Yaman, Prof. Dr. Ayfer Şahin, Doç. Dr. Emine Şener, oç. Dr. Sultan Selen Kula, Dr. Öğr. Üyesi Suzan Yıldırım, Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Turan, Dr. Fatma Feride Bilgili, Araş. Gör. Ayşegül Sekman da katkıda bulundu.Öğretim üyelerine katkılarından dolayı teşekkür edilen açıklamada ayrıca Kırşehir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdullah Kömürcüoğlu, Reşit Mamur, Erhan Yurt ve Murat Erkal'a da sürecin farklı aşamalarındaki katkılardan ötürü teşekkür edildi.   12 haftalık program boyunca Kadın Akademisi'nin varlığına katkıda bulunduğu değerlendirilen katılımcılara da teşekkür edilirken süreç sonundaki değerlendirme sınavında, katılımcıların ödevlerine yazdıkları duygu dolu ve motive edici ifadelere de açıklamada yer verildi.   İşte Farklı ülkelerden ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden Kadın Akademisine katılan katılımcıların, eğitimlere ilişkin birbirinden güzel  mesajları :    Ayşe Kılıç: “Öncelikle böyle bir merkezin olmasından ve ücretsiz eğitimler vermesinden birçok konuda farkındalık kazandırdığınız için teşekkürlerimi sunarım. Kadın akademisi sürecinde eğitimde bulunan erkek hocalarımızın kadına dair sohbetleri beni daha çok etkiledi. Kadına değer verilmediği bir toplumda yaşamanın üzüntüsü ve bunun için var gücümle savaşan bir nefer olarak erkek hocalarımızın kadınlara bakış açısı bile bana farklı bir boyut kazandırdı. Şunu fark ediyorum ki artık biraz daha bu konuda hassaslaştım, cinsiyetçi söylemlere artık daha korkusuz karşı çıkabildiğimi fark ettim. Bir yerde kadın olmanın farklı bir özgüvenini fark ettim. Ne güzel sohbetlerdi, keşke devamı olsa haftaya dediğim güzel sohbetlerdi. Moderatörlerimiz Emine hocam ve Nur hocamın candan tavırlarıyla inanılmaz aidiyet duygusuyla kaçırmadan takip etmeye çalıştım. Bu farkındalığı sağladığınız için başta moderatör hocalarım ve eğitime katılan bütün değerli hocalarıma katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunarım. Allah razı olsun. Bende büyük farkındalıklar edindirdiniz”.   Abdul Haseeb Shahid: “Kadın akademisi öğrencilere bu özel kursu vererek, dünyayı daha güzel hale getirmek için kadınlara her branşta, bilim, teknoloji, tıp, siyaset, kamu kurumları ve özel sektörde eşit bir şekilde fırsatlar vererek ülkemize her yönden ve özellikle ekonomi olarak daha da güçlü hale getirebiliriz. Yani kısacası kadınları güçlendirmek, ailelerin, toplulukların ve ülkelerin sağlık ve sosyal gelişimi için çok önemlidir. Kadınlar güvenli, doyumlu ve üretken bir hayat yaşadıklarında tam potansiyellerine ulaşabilirler. Becerilerini iş gücüne katarak daha mutlu ve sağlıklı çocuklar yetiştirebilirler ve o çocuklar toplumumuzun faydalı bireyleri olurlar”.   Adeviye Çöklü: “Kadın akademisinin bana kattığı en önemli şey kadının çeşitli noktalardan ele alınması oldu. Kadının tarihsel süreçteki konumu, İslam’da kadın vs. her biri oldukça önemli başlıklardı. Bütün bunların yanı sıra kadının eğitimini, gelişimini önemseyen bu minvalde seyreden bir program olması ise çok daha kıymetli bir durumdur. Çünkü kadın değişirse her şeyi değiştirir. Kadın gelişirse, geliştirir. Ayrıca bunun öğrencisi olduğum üniversitede olması gurur verici bir durumdur. Emeği geçen herkese teşekkürler, bu güzel eğitimin nice yıllar devam etmesi duasıyla...”   Rüveyda Bülbül: “Toplumda var olan sorunlar ve gelinen son aşamalara bakacak olursak, bunların çözümü için gerekli olan alt yapının hazırlanmasında en önemli unsur kuşkusuz toplumun temel çekirdeği olan aileyi güçlendirmektir. Gelecek nesillerimizin teminatı olan çocuklarımızın yeterli, bilinçli ve kaliteli yetiştirilebilmesi için de nitekim annenin çok iyi yetişmiş olması yadsınamaz bir gerçektir. Bunun için her bakımdan kendini yetiştirmiş kadın, güçlü bir ailenin ve güçlü bir toplumunda belkemiği olacaktır. Milli ve manevi değerlerimizi tekrar kazanmak ve kazandırmak, bir toplumun inşa ve ihya edilmesi için biz kadınlara çok büyük bir görev düşmektedir. Öyle ki Hasan el-Benna’nın bu konudaki tespiti çok yerindedir. “Dünya nüfusunun yarısı kadındır. Diğer yarısını da kadınlar yetiştirir. Yarınlarımızı şekillendirecek nesiller yetiştiren kadınların, kültür ve medeniyet değerlerimizle de kucaklaşması geleceğimizin de teminatı olacaktır. Bu mana da emeklerini esirgemeyen kıymetli hocalarım Prof. Dr. Nur ÇETİN ve Doç. Dr. Emine Şener’e çok teşekkür ediyorum. Farkındalık eğitimleriniz ve gayretli çalışmalarınız her türlü takdire şayandır. Kolaylıklar dilerim.”   Saliha Çelik: “Kadın akademisine katılmamın bana çok güzel ve gelişimimi etkileyen katkıları oldu. Bazı yanlış duyumlarla öğrendiğimizi, gördüğüm tarih ve medeniyetler hakkındaki bilgilerimdeki eksiklikler giderildi. Türkiye’nin yürütmekte olduğu kadının ve ailenin güçlendirilmesi ile çalışmaları bire bir bilir kişilerden, yetkili ağızlardan duymaktan ayrıca ülkem adına kadınlarımız adına çok mutlu oldum. Bu imkânları bize sunan Kadın Akademisine ayrıca minnettarım. Türk kültürü ve devlet geleneğindeki kadını, uzman kişilerden dinlemek ve büyük dünya dinlerinde kadınların yeri anlatımı hakkında bilgiler ayrı bir güzellikti. Akademinin derslerin konuları son derece özenle seçilmiş güzel ve açıklayıcı kapsamda oluşturulmuş. Bize programın hazırlanması derslerin anlatımında emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”   Zeynep Tekir: “Ben burada doğru bildiğim yanlışları hiç bilmediğim doğruları ve bir kadının isterse kendi ayakları üstünde ne kadar sağlam durabileceğini daha iyi anladım. Elbette aile bağları ve insanın ailesi en değerlisi ama ben burada bir kadının kendine vermesi gereken değeri gördüm ve sizleri bu yolda örnek aldım. Her şey için teşekkür ederim.”   Gülnar Kozgambayeva: “Kadın, ailenin ve toplumun mayasıdır. Ailenin değerini kaybetmemesi, bilinçli salih neslin yetiştirilmesi, aile huzurunun sağlanması gibi önemli sorumluluklar eskiden beri en nazik yaratılan kadınlara, annelere yüklenilmiş bir sorumluluktur. Bunları bize hatırlatan ve toplumdaki kadın rolünü vurgulayan, Kadın akademisine teşekkür ederim. Türk dünyasındaki kadınlar ve tarihi konusunda önemli bilgiler edindim. İslam’da kadın ile ilgili verilen bilgiler beni çok etkiledi. Kadın ve aile üzerine farklı alanlarda uzmanlardan dinlediğimiz bu eğitim, kişisel gelişimim bakımından çok faydalı oldu ve önemli bilgiler edindim. Bu Kadın Akademisini düzenleyen ve samimiyeti ile gönüllerimizi fetheden Prof. Dr. Nur Çetin’e, moderatörlüğü üstlenen ve tüm süreç boyunca bizimle yakınen ilgilenen Doç. Dr. Emine Şener’e çok teşekkür ederim”.    Lale Talu: “Öncelikle kadın akademisi bana çok şey kattı. Kadınların istedikleri her şeyi yapabileceklerini ve onların desteklendiğini hissettirdiler. Aynı zamanda yalnız olmadıklarını yani olmadığımızı anlamış oldum ve kendime iyi ki katılmışım dedim. Bana çok fazla özgüven verdiklerini de belirtmek isterim. Eminim benim gibi birçok kadına da faydalı olmuştur. Kadınlar istedikleri her şeyi başarabilir bunu bir kez daha anlamış oldum. Kadına şiddete karşı bilgim ve bunun gibi birçok şeye karşı kendimi daha bilinçli hissediyorum. Bu güzel çalışmada emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Önceden kadın erkek eşit değil cümlesi bana çok farklı gelirdi ama şimdi bunun aslında fıtrattan dolayı böyle dendiğini anladım. Bende çok büyük farkındalık oluştu ve benim gibi birçok kadında da oluştuğuna eminim. Bu güzel çalışmada emeği geçen herkese ne kadar teşekkür etsem azdır.”   Damla Koçak: “Kadın Akademisi bana her şeyden önce birbirinden güzel insanlar tanımama vesile oldu. Her hafta kendi alanlarında uzmanlaşmış hocalarımdan aldığım altın değerinde bilgiler, öğütler hayata bakış açımda yenilikler yapmamı sağladı. Bize kattıkları bilgiler sayesinde birçok konuda bilinçlendiğimi fark ettim. Şimdi ise kelime dağarcığıma yeni kelimeler, kültür sandığıma yeni bilgiler, tecrübeli insanların yaşamlarından aldığım yeni ilhamları da bohçama koyarak yoluma devam ediyorum. Bana kattıklarınız için başta bu akademiyi düzenleyen hocalarıma ve her hafta bizlere zaman ayırıp hayat dersi veren hocalarıma teşekkür ederim. Başka bir projede yeniden karşılaşmak ümidiyle...”   