Kırşehir'de Kilometrelerce Uzunluktaki Yer Altı Şehrine Girdiler

KÜLTÜR 07.07.2024 - 23:25, Güncelleme: 07.07.2024 - 23:13
 

Kırşehir'de Kilometrelerce Uzunluktaki Yer Altı Şehrine Girdiler

Kırşehir'de bir grup maceraperest, kilometrelerce uzunluğundaki yer altı şehrine girdi.Özbağ'a bağlı Kızılcaköy'den giren maceraperestler kuş uçuşu olarak yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta ve yüksek bir noktada bulunan Keçi Kalesi'nden çıktı.

Tarihi ipek yolu güzergahı üzerinde bulunan Kırşehir'de Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait çok sayıda tarihi eser ve yapı bulunuyor.Kapadokya'nın giriş kapısı olarak nitelendirilen Kırşehir'in en çok dikkat çeken tarihi değerlerinden birisi de 16 adet olduğu bilinen yer altı şehirleri. Kırşehir'de yer altı şehirleriyle ilgili çok sayıda söylenti de var.Örneğin kümbetaltı'da bulunun yer altı şehrinin Mucur'daki yer altı şehriyle bağlantısı olduğu söyleniyor.O dönem Roma yönetimi altındaki hristiyanların baskıdan kaçmak için yer altı şehirleri inşa ettiği biliniyor.Kat kat olduğu söylenen yer altı şehirlerine girmek ise herkesin cesaret edebileceği birşey değil. Kırşehir'de bilinen yer altı şehirleri olduğu gibi bilinmeyenler de var.Bu yer altı şehirlerini ise bölgede bulunan köylüler biliyor.Birçoğu bu mağaralara giriyor ve keşfediyor ancak bunların birçoğunu kamuoyu bilmiyor. Kırşehir'de tarihin en eski yerleşimlerinden birisi de Özbağ'a bağlı Kızılcaköy.Yol kenarında bulunan Kızılcaköy sonrada inşa edilmiş.Nedeni ise hemen yukarıda bulunan eski yerleşim yerindeki sel baskını nedeniyle yeni yerine taşınmış olması.Köyün sakinleri ise eski yerleşim noktasına oldukça hakim.55 yaşındaki Mevlüt Taş da onlardan birisi.Çocukluğunda Kızıcaköy'ün eski yerleşim yerinden Keçi Kalesine uzanan yer altı şehrine çoğu kez girmiş. Yer altı şehrinin Kızılcaköy kısmındaki girişiyle Keçi Kalesi arasındaki çıkışı arasındaki mesafe kuş uçuşu tam 2 kilometre.Keçi Kalesi aynı zamanda yüksek bir noktada.Yani bir tırmanış söz konusu. Yer altı şehri çeşitli bölmelerden oluşuyor.Kaleye giden yola alternatif çok sayıda farklı bölmeler var.Bunlardan birisine girdiğinizde ise yolunuzu kaybetmeniz söz konusu. Maceraperest grubun başında bulunan sosyal bilgiler öğretmeni Şenol Dönmez kendisiyle birlikte gelen arkadaşlaryla yer altı şehrine giriyor.Dönmez, yolculuk sırasında çok sayıda tuzak olduğunu da dile getiriyor.Bunlardan birisi de geçiş noktalarının hemen yanında bulunan ve 20-30 metre derinliğinde olduğu belirtilen su kuyuları... Su kuyularına düşmemeniz ya da şaşırtmacalı güzergahlara girmemeniz için de yanınızda Mevlüt Taş gibi rehberler olması gerekiyor.Her bir kata çıktığınızda sizi geniş bir alan karşılıyor ve bu alandan sonra yine güzergaha devam ederek her katı çıkarak Keçi Kalesine ulaşıyorsunuz. Keçi Kalesi'nin 2 bin yıllık olduğu ve Roma döneminde inşa edildiği söyleniyor.Kale şimdilerde Ankara-Kayseri karayolu olarak bilinen İpek Yolu güzergahını kontrol etmek için Cemele Kalesi ile birlikte inşa edilmiş.Kaledekiler kaçış ya da iniş güzergahı olarak ise yer altı şehri inşa etmişler. Söz konusu yer altı şehrine girmek gerçekten cesaret işi.Arkadaşları bunun için tebrik etmek lazım.Sonuç olarak herhangi bir çökme ya da zehirlenme durumu da söz konusu olabilir. Kilometrelerce uzunluğundaki yer altı şehrinde kaybolmanız da mümkün.Ancak bu keşiften de anlaşılacağı üzere Kırşehir tarihi olarak çok zengin bir bölge hem de bizim tahmin edemeyeceğimiz kadar. Kapadokya'daki yer altı şehirleri milyonlarca turistin ilgisini çekiyor ve ziyaret ediliyor. Kırşehir'deki yer altı şehirlerinin Kapadokya'dan aşağı kalır bir yanı yok ancak gereken ilgiyi göremiyor. Ne hikmetse yer altı şehrine ve kaleye hemen yakın bir noktada altın madeni sondaj çalışmaları yürütülüyor.Bu bir tesadüf olmasa gerek... Keşke bölgede turizme yönelik arkeoloji çalışmaları gerçekleştirilse... Onlarca ören yeri ve höyüğün bulunduğu bölge açık hava müzesine dönüştürülse... Her biri Göbeklitepe potansiyeline sahip höyükler müze yapılsa ve yer altı şehri de bu tura eklense... Hatta yanıbaşında Seyfe Gölü gibi doğa harikası bir yer var iken... Hem tarih, hem kültür hem de Doğa Turizmi olabilme potansiyeline sahip bir yer olan Kırşehir, madencilerin değil turistlerin en uğrak yerlerinden birisi olmalı... Bunu hayal etmek hayata geçirmek için yeterli. Ömer Duran
Kırşehir'de bir grup maceraperest, kilometrelerce uzunluğundaki yer altı şehrine girdi.Özbağ'a bağlı Kızılcaköy'den giren maceraperestler kuş uçuşu olarak yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta ve yüksek bir noktada bulunan Keçi Kalesi'nden çıktı.

