Şehit Aileleri ve Gazilerden Abdullah Öcalan Tepkisi

İŞTE KIRŞEHİR'DE ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERİN O AÇIKLAMASI : Asil milletimiz,kıymetli şehit ailelerimiz,kahraman gazilerimiz,türkiye emekli assubaylar derneğimizin değerli üyeleri,değerli basın mensupları.hepinize katılımlarınız için teşekkür ederiz. Bildiğimiz ve yakından takip ettiğimiz üzere; 41 yıldır ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için pkk terör örgütü ile verilen mücadelenin sonlandırılması amacıyla bir süreç başlatılmıştır.Tabi bu süreç ile ilgili aziz milletimiz ve kamuoyu şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin süreç hakkındaki düşüncelerini sormakta.Bu vesile ile derneğimizin genel merkezi başta olmak üzere türkiye genelinde bulunan 53 şube ve 44 temsilcilikte saat:13.00 da aynı anda basın açıklaması yapılması kararlaştırılmıştır. Öncelikle sarıkamış’ta 110 yıl önce beyaz ölümün destanını yazan 78.000 şehidimizi minnetle anıyor tüm şehitlerimize allahtan rahmet diliyoruz.Bugün burada şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları,yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık. Çünkü bir şehit annesine oğlunun postallarına çiçek ektiren,bir şehit babasına evladının fotoğrafı karşısında geceyi sabahlatan,şehidin eşinin canının yarısını toprağa koyuşunun,umutları elinden alınan şehit çocuklarının yarım kalışının hiçbir tarifi yoktur. Biraz tarih konuşalım mesela; Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım.Alp ve alperen olanları,önce yiğit olup şuheda olan kahramanları,sınırlarımızı nasıl çizdiğimizi,vatanın her karışının şehit kanlarıyla sulanışını konuşalım. Mesela; Mehmet Akif’in “sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı, verme, dünyaları alsanda bu cennet vatanı” dizelerini hatırlayalım ki üzülmeden, şehitlerimizin aziz ruhlarına halel gelmesini düşünmeden, bebek katili özgür kalsın, umut hakkı da dahil ev hapsi verilsin, İmralı canisi ve terörist başının ülke gündemine sokulup barış elçisi gibi gösterilmesinin biz şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi derinden yaraladığını ve üzdüğünü hatırlatalım diye toplandık. Çok mu geriye gittik ? O zaman 41 yıldır yaşadıklarımızı,verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Vatan evladının ne bir yediğini,naaşlarının konuşalım.ödedikleri bedeli konuşalım. Toprağa nasıl düştüğünü,kaç kurşun kadar sürede ailelerine ulaştıklarını Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmen’i, Şehit Semih Özbey’i konuşalım.Videosunda yutkunduğu anı ne çabuk unuttunuz onu konuşalım.Hadi onlar askerdi serden ve yardan geçmişlerdi. Şehit polis Fethi Sekin’i, Şehit Savcı Kakan Kılıç’ı, şehit öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım.Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var. Ya da hadi gelin halen hafızalarımızda taze olan 2013 yılında yine terörü ,terörizmi bitirmeye yönelik başlatılan adına kiminin çözüm süreci dediği,kiminin milli birlik ve kardeşlik projesi dediği,kiminin barış süreci dediği süreci konuşalım. Akil insanları, kazılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve o süreçte yitirdiğimiz 750 şehidimizi konuşalım.Sürecin sonunda acı bir tecrübeyle çözüm yönteminin yanlış olduğunu konuşalım,hatırlayalım. Ya da eli kanlı bebek katilinin meclise davet edilir edilmez ”tek anladığımız dil bu”dercesine yaşattığı tusaş saldırısını, tusaş şehitlerimizi konuşalım.bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız. Terörle mücadelede verdiğimiz 7100’ü asker,900’ü polis,1500 korucu,200’ü öğretmen,savcı,imam şehidimizi; kundakta katledilen bebekleri, 5.000 sivil şehidimizi anlatmak,hatırlatmak için toplandık. Şehit ailelerimiz ve gazilerimiz bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı bundan sonrada olmayacaktır. Şehit ailelerimizin ve gazilerimizin de en büyük arzusu terörün bitmesidir.Aynı acıyı milletimizin ve ailelerin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Milli iradenin tecelligahı gazi meclisimizde terörist elebaşını konuşturulmasından geçmemelidir. Bu aziz vatan atalarımızın mirası olduğu kadar şehit evlatlarımızında emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslamı’ın şiarında da zalime merhamet,mazluma ihanettir. Bizleri kardeşi mesabesinde gören sayın cumhurbaşkanımızın samsun’da yaptığı konuşmasında “şehitlerimizi,gazilerimizi rahatsız edecek hiç bir işimiz olmadı.''Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık” sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir.Terör örgütü ya silahlarını gömecek, ya da silahları ile gömülecek...Üçüncü bir yol yoktur. Türkiye harp malulü gaziler, şehit dul ve yetimler Derneği