Safiye Horuz: “Kadın akademisinin şahsıma kattıkları; dinsel, tarihsel, ekonomik ve sosyolojik boyutta kadının olmadığı bir dünyanın hayal bile edilemeyeceği hayalden öte kâbusa dönüşeceği, kadın elinin değdiği her yerin ise gülistan olduğu bilincini köklendirmem oldu. Kadınım değerliyim, cinsiyet ayrımcılığına hayır! kadınları susturamazsınız... bütün bu şablonlaşmış başkaldırıları bir yana bırakarak ve fıtratına da aykırı olmamak kaidesiyle Mevlana’nın “Ya Olduğun Gibi Görün, Ya Göründüğün gibi ol” sözü aslında “ol”mamız gereken ve almamız gereken bir ders. Bizi olduğumuz gibi kabul edebilecek çocuklarımızla, kadınlığımızla, biyolojik dengemizle ya da dengesizliğimizle bir aile, bir iş hayatı, bir toplum, bir dünya düşlemek mi yoksa tasarlamak mı? Hangisi daha ulaşılabilir? Önce bunun çıkarımına varıp sonra yola koyulmalıyız. Prof. Dr. Ertuğrul Yaman hocamızın dersinde eşlerimizin yaklaşımıyla ilgili tarihten ders vererek Cengizhan’ın han’ım dediği hanımlardan olabilmek ne mucizevi bir şey olur bu yüzyılda... yoldaş olmalı, yoluna taş koymamalı demiştim. Önce eşlerden başlayan sistematik bir merdivenin başkahramanlarını ya da baş köstekçilerini eğitmeliyiz ki bir kadın gittiğinde, bir kadın öldüğünde genel matem olsun. ‘Dünya nüfusunun yarısı kadındır, diğer yarısını da kadınlar yetiştirir’ Prof. Dr. Nur Çetin hocamızın kulağıma taktığı inci küpe oldu. Olumsuzlukları bir kenara atıp Charlie Chaplin’in şu sözüyle noktalamak istiyorum. ‘Dünyayı anneler, şairler ve öğretmenler yönetseydi kimseler sızlanmazdı”   Zekiye İlhan: “Öncelikle böylesine güzel, bilgi yüklü, eğitici ve öğretici programı hazırladığınız ve beni davet ettiğinizden dolayı teşekkür ederim. Sizin programdan sonra doğru bildiğim bazı bilgilerin yanlış olduğunu öğrendim. Yine sizleri dinledikten sonra çocuğumu çok yanlış büyüttüğümü öğrendim. Gerek eşimle gerek çocuğumla aramızda bir sorun yok özellikle eşimle aramıza büyük bir uyum olmasına rağmen sizleri dinledikten sonra yine de eş olarak birbirimize hatalı davrandığımız zamanların olduğunu öğrendim. Emekli olmadan çalışma hayatımda kadın olarak hakkımı aramam gerektiğini öğrendim. Keşke bu programları daha önce yapsaydınız bizlerde bir anne olarak, bir çalışan kadın olarak çocuğumuzu ona göre büyütseydik ve iş yerinde ona göre hareket etseydik.  Benim buradan tavsiyem bu programları tüm anne ve baba adaylarına, anaokulu ve rehber öğretmenlerine verilmesi çocuklarımızın yetiştirilmesinde, okullardaki eğitimlerinde daha yararlı olacaktır. Ayrıca işe yeni başlayan kadınlara da bu tür eğitimler verilmelidir. Böylesine güzel bir program gerçekleştirerek beni de davet ettiğiniz için teşekkür eder, programın hazırlamasında ve programa katılarak bizleri bilgilendiren hocalarımıza, müdürlerimize teşekkür ederim. Saygılarımla”.   Ebru Boyraz: Kadın Akademisinden sonra kendime olan güvenim ve saygım daha da arttı. Kendimi daha güçlü ve mutlu hissetmemi sağladı. Hedeflerime ulaşmada olan kaygılarım azaldı. Tarihimizde kadının yeri ve önemini bir kez daha kavramamı sağladı. Aldığım kararlar ve hedeflerde pes etmemem gerektiğini hissettim. Saygı değer hocalarım sizlerle böyle güzel ve anlamlı programda bulunduğum için çok memnun oldum. Teşekkür ediyorum.”   Mediha Kızılkaya: “Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin yaptığı; Kadın Akademisi Eğitim Programına, ilk defa katıldım. Kendi alanında uzman kişilerin yaptığı sunumlar ve bilgilendirme içerikli anlatımı, sorduğumuz her sorumuza içtenlikle verilen cevaplar bilgilendirici oldu. Kültürümüzün zenginliğini, Kadın ve aileye verdiği değerler konuşunda daha müşahhas bir farkındalık oluşturdu bende. Kadınlar ve aileler üzerine yaptığım çalışmalarımda bana yol gösterecek yeni fikirler geliştirmeme önemli katkılar sağlayacaktır. Programı hazırlamada ve seçilen konular kapsayıcı ve geliştirici içerikle birlikte çok geniş ve özel kişisel gelişim için seçilmiş konular ele alınmış. Her konu başlı başına ve sunumu yapan uzman kişilerin anlatımı ile birleştiğinde kalıcı ve önemli bilgiler üzerinde farkındalık oluşturmuştur. Modern dünya görüşünün sadece batı ve batı kaynaklarından oluşan kadın anlatımından farklı “Türk Kültür ve Devlet Geleneğindeki Kadın “ ve “Bacıyan-ı Rum ve Günümüz Kadınları” gibi, kadının toplumda her alanda güçlü oluşumuna katkı sağlayacak “Aile, iş yaşam dengesi”, “Yönetici kadın”, “Dijitalleşen iş yaşamında kadın işgücü” ve değişimlerle birlikte “Mutlu aile, mutlu kadın” konularını kapsayan on iki modülden oluşan kadın akademisi eğitimi tamamlandı. Kişisel gelişimime ve tarihi süreçlerde olan başarılı Türk kadınını tanımama çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Dünyada ilk kadın örgütü olarak bilinen Bacıyan-ı Rum teşkilatının yaptığı ticaret ve sosyal hayattaki çalışmalarının günümüz kadın kuruluşlarına örnek teşkil ettiği çalışmalarını öğrenmem bana ayrı bir mutluluk ve öz güven verdi.”   Çiğdem Doğan: “Kadın akademisi, kendimizi korumak, bireysel desteklerimizi keşfetmemize olanak sağlamıştır. Hukukî, sosyal, psikolojik destekleri olmuştur. En önemlisi de farkındalık sağlayarak hem kendimize hem de çevremize bakış açısı farklılığı kazandırdı. Geliştirici bir akademi olmuştur bizim için. Hem açık hem de gizili kazanımları olmuştur.”   Aslıhan Alp: “Öncelikle belirtmek isterim ki bu eğitimden önce kadının güçlendirilmesi ile ilgili olan çalışmalardan haberdar değildim. Her zaman için yetişkin bir kadın olduktan sonra kadın haklarını hep savundum fakat bunu her zaman bireysel olarak yaptım. Türkiye’de yapılan bu çalışmaları görmek beni gerçekten çok mutlu etti. Fakat açıkça söylemek isterim ki yapılan birçok çalışma olmasına rağmen biz kadınlar bu çalışmalardan halen daha yeteri kadar haberdar değiliz. Bu çalışmaların ve özellikle kadın haklarının ülkemiz genelinde çok yaygın olarak bilinmediğini düşünüyorum. Öncelikle bu eğitimde emeği gecen herkese teşekkür etmek isterim.   Yaklaşık iki yıldır yurt dışında yüksek lisans yapıyorum ve burada kadınların yaşamları hakkında gözlem yapmaktayım. Ayrıca kadın hakları konusunda elimden geldiğince araştırmalarda bulundum. Bu araştırmaları yaparken aslında kendi ülkemdeki kadınların rolünün ne olduğunu sadece çevremdeki kadınlara bakarak değerlendirdiğimi fark ettim. Bunun aslında doğru olmadığının da bilincindeydim. Bu sebeplerden dolayı bu eğitime katılmak benim için çok önemliydi. Açıkçası ilk başvurduğum zaman daha çok kadın hakları hakkında bir eğitim olacağını düşünmüştüm. Fakat birçok farklı açıdan kadına değinilmesi benim olaylara daha farklı açıdan bakmamı sağladı diyebilirim. Kadının tarihteki yeri ile ilgili detaylı bilgi edinmek beni gerçekten derinden etkiledi. Zamanında birçok kadının zorluklarla edindiği başarıları günümüz insanları ne kadar elde edebiliyor beni düşündürdü açıkçası. Ayrıca yönetici olarak kadın ve iş hayatında kadın haklarını öğrenmek yeni is hayatına atılacağımdan dolayı çok önemliydi. Ayrıca eğitime katılan birkaç kadının üniversite öğrencisi olduğundan dolayı bu konunun ayrıca işlenmesini çok önemli buldum. Ayrıca kadının ailede ve İslam’daki yeri kaçınılamaz. Fakat sunu da belirtmek isterim ki kadının ailedeki ve İslam’daki yeri bir nevi bizim kültürümüz geleneğimiz, herkes tarafından yeterince bilindiğini anlaşıldığını düşünüyorum. Bu sebepten dolayı diğer açılardan da kadına değinilmesi benim kültürümüze geleneğimize bakarak öğrenemedim birçok gerçeği öğrenmemi sağladı. Eğitimimizde işlenen konulardan bir tanesinde sayın hocalarımızdan bir tanesi bu eğitimin kadınlara değil de erkeklere verilmesinin daha gerekli olduğunu belirtti. Bu tavsiye bana ilkokuldayken aldığım regl eğitimine sadece kız öğrencilerin alınmasını getirdi. Her ne kadar günümüzde de bu şekilde yapılıp yapılmadığını bilmesem de bu eğitimin kadın erkek ayrımı gözetmeksizin herkese verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Erkekler de kadının toplumdaki rolünü derinden bilmeli. İstediğimiz pozitif ayrımcılık değil sadece sahip olduğumuz eşit hakları kullanabilmek”.   Melisa Başsüllü: “Üniversitemiz hocaları tarafından yürütülen bu çalışma bana; hak ve özgürlüklerimin bilinçli bir şekilde farkında olmamı, etkili iletişim becerisi oluşturmayı ve kendimi açıkça ifade edebilmemi, tarihten bugüne toplumdaki kadının yerini ve önemini, kadına yönelik verilen değer ve düşünceleri kavramamı, dinimize göre kadının yerini açıkça anlamamı sağladı. Bu eğitim doğrultusunda; Meslek hayatımda nelere dikkat etmen gerektiği, akademik kariyer gelişimimdeki önemli noktaları, kendimi nasıl savunmam gerektiğini ve hangi yasa ve kanunların beni koruduğunu öğrendim. Günümüz şartlarında bir kadının kendine katabileceği en güzel eğitim programlarından biri olduğunu ve hak ve sorumluluklarının bilincinde olabilmesi adına bize ışık tutan güzel bir eğitim programı olduğunu düşünüyorum. Yer yer derslerimden ötürü katılamadığım dersler oldu fakat çoğu derse katılma imkânıyla kendimin farkında olmamı sağlayan bir süreçti. Bu gibi çalışmalar ne kadar çok artarsa toplum bilincimizin de olumlu yönde artacağı ve kadına verilen değerin yükseleceğini düşünüyorum. Çok keyifli, bilgili ve eğitici bir dönemdi. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum...”.   R. Aslıhan Türkmen:“Kadın Akademisi, toplumsal ve artık esasında siyasal bir mesele olarak görünen kadın ve aile meselesine farklı alanlardan bir kez daha bakmama ve konuyu farklı çerçevelerden değerlendiren kişilerin düşüncelerini de bir kez daha görmeme imkân verdi. Bu tarz eğitimlerin daha çok interaktif olmasından yanayım fakat farklı yaş grupları, eğitim durumu, il ve hatta ülkeden insanların bir araya gelmesiyle yapılan bu eğitim de güzel oldu. Belki oturum sonraları bir atölye çalışmasıyla ‘bu konuya dair neler yapabiliriz’ düşüncesiyle herkesin fikir beyan edeceği bir oturum da yapılabilirdi. Henüz üçüncüsü yapılan Kadın Akademisi’nin ilerleyen süreçte gelişerek farklı konu başlıklarını da açıp, farklı ekollerden misafirlerin de dâhil edilip onlara da söz hakkı tanınacağı ve bu şekilde büyüyüp ilerleyeceğini düşünüyorum.”   Ceylan Alkış: “Kadın akademisi, kadınlar için bir şans çünkü burada kadının varlığının değerinin bilinmesi, aile hayatındaki yerinin ve önemi konusunda bilinçlenmesi doğrultusunda birçok bilgiye sahip olmasının faydasını sağlamıştır. Ben kadın akademisi ile kendi varlığımın değerini daha güzel bir şekilde öğrendim ve kadın haklarımın neler olabileceğini konusunda bilinçlendim. Kadınlara sunulan hakların değerini ve kadınlara ne gibi fayda sağladığını ayrıca bunlarla kendini bir güvence altına alabilmeyi öğrendim. Kadın akademisiyle, kadının ailedeki yerimin, güçlü duruşumun ve bana sunulan haklarımın farkına vardım. Ayrıca burada cinsiyetçi kavramının asıl amacını öğrendim. Kadınların yaşamları boyunca gördüğü ezikliğin ya da yok sayılma nedenlerinin ne olduğuna ve bunun tarihsel gelişim serüvenini takip etmiş, öğrenmiş oldum. Ben kadın akademisine katıldığım için çok mutluyum ve bize bu eğitimde fayda sağlayan bütün hocalarıma teşekkür ederim. İyi ki sizlerle böyle bir projede buluşmuşum. Değerli hocalarım bizi aydınlattığınız için çok teşekkür ederim.”   İrem Satır: “Kadın Akademisi, kadınların varlığının ne kadar önemli ve hayatımıza ne derecede katkı sağladıklarını bir kez daha anımsatan bir çalışma oldu. Kadın olmak rahmettir, merhamettir, annelik yüceliğinde olmak demektir, kadın olmak dişi olmak demektir, kadın olmak bu dünyada bizlere verilmiş en önemli tecrübedir. Bizlere kadınların geçmişten günümüze yaşadığı zorlukları ve kadınların önemi için kurulan kurumların değerini saygıdeğer hocalarımızla farkımıza varmamızı sağladınız. Bir kez daha kadın olduğum için gurur duydum. Çok severek ve dikkatle dinledim. Özenle tasarladığınız program için çok teşekkür ederim. Emeklerinize sağlık. Tekrar görüşmek dileğiyle...”   Burçin Orhan: “Kadın Akademisi Eğitim programına seçildiğim için öncelikle çok teşekkür ediyorum. Kıymetli Akademisyenler ve konusunun uzmanlarından doğru bilgiyi almak bakış açımı daha da değiştirdi. Kadınlara yönelik neler yapabiliriz? Onlara nasıl faydalar sağlayabiliriz? Hangi eğitimleri alabilirler? Eksiklerimiz nedir? Neyi doğru biliyoruz ve neyi yanlış biliyoruz bu eğitim programında bunlara cevap buldum. Eksikliklerimizi tamamlayarak güçlü Kadın ve güçlü aile bireyleri yetiştirmeye yönelik bilgilere sahip oldum. Devletimizin kadınlarımıza, aileye, genç, yaşlı, çocuk ve engellilere yönelik neler yaptı, neler yapacak bunlara cevap aldım. En önemlisi bu Eğitimlerden ne kadar çok kadının haberi olursa o kadar çok bilinçli, haklarını bilen, ayaklarının üstünde duran, eğitimli ve bilinçli bir toplum yetişmiş olacağını düşünüyorum. Aldığım uzaktan eğitim dahi olsa anlatımları ve bilgi paylaşımları ile akademisyenlerimizin bizlere katmış olduğu bilgi çok kıymetli. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bizlere vermiş olduğunuz bu eğitimin içeriğini bizlere ne kattığını anlatarak bu eğitimi almaları için çevreme tavsiyelerde bulunacağım.”   Binnaz Çınar: “Türkiye Cumhuriyeti kadın konusuna ilişkin olarak dünyada istisnai ve özgün bir tarihsel deneyim yaşamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılını izleyen ilk 10 yılda Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen reformlar, bir yandan kadının yurttaşlık haklarını kazanmasını, diğer yandan Türk toplumunun yeniden yapılanmasını sağlamış, böylece büyük bir toplumsal değişim gerçekleştirilmiştir. Laik hukukun benimsenmesi ile kadınların eğitim, çalışma yaşamı, siyaset gibi kamu alanlarına açılması mümkün kılınmış ve eşitlikçi kamu politikaları ile devlet bu katılımı özendirmiş ve desteklemiştir. Günümüzde siz değerli hocalarımızın katılımlarıyla gerçekleşen “Kadın Akademi” programının gerçekleştirilmesi yeni görüşlerin ortaya çıkmasına, katılımcıların olaylar ve durumlara karşı farklı bakış açısı ile bakmalarına olanak sağlayacağını düşünmekteyim. Her hafta gerçekleşen çeşitli konular ile katılımcılara ışık olmuş belki de düşüncelerini etkileyerek daha farklı düşünmelerine fırsat tanınmıştır. Bu nedenle bu gibi programların daha fazla kurum tarafından yapılması kadın-erkek fark etmeksizin aydın görüşlerin ortaya çıkması açısından yararlı olacağı söylenebilir.”   Hatice Toprak: “Kadın akademisinde kadının tarihsel süreç içerisindeki yeri beni ve yaşadığım imkânları çok daha anlamlı kılan bir eğitim olmuştur. Özellikle İslam’da yerimizi anlamlandırmak ve zihnimdeki birçok soruya cevap bulmak harikaydı. İş –yaşam- aile üçgeninde kadın eğitimini kaçırdığım için çok üzgünüm. Aile içi iletişimde rollerimize daha doğru odaklanmam gerektiğini öğrendim. Kadının şefkat, erkeğin irade yetisini temsil ettiğini öğrendim. Ayrıca akademide güçlü toplumlar için güçlü kadınlara ihtiyaç olduğunu daha iyi idrak ettim. Kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin de zayıf kadınlar elinde yetişen toplumdan geçtiği gerçeğiyle yüzleştim. Dijitalleşen iş yaşamında kadın iş gücü lehine değişimlerin anlatıldığı eğitim çok değerliydi. Pasif hissetmenin önündeki engellerin dolaylı bir şekilde aşıldığını da görmüş olduk.”
Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen Kadın Akademisinin 3.'sü ; kadın ve aile konusunda birbirinden farklı 12 konu ve alanında uzman, öğretim üyesi 10 akademisyen tarafından sunulan eğitimlerle 12 haftada tamamlandı.Akademiye yurt içi ve yurt dışından çok sayıda kişi katıldı.