Tarihi ipek yolu güzergahı üzerinde bulunan Kırşehir'de Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait çok sayıda tarihi eser ve yapı bulunuyor.Kapadokya'nın giriş kapısı olarak nitelendirilen Kırşehir'in en çok dikkat çeken tarihi değerlerinden birisi de 16 adet olduğu bilinen yer altı şehirleri.

Kırşehir'de yer altı şehirleriyle ilgili çok sayıda söylenti de var.Örneğin kümbetaltı'da bulunun yer altı şehrinin Mucur'daki yer altı şehriyle bağlantısı olduğu söyleniyor.O dönem Roma yönetimi altındaki hristiyanların baskıdan kaçmak için yer altı şehirleri inşa ettiği biliniyor.Kat kat olduğu söylenen yer altı şehirlerine girmek ise herkesin cesaret edebileceği birşey değil.

Kırşehir'de bilinen yer altı şehirleri olduğu gibi bilinmeyenler de var.Bu yer altı şehirlerini ise bölgede bulunan köylüler biliyor.Birçoğu bu mağaralara giriyor ve keşfediyor ancak bunların birçoğunu kamuoyu bilmiyor.

Kırşehir'de tarihin en eski yerleşimlerinden birisi de Özbağ'a bağlı Kızılcaköy.Yol kenarında bulunan Kızılcaköy sonrada inşa edilmiş.Nedeni ise hemen yukarıda bulunan eski yerleşim yerindeki sel baskını nedeniyle yeni yerine taşınmış olması.Köyün sakinleri ise eski yerleşim noktasına oldukça hakim.55 yaşındaki Mevlüt Taş da onlardan birisi.Çocukluğunda Kızıcaköy'ün eski yerleşim yerinden Keçi Kalesine uzanan yer altı şehrine çoğu kez girmiş.

Yer altı şehrinin Kızılcaköy kısmındaki girişiyle Keçi Kalesi arasındaki çıkışı arasındaki mesafe kuş uçuşu tam 2 kilometre. Keçi Kalesi aynı zamanda yüksek bir noktada.Yani bir tırmanış söz konusu.

Yer altı şehri çeşitli bölmelerden oluşuyor.Kaleye giden yola alternatif çok sayıda farklı bölmeler var.Bunlardan birisine girdiğinizde ise yolunuzu kaybetmeniz söz konusu.

Maceraperest grubun başında bulunan sosyal bilgiler öğretmeni Şenol Dönmez kendisiyle birlikte gelen arkadaşlaryla yer altı şehrine giriyor.Dönmez, yolculuk sırasında çok sayıda tuzak olduğunu da dile getiriyor.Bunlardan birisi de geçiş noktalarının hemen yanında bulunan ve 20-30 metre derinliğinde olduğu belirtilen su kuyuları...

Su kuyularına düşmemeniz ya da şaşırtmacalı güzergahlara girmemeniz için de yanınızda Mevlüt Taş gibi rehberler olması gerekiyor.Her bir kata çıktığınızda sizi geniş bir alan karşılıyor ve bu alandan sonra yine güzergaha devam ederek her katı çıkarak Keçi Kalesine ulaşıyorsunuz.

Keçi Kalesi'nin 2 bin yıllık olduğu ve Roma döneminde inşa edildiği söyleniyor.Kale şimdilerde Ankara-Kayseri karayolu olarak bilinen İpek Yolu güzergahını kontrol etmek için Cemele Kalesi ile birlikte inşa edilmiş.Kaledekiler kaçış ya da iniş güzergahı olarak ise yer altı şehri inşa etmişler.

Söz konusu yer altı şehrine girmek gerçekten cesaret işi.Arkadaşları bunun için tebrik etmek lazım.Sonuç olarak herhangi bir çökme ya da zehirlenme durumu da söz konusu olabilir.

Kilometrelerce uzunluğundaki yer altı şehrinde kaybolmanız da mümkün.Ancak bu keşiften de anlaşılacağı üzere Kırşehir tarihi olarak çok zengin bir bölge hem de bizim tahmin edemeyeceğimiz kadar.

Kapadokya'daki yer altı şehirleri milyonlarca turistin ilgisini çekiyor ve ziyaret ediliyor.

Kırşehir'deki yer altı şehirlerinin Kapadokya'dan aşağı kalır bir yanı yok ancak gereken ilgiyi göremiyor.

Ne hikmetse yer altı şehrine ve kaleye hemen yakın bir noktada altın madeni sondaj çalışmaları yürütülüyor.Bu bir tesadüf olmasa gerek...

Keşke bölgede turizme yönelik arkeoloji çalışmaları gerçekleştirilse...

Onlarca ören yeri ve höyüğün bulunduğu bölge açık hava müzesine dönüştürülse...

Her biri Göbeklitepe potansiyeline sahip höyükler müze yapılsa ve yer altı şehri de bu tura eklense...

Hatta yanıbaşında Seyfe Gölü gibi doğa harikası bir yer var iken...

Hem tarih, hem kültür hem de Doğa Turizmi olabilme potansiyeline sahip bir yer olan Kırşehir, madencilerin değil turistlerin en uğrak yerlerinden birisi olmalı...

Bunu hayal etmek hayata geçirmek için yeterli.

Ömer Duran

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (2 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Niğde'den Hakan
(08.07.2024 11:06 - #8798)
Şenol hocam tebrik ederim güzel bir macera olmuş. Bilmediğimiz ,duymadığımız bilgileri vermişsin .
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Faika
(08.07.2024 21:57 - #8804)
Altin arama faaliyetleri ivedilikle durdurulmalı, bunun Ozbaglilara katkısı olmadığı gibi zararı var. Oysaki turizme kazandırılması, hem koyu hem şehri kalkındırir, diye düşünüyorum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.