MHP Lideri Devlet Bahçeli'den Laiklik Çıkışı

SİYASET 14.09.2021 - 21:48, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den Laiklik Çıkışı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son dönemde Diyanet İşleri Ali Erbaş'ın çıkışları üzerine ortaya çıkan laiklik tartışması üzerine açıklamalarda bulundu.

Bahçeli’nin açıklamaları şu şekilde: * Ülkemiz on yıllar boyunca sığ ve kısır tartışmalarla meşgul edilmiş, gücü ve enerjisi devamlı surette içe dönük konu başlıklarında harcanmıştır. * Milli ve manevi değerler eksenine tutunan sert kutuplaşmalar zaman zaman tehlikeli boyutlara ulaşarak milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vermiştir. * Bu esnada birbirimize çatık kaşla bakıyorken, haricimizdeki birilerine, hadiselerin bilenmiş akışına müdahale ve mukabelede ne yazık ki geç kalınmıştır. * Köprülerin altından sular hızla akıyorken, hala köprü üzerinde cepheleşme hastalığına maruz kalmak talihsiz ve esef verici gelişmelere davetiye çıkarmıştır. * İnanç, mezhep, etnik aidiyet, dil ve köken gerilimlerini taammüden kamçılayan, nihayetinde insanlarımızın gönül ve muhabbet bağlarını koparmak için gerginlikleri körükleyen fırsat düşkünleri işin özünde ateşle oynamışlardır. “LAİKLİĞİ SİYASİ HESAPLARI İÇİN ACIMASIZCA İSTİSMAR EDENLER” * Bir yanda Laikliği siyasi hesapları için acımasızca istismar edenlerle, diğer yanda barış ve kardeşlik dinimizin evrensel mesajlarını çarpıtanlar, görüntüde ayrı, gerçekte aynı kirli maksada kilitlenmiş bağnaz kafalardır. * Bilhassa ifade etmek lazımdır ki, kimin Müslüman kimin münafık; kimin mümin kimin münkir olduğunu tayin ve tefrik etme görevi fani insana verilmiş bir ruhsat değildir. * İslam hoşgörü dinidir. Rahmet elçisi Efendimizin hayatı, hadisleri; akıl, adalet ve haysiyetle pekişmiş muamele ve mücadelesi hepimize örnektir. * Huzurlu bir toplum hayatı için hoşgörü altın bir davranış kalıbıdır. Tahammülsüzlük zehirdir, girdiği bedeni ve zihni her zaman mahvedecek, bir süre sonra da nefret salgınına dönüşecektir. * Onurlu ömründe Resullullah kötülüğe bile kötülükle cevap vermemiştir. Nitekim hoş gören her zaman hoş görülmeye müstahaktır. Camilerimizin, mescitlerimizin, cemevlerimizin sahte anlaşmazlıkların ve sanal ihtilafların merkez üssü haline getirilmesi ağır bir vebaldir.* Manevi hoşgörü acziyet değil, mükâfatını Allah'tan bekleyen ve dileyen ihlaslı bir teslimiyet halidir. Bununla birlikte hoşgörü demek; hiç kimseyi ayıplamamak, kırıcı ve aşağılayıcı olmamak, farklı inanç ve düşüncelere müsamaha göstermek demektir. “‘CAMİYE GİRMEMELİ, NAMAZI KILINMAMALI’ ÇAĞRILARIN ALLAH’IN MERHAMETİYLE TERS DÜŞMEKTİR” * Onun ölüsü camiye girmemeli, bunun cenaze namazı kılınmamalı çağrıları Allah'ın rahmet ve merhametiyle ters düşmektir. Elbette böylesi bir tablonun sonu uçurum, sonucu felakettir. * En iyisini hakkıyla bilen Cenab-ı Allah'tır. Din değiştirmedikten ve bazı haller zuhur etmedikten sonra bir Müslüman'ın ölüsüne veya dirisine nasıl yaklaşılacağı, nasıl davranılacağı bellidir. “TÜRK VE İSLAM DÜŞMANLARININ OYUNUNA GELMEK DEMEKTİR” *Sevmediğimiz birisinin Camiye sokulmasına, cenaze namazının kılınmasına itiraz etmek demek Türk ve İslam düşmanlarının oyununa gelmek demektir. * Düşüncesini, fikriyatını, fiillerini, söylediklerini, yazdıklarını tasvip etmediğimiz her insanın, insan olmaktan kaynaklanan hakları vardır ve herkes bu haklara saygıyla mesuldür. * Allah indinde üstünlük takvadadır, kalpleri bilen ve gören yalnızca Allah'tır. “KAYGI VERİCİ KAMPLAŞMA” * Son zamanlarda gazetelerde ve televizyon ekranlarında baş gösteren kaygı verici kamplaşmanın devamı, hatta genişlemesi halinde milli ve manevi hayatımız bir plan dahilinde yürütülen tahrik ve taciz kampanyalarının girdabına kapılacak, bunun bedeli de vahim olacaktır. “TÜRKİYE BU KARANLIK TÜNELDEN SÜRATLE ÇIKMALIDIR” * Bugünkü nazik ve hassas dönemde, Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve Laikliği eş zamanlı olarak sıcak tartışmaların içine sürüklemek Türkiye'nin aleyhine kulis yapan, yıkım senaryosu hazırlayan zalim mihrakların eline koz vermektir. Türkiye bu karanlık tünelden süratle çıkmalıdır. “LAİKLİĞİN ANAYASA’DAN ÇIKARILMASINA DESTEK VERENLER HASTALIKLI VE HASARLI ZİHNİYETLERDİR” * Bir başka sorun ise Laikliğin Anayasa'dan çıkarılma meselesidir. Bu görüşü seslendiren veya destek verenler Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temellerini dinamitlemek isteyen, kurucu emanetleri kundaklamak için gün sayan hastalıklı ve hasarlı zihniyetlerdir. * Laiklik dinsizlik değildir. Kavramsal çatısı dinle çatışmalı da görülmemelidir. *Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. * Herkesin dini inanç ve vicdan hürriyetine hürmet duymak asıldır. Bilinmelidir ki, ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet'in Laiklik sütununu kırdırırız. “HİÇ KİMSE FETVA MAKAMI GİBİ HAREKET ETMEYE HEVESLENMESİN” * Kötü niyet sahipleri sabırları sınayıp sınır ihlali yaparak milletimizin sinir uçlarıyla oynamaya kalkışmamalıdır. * Din Allah'ındır, Müslüman Türk milleti mukaddesatı üzerinde karalama yapmak için devreye girenlere müsaade etmeyecektir. * Hiç kimse üstüne vazife olmayan konularda fetva makamı gibi hareket etmeye heveslenmemeli, 2023 vizyonumuzun hızını yapay gündemlerle kesmeyi de aklından geçirmemelidir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son dönemde Diyanet İşleri Ali Erbaş'ın çıkışları üzerine ortaya çıkan laiklik tartışması üzerine açıklamalarda bulundu.

Bahçeli’nin açıklamaları şu şekilde:

* Ülkemiz on yıllar boyunca sığ ve kısır tartışmalarla meşgul edilmiş, gücü ve
enerjisi devamlı surette içe dönük konu başlıklarında harcanmıştır.


* Milli ve manevi değerler eksenine tutunan sert kutuplaşmalar zaman zaman
tehlikeli boyutlara ulaşarak milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vermiştir.


* Bu esnada birbirimize çatık kaşla bakıyorken, haricimizdeki birilerine,
hadiselerin bilenmiş akışına müdahale ve mukabelede ne yazık ki geç kalınmıştır.


* Köprülerin altından sular hızla akıyorken, hala köprü üzerinde cepheleşme
hastalığına maruz kalmak talihsiz ve esef verici gelişmelere davetiye çıkarmıştır.


* İnanç, mezhep, etnik aidiyet, dil ve köken gerilimlerini taammüden
kamçılayan, nihayetinde insanlarımızın gönül ve muhabbet bağlarını koparmak
için gerginlikleri körükleyen fırsat düşkünleri işin özünde ateşle oynamışlardır.


“LAİKLİĞİ SİYASİ HESAPLARI İÇİN ACIMASIZCA İSTİSMAR EDENLER”


* Bir yanda Laikliği siyasi hesapları için acımasızca istismar edenlerle, diğer
yanda barış ve kardeşlik dinimizin evrensel mesajlarını çarpıtanlar, görüntüde
ayrı, gerçekte aynı kirli maksada kilitlenmiş bağnaz kafalardır.


* Bilhassa ifade etmek lazımdır ki, kimin Müslüman kimin münafık; kimin mümin kimin münkir olduğunu tayin ve tefrik etme görevi fani insana verilmiş
bir ruhsat değildir.


* İslam hoşgörü dinidir. Rahmet elçisi Efendimizin hayatı, hadisleri; akıl, adalet ve haysiyetle
pekişmiş muamele ve mücadelesi hepimize örnektir.


* Huzurlu bir toplum hayatı için hoşgörü altın bir davranış kalıbıdır. Tahammülsüzlük zehirdir, girdiği bedeni ve zihni her zaman mahvedecek, bir süre sonra da nefret salgınına dönüşecektir.


* Onurlu ömründe Resullullah kötülüğe bile kötülükle cevap vermemiştir. Nitekim hoş gören her zaman hoş görülmeye müstahaktır. Camilerimizin, mescitlerimizin, cemevlerimizin sahte anlaşmazlıkların ve sanal ihtilafların merkez üssü haline getirilmesi ağır bir vebaldir.* Manevi hoşgörü acziyet değil, mükâfatını Allah'tan bekleyen ve dileyen ihlaslı bir teslimiyet halidir. Bununla birlikte hoşgörü demek; hiç kimseyi ayıplamamak, kırıcı ve aşağılayıcı olmamak, farklı inanç ve düşüncelere müsamaha göstermek demektir.


“‘CAMİYE GİRMEMELİ, NAMAZI KILINMAMALI’ ÇAĞRILARIN ALLAH’IN MERHAMETİYLE TERS DÜŞMEKTİR”


* Onun ölüsü camiye girmemeli, bunun cenaze namazı kılınmamalı çağrıları Allah'ın rahmet ve merhametiyle ters düşmektir. Elbette böylesi bir tablonun sonu uçurum, sonucu felakettir.


* En iyisini hakkıyla bilen Cenab-ı Allah'tır. Din değiştirmedikten ve bazı haller zuhur etmedikten sonra bir Müslüman'ın ölüsüne veya dirisine nasıl yaklaşılacağı, nasıl davranılacağı bellidir.


“TÜRK VE İSLAM DÜŞMANLARININ OYUNUNA GELMEK DEMEKTİR”


*Sevmediğimiz birisinin Camiye sokulmasına, cenaze namazının kılınmasına itiraz etmek demek Türk ve İslam düşmanlarının oyununa gelmek demektir.


* Düşüncesini, fikriyatını, fiillerini, söylediklerini, yazdıklarını tasvip etmediğimiz her insanın, insan olmaktan kaynaklanan hakları vardır ve herkes bu
haklara saygıyla mesuldür.


* Allah indinde üstünlük takvadadır, kalpleri bilen ve gören yalnızca Allah'tır.


“KAYGI VERİCİ KAMPLAŞMA”


* Son zamanlarda gazetelerde ve televizyon ekranlarında baş gösteren kaygı verici kamplaşmanın devamı, hatta genişlemesi halinde milli ve manevi hayatımız bir plan dahilinde yürütülen tahrik ve taciz kampanyalarının girdabına kapılacak, bunun bedeli de vahim olacaktır.


“TÜRKİYE BU KARANLIK TÜNELDEN SÜRATLE ÇIKMALIDIR”


* Bugünkü nazik ve hassas dönemde, Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve Laikliği eş zamanlı olarak sıcak tartışmaların içine sürüklemek Türkiye'nin aleyhine kulis yapan, yıkım senaryosu hazırlayan zalim mihrakların eline koz vermektir. Türkiye bu karanlık tünelden süratle çıkmalıdır.


“LAİKLİĞİN ANAYASA’DAN ÇIKARILMASINA DESTEK VERENLER HASTALIKLI VE HASARLI ZİHNİYETLERDİR”
* Bir başka sorun ise Laikliğin Anayasa'dan çıkarılma meselesidir. Bu görüşü seslendiren veya destek verenler Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temellerini dinamitlemek isteyen, kurucu emanetleri kundaklamak için gün sayan hastalıklı ve hasarlı zihniyetlerdir.


* Laiklik dinsizlik değildir. Kavramsal çatısı dinle çatışmalı da görülmemelidir. *Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır.


* Herkesin dini inanç ve vicdan hürriyetine hürmet duymak asıldır. Bilinmelidir ki, ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet'in Laiklik sütununu kırdırırız.


“HİÇ KİMSE FETVA MAKAMI GİBİ HAREKET ETMEYE HEVESLENMESİN”


* Kötü niyet sahipleri sabırları sınayıp sınır ihlali yaparak milletimizin sinir uçlarıyla oynamaya kalkışmamalıdır.


* Din Allah'ındır, Müslüman Türk milleti mukaddesatı üzerinde karalama yapmak için devreye girenlere müsaade etmeyecektir.


* Hiç kimse üstüne vazife olmayan konularda fetva makamı gibi hareket etmeye heveslenmemeli, 2023 vizyonumuzun hızını yapay gündemlerle kesmeyi de aklından geçirmemelidir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.