Aile ve toplum üçgeninde ülke kalkınmasına dolaylı katkı sağlamayı hedefleyerek kadın ve ailenin güçlendirilmesi yoluya toplumun kalkınmasını amaçlayan 3. kadın akademisi tamamlandı.Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen program ile ayrıca kadınların beşeri sermayesine doğrudan katkı sağlayarak kişisel gelişim yoluyla aile kurumunun güçlendirilmesi temel amacı ile harekete geçildiği bildirildi.

 

 

Prof. Dr. Nur Çetin'in öncü olduğu kadın akademisine Rektör Prof. Dr. Vatan Karakaya ile birlikte Prof. Dr. Ahmet Gökbel, Prof. Dr. Refik Balay, Prof. Dr. Ertuğrul Yaman, Prof. Dr. Ayfer Şahin, Doç. Dr. Emine Şener, oç. Dr. Sultan Selen Kula, Dr. Öğr. Üyesi Suzan Yıldırım, Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Turan, Dr. Fatma Feride Bilgili, Araş. Gör. Ayşegül Sekman da katkıda bulundu.Öğretim üyelerine katkılarından dolayı teşekkür edilen açıklamada ayrıca Kırşehir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdullah Kömürcüoğlu, Reşit Mamur, Erhan Yurt ve Murat Erkal'a da sürecin farklı aşamalarındaki katkılardan ötürü teşekkür edildi.

