Bartın’da 41 madenci kardeşimiz şehit oldu. 41 aile, 41 evlat, 41 baba, 41 hane canlarını yitirdi. Ne yazık ki Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘Kader’ dedi ve ‘24 saat geçmeden göçük altından bütün cesetleri çıkardık’ diyerek övündü. Göçük altında hiçbir beden kalmamış olabilir, ama bugünü bir kenara yazın. Bugün, AK Parti iktidarı göçük altına gömülmüştür.   İnsan hayatının bu kadar değersizleştiği, insanın bu kadar kıymetsizleştiği hiçbir dönem olmamıştır. İnsanın bu kadar sömürüldüğü, 3 kuruş için canına kastedildiği hiçbir dönem görmedik. Ve 20 yıldır sömürülüyoruz, 20 yıldır öldürülüyoruz, 20 yıldır yok ediliyoruz, 20 yıldır canımıza kastediliyor.     14-15 yaşındaki bir çocuk, facianın olduğu bölgede babasını arıyor.   Yeminle söylüyorum; bu tabloyla dünyanın herhangi bir yerinde iktidar değişir.   İnsan canı bu kadar kıymetsiz olabilir mi?   Tek kelimelik bir açıklama; ‘kader’. Bunun kaderle hiçbir alakası yok. Burada bir deprem mi oldu ? Bir Sel Felaketi mi gerçekleşti ? Bir yere yıldırım mı düştü ?    Senin açtığın çukurda 41 can hayatını kaybetti.   Bunun kaderle hiçbir alakası yok.   Avrupa ve Amerika’daki maden işletmelerinin sizin kurduklarınızdan bilimsel olarak 130 kat daha güvenli olması da kader mi?   Amerika'da bir kömür madeni işçisinin yılda 80 bin ile 100 bin dolar arası kazanırken burada bir kömür işçisinin yılda 8 bin dolar ile 10 bin dolar kazanmak için canını ortaya koyması da kader mi ?   İkisi de kara elmas çıkarıyor.   Birisi hayatını hayatını rahata kavuştururken diğeri aşağıda ölüm var, yukarıda açlık diyor.   İşte bu kader değil ; iş bilmezliktir.   Sizin kader dediğiniz şey, aslında sizin ihmalkârlığınız, sizin iş bilmezliğiniz, sizin insana kıymet vermeyişinizden kaynaklanıyor.   Ve o göçüğün altına gömdüğümüz AK Parti hükümeti, o ailelere hesap verecektir. Bize değil, siyasete değil, o ailelere hesap verecektir.   Hüseyin Baş / Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı