Reisçi Görünüp Babacan'ı Destekleyenler

AK Parti’nin ilk kurucu İl Başkanını ya da kurucularını hatırlayanınız var mı ? Emin olun AK Parti teşkilatı içerisinde de birkaç kişi dışında ne bilen vardır ne de hatırlayan… AK Parti ilk kurulduğunda gerçek manada samimi insanlar vardı parti teşkilatında… Şimdilerde ise samimiyetsizler ordusu var. Parti iktidar olduğunda ‘’pastadan pay’’ alabilmek için o kadar çıkarcı insanlar doluştu ki partiye artık partide kalıplaşmış kişiler haline dönüştüler. En başında partiye sahip çıkmayanlar, iktidarlık gelince partinin sağında solunda gezmeye daha sonra da partinin içerisine girip koltuklara kurulmaya başladılar. Bu süreçte partinin ilk kurucuları bir anda kenara atılmaya başlandı. Yani sizin anlayacağınız , dağdan gelenler bağdakileri kovdu. Bunların işi gücü savundukları partinin davası değil oradan gelecek paralar oldu. Yerel iktidar döneminde ve Kırşehir’e hakim olunan dönemde ceplerini epeyce doldurdular. Koca iş adamı oldular , tekel oldular, hala AK Parti saflarında görünüyorlar ama kendilerini de Recep Tayyip Erdoğan sonrası döneme hazırlıyorlar. Bu bahsettiğim kişiler 15 Temmuz’u da ellerini ovuşturarak beklediler.Son ana kadar ortaya çıkmadılar. Devlet ve millet hainlere karşı galip geldiğinde ise saklandıkları yerden çıkıp onların yanında göründüler. Emin olun Cacabey Meydanında 15 Temmuz demokrasi nöbeti tutanların bir kısmı darbe gerçekleşse ‘’darbe nöbeti’’ tutardı. Çünkü aralarında daha önce boy boy fotoğraf verenler de var il imamlarına methiyeler düzen de… Peki ya şimdi ne oldu dersiniz ? ‘’Reis reis’’ diye AK Partili geçinen bu iş adamları ve yancıları kendilerini Erdoğan sonrası döneme hazırlıyorlar. Hatta Erdoğan sonrasında merkez sağ seçmenin geleceğini Ali Babacan’da görüyorlar. O yüzden bir taraftan AK Partili geçinmeye devam ederken diğer taraftan da DEVA Partisine de göz kırpmadan edemiyorlar. Kim bilir belki de alttan alta finanse ediyorlar ! İktidara CHP gelse emin olun bu kişileri önce CHP İl Binasının bulunduğu Mahallede daha sonra binanın çevresinde daha sonra ise içinde görürsünüz. Bu sadece Kırşehir’in değil Türkiye’nin genel sorunu… Bu kişiler sadece Kırşehir’de değil Türkiye’nin her yerinde var ve siyasetin kanser hücreleri bunlar. Bu Zatları marjinal ve belirli bir kitlesi olan siyasi mecralarda göremezsiniz. İyi dost kötü günde belli olur misali buralarda gerçekte o davanın samimi savunucularını bulursunuz. Kimsenin özel yaşantısına laf ettiğimiz yok ama ‘’din’’ i kullanarak siyasete alet edip gerçek yüzünü kapalı kapılar ardında bırakanlaradır lafımız. Sırf AK Partili görünmek için göz önünde ibadet yapıp, birkaç öğrendiği ezber kelimelerle insanlara vaaz verip  daha sonra arkaya geçip viskisini , rakısını yudumlayan… İnsanların önüne geçip ‘’İnşallah, Elhamdülillah, Subhanallah’’ deyip de olur olmaz yerlerde olur olmaz kişilerle olanlar… İşte lafımız böylelerine… Herkes istediği hayatı yaşayabilir ama insanların inançlarını istismar edercesine onlara karşı münafıklık görevini ifa edenler ve onları kandıranlar Türkiye’nin sağlıklı bir siyaset yapısının önündeki en büyük engellerdir. Türkiye’nin önündeki en büyük engeller bununla da sınırlı değil ! Ne yazık ki siyaset dediğimiz kurum , iki yüzlülerin , samimiyetsizlerin, iş çevirenlerin, üç kağıtçıların , dolandırıcıların, aldatanların, yalancıların çokça rastlandığı bir mecra… İnsanların şu partili bu partili ayrımı yerine kimin dürüst kimin yalancı, kimin namuslu kimin namussuz, kimin emanete hıyanet ettiği kimin etmediğini ayırt ederek tercih yapması daha önemli. Yani partili ile partisizi değil , doğru ile yanlışı ayırt etmek daha elzem olmalı. Tercih sizlerin ! Ömer Duran