 

12 haftalık program boyunca Kadın Akademisi'nin varlığına katkıda bulunduğu değerlendirilen katılımcılara da teşekkür edilirken süreç sonundaki değerlendirme sınavında, katılımcıların ödevlerine yazdıkları duygu dolu ve motive edici ifadelere de açıklamada yer verildi.

 

İşte Farklı ülkelerden ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden Kadın Akademisine katılan katılımcıların, eğitimlere ilişkin birbirinden güzel  mesajları : 

 

Ayşe Kılıç: “Öncelikle böyle bir merkezin olmasından ve ücretsiz eğitimler vermesinden birçok konuda farkındalık kazandırdığınız için teşekkürlerimi sunarım. Kadın akademisi sürecinde eğitimde bulunan erkek hocalarımızın kadına dair sohbetleri beni daha çok etkiledi. Kadına değer verilmediği bir toplumda yaşamanın üzüntüsü ve bunun için var gücümle savaşan bir nefer olarak erkek hocalarımızın kadınlara bakış açısı bile bana farklı bir boyut kazandırdı. Şunu fark ediyorum ki artık biraz daha bu konuda hassaslaştım, cinsiyetçi söylemlere artık daha korkusuz karşı çıkabildiğimi fark ettim. Bir yerde kadın olmanın farklı bir özgüvenini fark ettim. Ne güzel sohbetlerdi, keşke devamı olsa haftaya dediğim güzel sohbetlerdi. Moderatörlerimiz Emine hocam ve Nur hocamın candan tavırlarıyla inanılmaz aidiyet duygusuyla kaçırmadan takip etmeye çalıştım. Bu farkındalığı sağladığınız için başta moderatör hocalarım ve eğitime katılan bütün değerli hocalarıma katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunarım. Allah razı olsun. Bende büyük farkındalıklar edindirdiniz”.

 

Abdul Haseeb Shahid: “Kadın akademisi öğrencilere bu özel kursu vererek, dünyayı daha güzel hale getirmek için kadınlara her branşta, bilim, teknoloji, tıp, siyaset, kamu kurumları ve özel sektörde eşit bir şekilde fırsatlar vererek ülkemize her yönden ve özellikle ekonomi olarak daha da güçlü hale getirebiliriz. Yani kısacası kadınları güçlendirmek, ailelerin, toplulukların ve ülkelerin sağlık ve sosyal gelişimi için çok önemlidir. Kadınlar güvenli, doyumlu ve üretken bir hayat yaşadıklarında tam potansiyellerine ulaşabilirler. Becerilerini iş gücüne katarak daha mutlu ve sağlıklı çocuklar yetiştirebilirler ve o çocuklar toplumumuzun faydalı bireyleri olurlar”.

 

Adeviye Çöklü: “Kadın akademisinin bana kattığı en önemli şey kadının çeşitli noktalardan ele alınması oldu. Kadının tarihsel süreçteki konumu, İslam’da kadın vs. her biri oldukça önemli başlıklardı. Bütün bunların yanı sıra kadının eğitimini, gelişimini önemseyen bu minvalde seyreden bir program olması ise çok daha kıymetli bir durumdur. Çünkü kadın değişirse her şeyi değiştirir. Kadın gelişirse, geliştirir. Ayrıca bunun öğrencisi olduğum üniversitede olması gurur verici bir durumdur. Emeği geçen herkese teşekkürler, bu güzel eğitimin nice yıllar devam etmesi duasıyla...”

 

Rüveyda Bülbül: “Toplumda var olan sorunlar ve gelinen son aşamalara bakacak olursak, bunların çözümü için gerekli olan alt yapının hazırlanmasında en önemli unsur kuşkusuz toplumun temel çekirdeği olan aileyi güçlendirmektir. Gelecek nesillerimizin teminatı olan çocuklarımızın yeterli, bilinçli ve kaliteli yetiştirilebilmesi için de nitekim annenin çok iyi yetişmiş olması yadsınamaz bir gerçektir. Bunun için her bakımdan kendini yetiştirmiş kadın, güçlü bir ailenin ve güçlü bir toplumunda belkemiği olacaktır. Milli ve manevi değerlerimizi tekrar kazanmak ve kazandırmak, bir toplumun inşa ve ihya edilmesi için biz kadınlara çok büyük bir görev düşmektedir. Öyle ki Hasan el-Benna’nın bu konudaki tespiti çok yerindedir. “Dünya nüfusunun yarısı kadındır. Diğer yarısını da kadınlar yetiştirir. Yarınlarımızı şekillendirecek nesiller yetiştiren kadınların, kültür ve medeniyet değerlerimizle de kucaklaşması geleceğimizin de teminatı olacaktır. Bu mana da emeklerini esirgemeyen kıymetli hocalarım Prof. Dr. Nur ÇETİN ve Doç. Dr. Emine Şener’e çok teşekkür ediyorum. Farkındalık eğitimleriniz ve gayretli çalışmalarınız her türlü takdire şayandır. Kolaylıklar dilerim.”

 

Saliha Çelik: “Kadın akademisine katılmamın bana çok güzel ve gelişimimi etkileyen katkıları oldu. Bazı yanlış duyumlarla öğrendiğimizi, gördüğüm tarih ve medeniyetler hakkındaki bilgilerimdeki eksiklikler giderildi. Türkiye’nin yürütmekte olduğu kadının ve ailenin güçlendirilmesi ile çalışmaları bire bir bilir kişilerden, yetkili ağızlardan duymaktan ayrıca ülkem adına kadınlarımız adına çok mutlu oldum. Bu imkânları bize sunan Kadın Akademisine ayrıca minnettarım. Türk kültürü ve devlet geleneğindeki kadını, uzman kişilerden dinlemek ve büyük dünya dinlerinde kadınların yeri anlatımı hakkında bilgiler ayrı bir güzellikti. Akademinin derslerin konuları son derece özenle seçilmiş güzel ve açıklayıcı kapsamda oluşturulmuş. Bize programın hazırlanması derslerin anlatımında emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

 

Zeynep Tekir: “Ben burada doğru bildiğim yanlışları hiç bilmediğim doğruları ve bir kadının isterse kendi ayakları üstünde ne kadar sağlam durabileceğini daha iyi anladım. Elbette aile bağları ve insanın ailesi en değerlisi ama ben burada bir kadının kendine vermesi gereken değeri gördüm ve sizleri bu yolda örnek aldım. Her şey için teşekkür ederim.”

 

Gülnar Kozgambayeva: “Kadın, ailenin ve toplumun mayasıdır. Ailenin değerini kaybetmemesi, bilinçli salih neslin yetiştirilmesi, aile huzurunun sağlanması gibi önemli sorumluluklar eskiden beri en nazik yaratılan kadınlara, annelere yüklenilmiş bir sorumluluktur. Bunları bize hatırlatan ve toplumdaki kadın rolünü vurgulayan, Kadın akademisine teşekkür ederim. Türk dünyasındaki kadınlar ve tarihi konusunda önemli bilgiler edindim. İslam’da kadın ile ilgili verilen bilgiler beni çok etkiledi. Kadın ve aile üzerine farklı alanlarda uzmanlardan dinlediğimiz bu eğitim, kişisel gelişimim bakımından çok faydalı oldu ve önemli bilgiler edindim. Bu Kadın Akademisini düzenleyen ve samimiyeti ile gönüllerimizi fetheden Prof. Dr. Nur Çetin’e, moderatörlüğü üstlenen ve tüm süreç boyunca bizimle yakınen ilgilenen Doç. Dr. Emine Şener’e çok teşekkür ederim”. 

 

Lale Talu: “Öncelikle kadın akademisi bana çok şey kattı. Kadınların istedikleri her şeyi yapabileceklerini ve onların desteklendiğini hissettirdiler. Aynı zamanda yalnız olmadıklarını yani olmadığımızı anlamış oldum ve kendime iyi ki katılmışım dedim. Bana çok fazla özgüven verdiklerini de belirtmek isterim. Eminim benim gibi birçok kadına da faydalı olmuştur. Kadınlar istedikleri her şeyi başarabilir bunu bir kez daha anlamış oldum. Kadına şiddete karşı bilgim ve bunun gibi birçok şeye karşı kendimi daha bilinçli hissediyorum. Bu güzel çalışmada emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Önceden kadın erkek eşit değil cümlesi bana çok farklı gelirdi ama şimdi bunun aslında fıtrattan dolayı böyle dendiğini anladım. Bende çok büyük farkındalık oluştu ve benim gibi birçok kadında da oluştuğuna eminim. Bu güzel çalışmada emeği geçen herkese ne kadar teşekkür etsem azdır.”

 

Damla Koçak: “Kadın Akademisi bana her şeyden önce birbirinden güzel insanlar tanımama vesile oldu. Her hafta kendi alanlarında uzmanlaşmış hocalarımdan aldığım altın değerinde bilgiler, öğütler hayata bakış açımda yenilikler yapmamı sağladı. Bize kattıkları bilgiler sayesinde birçok konuda bilinçlendiğimi fark ettim. Şimdi ise kelime dağarcığıma yeni kelimeler, kültür sandığıma yeni bilgiler, tecrübeli insanların yaşamlarından aldığım yeni ilhamları da bohçama koyarak yoluma devam ediyorum. Bana kattıklarınız için başta bu akademiyi düzenleyen hocalarıma ve her hafta bizlere zaman ayırıp hayat dersi veren hocalarıma teşekkür ederim. Başka bir projede yeniden karşılaşmak ümidiyle...”

 

Safiye Horuz: “Kadın akademisinin şahsıma kattıkları; dinsel, tarihsel, ekonomik ve sosyolojik boyutta kadının olmadığı bir dünyanın hayal bile edilemeyeceği hayalden öte kâbusa dönüşeceği, kadın elinin değdiği her yerin ise gülistan olduğu bilincini köklendirmem oldu. Kadınım değerliyim, cinsiyet ayrımcılığına hayır! kadınları susturamazsınız... bütün bu şablonlaşmış başkaldırıları bir yana bırakarak ve fıtratına da aykırı olmamak kaidesiyle Mevlana’nın “Ya Olduğun Gibi Görün, Ya Göründüğün gibi ol” sözü aslında “ol”mamız gereken ve almamız gereken bir ders. Bizi olduğumuz gibi kabul edebilecek çocuklarımızla, kadınlığımızla, biyolojik dengemizle ya da dengesizliğimizle bir aile, bir iş hayatı, bir toplum, bir dünya düşlemek mi yoksa tasarlamak mı? Hangisi daha ulaşılabilir? Önce bunun çıkarımına varıp sonra yola koyulmalıyız. Prof. Dr. Ertuğrul Yaman hocamızın dersinde eşlerimizin yaklaşımıyla ilgili tarihten ders vererek Cengizhan’ın han’ım dediği hanımlardan olabilmek ne mucizevi bir şey olur bu yüzyılda... yoldaş olmalı, yoluna taş koymamalı demiştim. Önce eşlerden başlayan sistematik bir merdivenin başkahramanlarını ya da baş köstekçilerini eğitmeliyiz ki bir kadın gittiğinde, bir kadın öldüğünde genel matem olsun. ‘Dünya nüfusunun yarısı kadındır, diğer yarısını da kadınlar yetiştirir’ Prof. Dr. Nur Çetin hocamızın kulağıma taktığı inci küpe oldu. Olumsuzlukları bir kenara atıp Charlie Chaplin’in şu sözüyle noktalamak istiyorum. ‘Dünyayı anneler, şairler ve öğretmenler yönetseydi kimseler sızlanmazdı”

 

Zekiye İlhan: “Öncelikle böylesine güzel, bilgi yüklü, eğitici ve öğretici programı hazırladığınız ve beni davet ettiğinizden dolayı teşekkür ederim. Sizin programdan sonra doğru bildiğim bazı bilgilerin yanlış olduğunu öğrendim. Yine sizleri dinledikten sonra çocuğumu çok yanlış büyüttüğümü öğrendim. Gerek eşimle gerek çocuğumla aramızda bir sorun yok özellikle eşimle aramıza büyük bir uyum olmasına rağmen sizleri dinledikten sonra yine de eş olarak birbirimize hatalı davrandığımız zamanların olduğunu öğrendim. Emekli olmadan çalışma hayatımda kadın olarak hakkımı aramam gerektiğini öğrendim. Keşke bu programları daha önce yapsaydınız bizlerde bir anne olarak, bir çalışan kadın olarak çocuğumuzu ona göre büyütseydik ve iş yerinde ona göre hareket etseydik.  Benim buradan tavsiyem bu programları tüm anne ve baba adaylarına, anaokulu ve rehber öğretmenlerine verilmesi çocuklarımızın yetiştirilmesinde, okullardaki eğitimlerinde daha yararlı olacaktır. Ayrıca işe yeni başlayan kadınlara da bu tür eğitimler verilmelidir. Böylesine güzel bir program gerçekleştirerek beni de davet ettiğiniz için teşekkür eder, programın hazırlamasında ve programa katılarak bizleri bilgilendiren hocalarımıza, müdürlerimize teşekkür ederim. Saygılarımla”.

 

Ebru Boyraz: Kadın Akademisinden sonra kendime olan güvenim ve saygım daha da arttı. Kendimi daha güçlü ve mutlu hissetmemi sağladı. Hedeflerime ulaşmada olan kaygılarım azaldı. Tarihimizde kadının yeri ve önemini bir kez daha kavramamı sağladı. Aldığım kararlar ve hedeflerde pes etmemem gerektiğini hissettim. Saygı değer hocalarım sizlerle böyle güzel ve anlamlı programda bulunduğum için çok memnun oldum. Teşekkür ediyorum.”

