Kırşehir'deki O Efsane Gerçekmiş

Kırşehir'de bulunan yer altı şehirlerinin Kapadokya ve çevre illerdeki yer altı şehirleriyle bağlantıları hep söylenmiş ve bir şehir efsanesi halini almıştı.Kayseri'den yapılan açıklama bunun bir şehir efsanesi olmadığını; gerçek olduğunu kanıtlar nitelikte.Talas iİçesinin eski belediye Başkanı Mustafa Aksu, ilçedeki yer altı şehrinin Kapadokya'ya ve Aksaray'a, oradan da Kırşehir'deki Dulkadirli yer altı şehrine uzandığını açıkladı.Söz konusu hattın uzunluğu ise 276 kilometre. KAYSERİ'DEN DULKADİRLİ YER ALTI ŞEHRİNE KADAR UZANIYOR 1992 yılında belediye statüsü alan daha sonra Talas ilçesine bağlanan Zincidere mahallesinde bulunan yer altı şehirleri gizemini korumaya devam ediyor. Bölgede bulunan evlerin hemen hemen hepsinin altından geçen ve zamanla evlerde oturanlar tarafından girişi kapatılan tüneller gizemini korumaya devam ediyor. Bölgenin zamanında ticaret merkezi olduğunu kaydeden dönemin Belediye Başkanı Mustafa Aksu, "Zamanında Zincidere'ye gelen toplum 250 tane konak yapmışlar. Zengin bir bölgeymiş, ticaret yapmışlar. O zamanlar İç Anadolu'nun pamuk borsası Zincidere olmuş. Kayıtlarda, 1873 yılında burada 52 tane pamuk tüccarı var. Bakıyorsunuz 8 tane eczane, fırın var. Böyle bir alışveriş merkezi kurmuşlar buraya" dedi. Yer altı şehri hakkında bilgiler veren Aksu; "Yer altı şehrinin esas başlangıç merkezi Zincidere Komando Tugayı içerisinde bulunan manastırdır. Evvela Zincidere'deki bütün evlerin içine uğruyor. Buradan Kapadokya'ya gidiyor o yol. Kapadokya'dan Aksaray'a, oradan Kırşehir'deki Dulkadirli'ye kadar uzanan bir yol. Yer altı yollarının toplam uzunluğu 376 kilometre" ifadelerini kullandı. NAKİLLER YER ALTINDAN YAPILIYORMUŞ Tünellerin savunma amaçlı yapıldığına dikkat çeken Aksu, "Yer altında saklanması kolay. Isınma da kendiliğinden oluyor zaten, yazın da serin oluyor. Halk böyle yer altında yaşıyor. Savunma için de kullanılıyor, yer altına inince kimse bulamıyor. Manastırdan 4 tane yol ayrılıyor. Birisi Zincidere'ye geliyor, birisi Tomarza'ya gidiyor 82 kilometre, birisi Turan'a gidiyor. Turan'da ayrılıyor; birisi Ağırnas'a, birisi Bürüngüz'e, birisi de Gesi'ye gidiyor. Gesi'den Tavlusun'a oradan da Battalgazi'de birleşiyor. O zamanlar nakilleri hep yer altından yapmışlar güvenlik açısından" diye konuştu.Tünellerin bir çok evden geçtiğini ancak vatandaşların zamanla duvar örerek kapattığını da sözlerine ekleyen Mustafa Aksu; "Yer altında olduğu için birçok eve uğramış. Herkes kendisi başka yerden kimse gelmesin diye duvar örmüş" dedi.