Tarihi Yapılar Boyalarla Tahrip Ediliyor

KÜLTÜR 04.12.2024 - 23:16, Güncelleme: 04.12.2024 - 23:13
 

Tarihi Yapılar Boyalarla Tahrip Ediliyor

Kırşehir'de bulunan tarihi eserlerde yapılan tahribatlar üzerine Avukat Onur Elban, yaşanan bu durumu eleştiren ve konuyla ilgili ceza yaptırımını hatırlatan bir yazı kaleme aldı.İşte Elban'ın o yazısı...

Son zamanlarda şehrimizin tarihi yapılarının üzerine sprey boyalarla yazılar yazıldığı, bu eşsiz eserlerin tahrip edildiği haberlerini görmek gerek halkımızın gerekse de işin ehli olan tarihçilerimizin yüreğini burkuyor. Bu eserler sadece taş ve harçtan ibaret değildir; bu eserler, geçmişten geleceğe uzanan bir köprüdür. Her bir detayında ecdadımızın emeği, ruhu, inancı ve sanatı saklıdır. Ancak, bir anlık cahillikle yapılan bu tahribat, sadece tarihi yapıları değil, geçmişimizle kurduğumuz bağı da zedelemektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yasaları tarihi eserlerin korunması için açık ve net olsa da uygulanıp uygulanmadığı tartışma konusudur. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, bu tür tahribatları açıkça suç saymakta ve “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.” şeklinde ağır cezalar öngörmektedir. Tarihi bir yapıya zarar veren kişiler, hem hapis cezası hem de para cezası ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu hukuki düzenlemeler sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bir uyarıdır: Tarihe zarar vermek, geleceğe ihanet etmektir… Cengiz Aytmatov’dan kalma bir deyişle Mankurtlaşmaktır. Ancak bu mesele yalnızca hukuki bir sorun değil; aynı zamanda bir bilinç meselesidir. Gençlerimize, çocuklarımıza bu eserlerin değerini anlatmalı, tarihi mirasımızı koruma bilincini aşılamalıyız. Kırşehir’in camileri, türbeleri, hanları ve köprüleri birer tarih dersi gibi ayakta duruyor. Bizim görevimiz, bu dersleri yok etmek değil, nesilden nesile aktarılmasını sağlamaktır. Geçmişimizi koruyalım ki sadece taşlardan değil, değerlerimizden örülmüş bir mirası yarınlara taşıyalım. Çünkü geçmişi olmayan bir milletin, geleceği de olmaz. Av. Onur Elban
Kırşehir'de bulunan tarihi eserlerde yapılan tahribatlar üzerine Avukat Onur Elban, yaşanan bu durumu eleştiren ve konuyla ilgili ceza yaptırımını hatırlatan bir yazı kaleme aldı.İşte Elban'ın o yazısı...

Son zamanlarda şehrimizin tarihi yapılarının üzerine sprey boyalarla yazılar yazıldığı, bu eşsiz eserlerin tahrip edildiği haberlerini görmek gerek halkımızın gerekse de işin ehli olan tarihçilerimizin yüreğini burkuyor.

Bu eserler sadece taş ve harçtan ibaret değildir; bu eserler, geçmişten geleceğe uzanan bir köprüdür. Her bir detayında ecdadımızın emeği, ruhu, inancı ve sanatı saklıdır. Ancak, bir anlık cahillikle yapılan bu tahribat, sadece tarihi yapıları değil, geçmişimizle kurduğumuz bağı da zedelemektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yasaları tarihi eserlerin korunması için açık ve net olsa da uygulanıp uygulanmadığı tartışma konusudur. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, bu tür tahribatları açıkça suç saymakta ve “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.” şeklinde ağır cezalar öngörmektedir. Tarihi bir yapıya zarar veren kişiler, hem hapis cezası hem de para cezası ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu hukuki düzenlemeler sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bir uyarıdır: Tarihe zarar vermek, geleceğe ihanet etmektir… Cengiz Aytmatov’dan kalma bir deyişle Mankurtlaşmaktır.

Ancak bu mesele yalnızca hukuki bir sorun değil; aynı zamanda bir bilinç meselesidir. Gençlerimize, çocuklarımıza bu eserlerin değerini anlatmalı, tarihi mirasımızı koruma bilincini aşılamalıyız. Kırşehir’in camileri, türbeleri, hanları ve köprüleri birer tarih dersi gibi ayakta duruyor. Bizim görevimiz, bu dersleri yok etmek değil, nesilden nesile aktarılmasını sağlamaktır.

Geçmişimizi koruyalım ki sadece taşlardan değil, değerlerimizden örülmüş bir mirası yarınlara taşıyalım. Çünkü geçmişi olmayan bir milletin, geleceği de olmaz.

Av. Onur Elban

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Veysel
(06.12.2024 11:15 - #11492)
ortada bir sürü eğitimsiz çakal varken yıkmadıklarına şükür.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.