 

Mediha Kızılkaya: “Fatma Bacı Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin yaptığı; Kadın Akademisi Eğitim Programına, ilk defa katıldım. Kendi alanında uzman kişilerin yaptığı sunumlar ve bilgilendirme içerikli anlatımı, sorduğumuz her sorumuza içtenlikle verilen cevaplar bilgilendirici oldu. Kültürümüzün zenginliğini, Kadın ve aileye verdiği değerler konuşunda daha müşahhas bir farkındalık oluşturdu bende. Kadınlar ve aileler üzerine yaptığım çalışmalarımda bana yol gösterecek yeni fikirler geliştirmeme önemli katkılar sağlayacaktır. Programı hazırlamada ve seçilen konular kapsayıcı ve geliştirici içerikle birlikte çok geniş ve özel kişisel gelişim için seçilmiş konular ele alınmış. Her konu başlı başına ve sunumu yapan uzman kişilerin anlatımı ile birleştiğinde kalıcı ve önemli bilgiler üzerinde farkındalık oluşturmuştur. Modern dünya görüşünün sadece batı ve batı kaynaklarından oluşan kadın anlatımından farklı “Türk Kültür ve Devlet Geleneğindeki Kadın “ ve “Bacıyan-ı Rum ve Günümüz Kadınları” gibi, kadının toplumda her alanda güçlü oluşumuna katkı sağlayacak “Aile, iş yaşam dengesi”, “Yönetici kadın”, “Dijitalleşen iş yaşamında kadın işgücü” ve değişimlerle birlikte “Mutlu aile, mutlu kadın” konularını kapsayan on iki modülden oluşan kadın akademisi eğitimi tamamlandı. Kişisel gelişimime ve tarihi süreçlerde olan başarılı Türk kadınını tanımama çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Dünyada ilk kadın örgütü olarak bilinen Bacıyan-ı Rum teşkilatının yaptığı ticaret ve sosyal hayattaki çalışmalarının günümüz kadın kuruluşlarına örnek teşkil ettiği çalışmalarını öğrenmem bana ayrı bir mutluluk ve öz güven verdi.”

 

Çiğdem Doğan: “Kadın akademisi, kendimizi korumak, bireysel desteklerimizi keşfetmemize olanak sağlamıştır. Hukukî, sosyal, psikolojik destekleri olmuştur. En önemlisi de farkındalık sağlayarak hem kendimize hem de çevremize bakış açısı farklılığı kazandırdı. Geliştirici bir akademi olmuştur bizim için. Hem açık hem de gizili kazanımları olmuştur.”

 

Aslıhan Alp: “Öncelikle belirtmek isterim ki bu eğitimden önce kadının güçlendirilmesi ile ilgili olan çalışmalardan haberdar değildim. Her zaman için yetişkin bir kadın olduktan sonra kadın haklarını hep savundum fakat bunu her zaman bireysel olarak yaptım. Türkiye’de yapılan bu çalışmaları görmek beni gerçekten çok mutlu etti. Fakat açıkça söylemek isterim ki yapılan birçok çalışma olmasına rağmen biz kadınlar bu çalışmalardan halen daha yeteri kadar haberdar değiliz. Bu çalışmaların ve özellikle kadın haklarının ülkemiz genelinde çok yaygın olarak bilinmediğini düşünüyorum. Öncelikle bu eğitimde emeği gecen herkese teşekkür etmek isterim.

 

Yaklaşık iki yıldır yurt dışında yüksek lisans yapıyorum ve burada kadınların yaşamları hakkında gözlem yapmaktayım. Ayrıca kadın hakları konusunda elimden geldiğince araştırmalarda bulundum. Bu araştırmaları yaparken aslında kendi ülkemdeki kadınların rolünün ne olduğunu sadece çevremdeki kadınlara bakarak değerlendirdiğimi fark ettim. Bunun aslında doğru olmadığının da bilincindeydim. Bu sebeplerden dolayı bu eğitime katılmak benim için çok önemliydi. Açıkçası ilk başvurduğum zaman daha çok kadın hakları hakkında bir eğitim olacağını düşünmüştüm. Fakat birçok farklı açıdan kadına değinilmesi benim olaylara daha farklı açıdan bakmamı sağladı diyebilirim. Kadının tarihteki yeri ile ilgili detaylı bilgi edinmek beni gerçekten derinden etkiledi. Zamanında birçok kadının zorluklarla edindiği başarıları günümüz insanları ne kadar elde edebiliyor beni düşündürdü açıkçası. Ayrıca yönetici olarak kadın ve iş hayatında kadın haklarını öğrenmek yeni is hayatına atılacağımdan dolayı çok önemliydi. Ayrıca eğitime katılan birkaç kadının üniversite öğrencisi olduğundan dolayı bu konunun ayrıca işlenmesini çok önemli buldum. Ayrıca kadının ailede ve İslam’daki yeri kaçınılamaz. Fakat sunu da belirtmek isterim ki kadının ailedeki ve İslam’daki yeri bir nevi bizim kültürümüz geleneğimiz, herkes tarafından yeterince bilindiğini anlaşıldığını düşünüyorum. Bu sebepten dolayı diğer açılardan da kadına değinilmesi benim kültürümüze geleneğimize bakarak öğrenemedim birçok gerçeği öğrenmemi sağladı. Eğitimimizde işlenen konulardan bir tanesinde sayın hocalarımızdan bir tanesi bu eğitimin kadınlara değil de erkeklere verilmesinin daha gerekli olduğunu belirtti. Bu tavsiye bana ilkokuldayken aldığım regl eğitimine sadece kız öğrencilerin alınmasını getirdi. Her ne kadar günümüzde de bu şekilde yapılıp yapılmadığını bilmesem de bu eğitimin kadın erkek ayrımı gözetmeksizin herkese verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Erkekler de kadının toplumdaki rolünü derinden bilmeli. İstediğimiz pozitif ayrımcılık değil sadece sahip olduğumuz eşit hakları kullanabilmek”.

 

Melisa Başsüllü: “Üniversitemiz hocaları tarafından yürütülen bu çalışma bana; hak ve özgürlüklerimin bilinçli bir şekilde farkında olmamı, etkili iletişim becerisi oluşturmayı ve kendimi açıkça ifade edebilmemi, tarihten bugüne toplumdaki kadının yerini ve önemini, kadına yönelik verilen değer ve düşünceleri kavramamı, dinimize göre kadının yerini açıkça anlamamı sağladı. Bu eğitim doğrultusunda; Meslek hayatımda nelere dikkat etmen gerektiği, akademik kariyer gelişimimdeki önemli noktaları, kendimi nasıl savunmam gerektiğini ve hangi yasa ve kanunların beni koruduğunu öğrendim. Günümüz şartlarında bir kadının kendine katabileceği en güzel eğitim programlarından biri olduğunu ve hak ve sorumluluklarının bilincinde olabilmesi adına bize ışık tutan güzel bir eğitim programı olduğunu düşünüyorum. Yer yer derslerimden ötürü katılamadığım dersler oldu fakat çoğu derse katılma imkânıyla kendimin farkında olmamı sağlayan bir süreçti. Bu gibi çalışmalar ne kadar çok artarsa toplum bilincimizin de olumlu yönde artacağı ve kadına verilen değerin yükseleceğini düşünüyorum. Çok keyifli, bilgili ve eğitici bir dönemdi. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum...”.

