34.'sü düzenlenen Ahilik Haftası kutlamalarında konuşan Metin İlhan, konuşmasının sonunda üstü kapalı olarak kutlama programını eleştirdi ve resmiyetten uzak sivil toplumun daha ön planda olduğu bir programın katılımı daha çok artıracağı ve evrensel boyuta geçmesini kolaylaştıracağını ifade etti.   ''KIRŞEHİR TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN MAYALANMASINDA MANEVİ BAŞKENTTİR'' Ahiliğin  bazı mihenk taşlarının bilinmesinin hem toplumsal yaşam hem de tarihsel bilincin oluşması açısından önemli olduğunu belirten Metin İlhan , ''5 bin yıllık tarih sahnesinde Türklerin bulundukları coğrafyadan  çeşitli sebeplerle Batı’ya doğru olan ve süreklilik arz eden göçü zaman olarak çok uzun ve zorlu süreçler sonucu gerçekleşmiştir. Göçebe kültürden yerleşik yaşama geçiş yoksulluk, sefalet ve savaş gibi zorlu toplumsal olayları içinde barındırmıştır ayrıca bu süreçte farklı kültürlerle karşılaşılmış, etkileşimler olmuş ve diğer toplumlarla iç içe yaşanılmıştır. İslam coğrafyası ve kültürü ile de tanışan ve kaynaşan Türkler uzunca bir süre Selçuklu, Osmanlı ve benzeri devletler adı altında Anadolu’yu yurt edinme sürecine de çok büyük katkı sağlamışlardır… Büyük oranda Horasan bölgesinde, eski Türk kültürü ve İslam inancının birleşmesi sonucu ortaya çıkmış “Tasavvuf” anlayışını oluşturan  Türkler, bu felsefe ile yaşamın tüm alanlarında toplumu etkilemiş, topluma  yön vermiş ve toplumu bir arada tutmuşlardır. Horasan’dan Anadolu’ya gelen bu Tasavvuf ehli kişiler  özellikle de fütüvvet anlayışı çerçevesinde bulundukları yerlerde toplum  hayatının belli bir düzene girmesinde birinci derecede rol almışlardır. İşte Kırşehir, bu noktada Anadolu’nun bu kültür ile mayalanmasında bir anlamda  manevi bir başkent olmuştur. Ahi Evran, Hacıbektaş, Yunus Emre, Aşıkpaşa ve  diğer birçok alimin bu bölgede olması bizler için çok değerlidir. Böyle bir tarihi birikim  sadece şehrimiz için değil evrensele hitap ettiği için ülkemiz ve dünya açısından da günümüz toplum yaşamında da örnek alınması gereken elzem bir konudur... “Ahilik” beşeri ve toplumsal bir olgudur. Bu bağlamda ahiliği sadece mesleki bir esnaf birlikteliği olarak ve iktisadi yönüyle değerlendirmek yetersiz olur. Çünkü fütüvvet anlayışı gerek kişiyi gerekse de toplumu çeşitli sosyal normlar ve ritüeller de kullanılarak kurumsal bir yapı içinde çok güçlü bir iç denetim mekanizması ile ahlaki olarak düzeni sağlamak amaçlı  kurulmuştur... Bu yönüyle de Kırşehir'e ve Anadolu'ya münhasır tarihte başkaca bir benzeri olmayan çok önemli bir değerin oluşmasını sağlamıştır.   ''RESMİYETTEN UZAK VE SİVİL TOPLUMUN DAHA ÖN PLANDA OLDUĞU BİR AHİLİK HAFTASI'' Ahiliğin yaşatılmasında  esnaf ve sanatkârın önemli yerinin olduğunu söyleyen İlhan , '' sermaye ve refahın tabana yayılması, gelir dağılımının iyileştirilmesi ve bu suretle sosyal dengelerin korunmasında ekonomik ve sosyal hayatın temel mekanizmalarındandır ve bu bağlamda toplum için hayati öneme sahiptirler. Sözlerime son verirken, önümüzdeki yıllarda etkinliklerin daha katılımcı olması, resmiyetten uzak sivil toplumun daha fazla ön planda olmasının ve her anlamda bir kültür şehri olan Kırşehir’in dinamiklerinden daha fazla faydalanılmasının yerinde olacağı kanaatimi belirtmek isterim. Çünkü Ahilik kutlamalarının bir festival havası içinde geçmesi için Kırşehir'de tarihsel dokudan, müzik birikimine, yöresel değerlerden, kültür turizmine; eğlence dinamiklerinden yelkenli de dahil su sporlarına ve yamaç paraşütüne;  yer altı şehirlerinden Japon Bahçesine kadar her türlü potansiyele sahip olduğumuz bilinmelidir.. Sadece siyasiler ve bürokratlar değil Kırşehir'e gönül vermiş herkesin mutlaka ama mutlaka Ahiliğin Kırşehir'e değer katacak şekilde hak ettiği konuma ulaşması için katkı sunması gerektiğini de özellikle söylemek isterim.'' şeklinde konuştu.