 

R. Aslıhan Türkmen:“Kadın Akademisi, toplumsal ve artık esasında siyasal bir mesele olarak görünen kadın ve aile meselesine farklı alanlardan bir kez daha bakmama ve konuyu farklı çerçevelerden değerlendiren kişilerin düşüncelerini de bir kez daha görmeme imkân verdi. Bu tarz eğitimlerin daha çok interaktif olmasından yanayım fakat farklı yaş grupları, eğitim durumu, il ve hatta ülkeden insanların bir araya gelmesiyle yapılan bu eğitim de güzel oldu. Belki oturum sonraları bir atölye çalışmasıyla ‘bu konuya dair neler yapabiliriz’ düşüncesiyle herkesin fikir beyan edeceği bir oturum da yapılabilirdi. Henüz üçüncüsü yapılan Kadın Akademisi’nin ilerleyen süreçte gelişerek farklı konu başlıklarını da açıp, farklı ekollerden misafirlerin de dâhil edilip onlara da söz hakkı tanınacağı ve bu şekilde büyüyüp ilerleyeceğini düşünüyorum.”

 

Ceylan Alkış: “Kadın akademisi, kadınlar için bir şans çünkü burada kadının varlığının değerinin bilinmesi, aile hayatındaki yerinin ve önemi konusunda bilinçlenmesi doğrultusunda birçok bilgiye sahip olmasının faydasını sağlamıştır. Ben kadın akademisi ile kendi varlığımın değerini daha güzel bir şekilde öğrendim ve kadın haklarımın neler olabileceğini konusunda bilinçlendim. Kadınlara sunulan hakların değerini ve kadınlara ne gibi fayda sağladığını ayrıca bunlarla kendini bir güvence altına alabilmeyi öğrendim. Kadın akademisiyle, kadının ailedeki yerimin, güçlü duruşumun ve bana sunulan haklarımın farkına vardım. Ayrıca burada cinsiyetçi kavramının asıl amacını öğrendim. Kadınların yaşamları boyunca gördüğü ezikliğin ya da yok sayılma nedenlerinin ne olduğuna ve bunun tarihsel gelişim serüvenini takip etmiş, öğrenmiş oldum. Ben kadın akademisine katıldığım için çok mutluyum ve bize bu eğitimde fayda sağlayan bütün hocalarıma teşekkür ederim. İyi ki sizlerle böyle bir projede buluşmuşum. Değerli hocalarım bizi aydınlattığınız için çok teşekkür ederim.”

 

İrem Satır: “Kadın Akademisi, kadınların varlığının ne kadar önemli ve hayatımıza ne derecede katkı sağladıklarını bir kez daha anımsatan bir çalışma oldu. Kadın olmak rahmettir, merhamettir, annelik yüceliğinde olmak demektir, kadın olmak dişi olmak demektir, kadın olmak bu dünyada bizlere verilmiş en önemli tecrübedir. Bizlere kadınların geçmişten günümüze yaşadığı zorlukları ve kadınların önemi için kurulan kurumların değerini saygıdeğer hocalarımızla farkımıza varmamızı sağladınız. Bir kez daha kadın olduğum için gurur duydum. Çok severek ve dikkatle dinledim. Özenle tasarladığınız program için çok teşekkür ederim. Emeklerinize sağlık. Tekrar görüşmek dileğiyle...”

 

Burçin Orhan: “Kadın Akademisi Eğitim programına seçildiğim için öncelikle çok teşekkür ediyorum. Kıymetli Akademisyenler ve konusunun uzmanlarından doğru bilgiyi almak bakış açımı daha da değiştirdi. Kadınlara yönelik neler yapabiliriz? Onlara nasıl faydalar sağlayabiliriz? Hangi eğitimleri alabilirler? Eksiklerimiz nedir? Neyi doğru biliyoruz ve neyi yanlış biliyoruz bu eğitim programında bunlara cevap buldum. Eksikliklerimizi tamamlayarak güçlü Kadın ve güçlü aile bireyleri yetiştirmeye yönelik bilgilere sahip oldum. Devletimizin kadınlarımıza, aileye, genç, yaşlı, çocuk ve engellilere yönelik neler yaptı, neler yapacak bunlara cevap aldım. En önemlisi bu Eğitimlerden ne kadar çok kadının haberi olursa o kadar çok bilinçli, haklarını bilen, ayaklarının üstünde duran, eğitimli ve bilinçli bir toplum yetişmiş olacağını düşünüyorum. Aldığım uzaktan eğitim dahi olsa anlatımları ve bilgi paylaşımları ile akademisyenlerimizin bizlere katmış olduğu bilgi çok kıymetli. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bizlere vermiş olduğunuz bu eğitimin içeriğini bizlere ne kattığını anlatarak bu eğitimi almaları için çevreme tavsiyelerde bulunacağım.”

 

Binnaz Çınar: “Türkiye Cumhuriyeti kadın konusuna ilişkin olarak dünyada istisnai ve özgün bir tarihsel deneyim yaşamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılını izleyen ilk 10 yılda Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen reformlar, bir yandan kadının yurttaşlık haklarını kazanmasını, diğer yandan Türk toplumunun yeniden yapılanmasını sağlamış, böylece büyük bir toplumsal değişim gerçekleştirilmiştir. Laik hukukun benimsenmesi ile kadınların eğitim, çalışma yaşamı, siyaset gibi kamu alanlarına açılması mümkün kılınmış ve eşitlikçi kamu politikaları ile devlet bu katılımı özendirmiş ve desteklemiştir. Günümüzde siz değerli hocalarımızın katılımlarıyla gerçekleşen “Kadın Akademi” programının gerçekleştirilmesi yeni görüşlerin ortaya çıkmasına, katılımcıların olaylar ve durumlara karşı farklı bakış açısı ile bakmalarına olanak sağlayacağını düşünmekteyim. Her hafta gerçekleşen çeşitli konular ile katılımcılara ışık olmuş belki de düşüncelerini etkileyerek daha farklı düşünmelerine fırsat tanınmıştır. Bu nedenle bu gibi programların daha fazla kurum tarafından yapılması kadın-erkek fark etmeksizin aydın görüşlerin ortaya çıkması açısından yararlı olacağı söylenebilir.”

 

Hatice Toprak: “Kadın akademisinde kadının tarihsel süreç içerisindeki yeri beni ve yaşadığım imkânları çok daha anlamlı kılan bir eğitim olmuştur. Özellikle İslam’da yerimizi anlamlandırmak ve zihnimdeki birçok soruya cevap bulmak harikaydı. İş –yaşam- aile üçgeninde kadın eğitimini kaçırdığım için çok üzgünüm. Aile içi iletişimde rollerimize daha doğru odaklanmam gerektiğini öğrendim. Kadının şefkat, erkeğin irade yetisini temsil ettiğini öğrendim. Ayrıca akademide güçlü toplumlar için güçlü kadınlara ihtiyaç olduğunu daha iyi idrak ettim. Kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin de zayıf kadınlar elinde yetişen toplumdan geçtiği gerçeğiyle yüzleştim. Dijitalleşen iş yaşamında kadın iş gücü lehine değişimlerin anlatıldığı eğitim çok değerliydi. Pasif hissetmenin önündeki engellerin dolaylı bir şekilde aşıldığını da görmüş olduk.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.