Çobanoğlu Akçaağıl ve Saraycık Mahallesinde Ayakta Kalan 40 Evin Gayri Resmi Felsefesi

KÜLTÜR 06.02.2022 - 13:38, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Çobanoğlu Akçaağıl ve Saraycık Mahallesinde Ayakta Kalan 40 Evin Gayri Resmi Felsefesi

Terme caddesi- Koru mevkisinin üstünde, Eski sanayiden Dinekbağ'a kadar uzanan tarihi 2 mahalle vardır: Çobanoğlu (Akçaağıllılar mahallesi) ve Dinekbağ Suludereye doğru Saraycık Mahallesi.   Akçaağıl ve Saraycık köylüleri başta olmak üzere özellikle Irmak Bucağı köyleri 1950 sonrası büyük göç dalgasıyla köylerine/topraklarına yakın olmak içgüdüsüyle/psikolojisiyle bu mahallere yerleşmişlerdir.   Bu 2 mahalle de beton apartmanlara teslim bayrağı çekmiş durumda. Apartman aralarında tek tük konaklar ve kerpiç evler bize tarihimizi ve hatıralarımızı hatırlatıyor.   Nice beyler, ağalar, fukaralar anılarının abidesi olan kerpiç evlerini bırakıp fani dünyadan ahirete göç etmişler.   Bu 2 mahallede gezerken “yalandan yüzüne gülen dünyada” türküsü kulağımda ve kalbimde ağlıyor.   Beyaz kefenini giyen dünya bize ölümü hatırlatıyor, beyazlığını giyen eski evler de bize faniliğimizi ve acziyetimizi anımsatıyor.   Bu eskimez evler sanki tarih kefenini yırtıyor ve kış içinde baharı fısıldıyor.   Özellikle baba tarafından Akçaağıllı, anne tarafından Kayabaşılı biri olarak dinlediğim eski hikayeleri bu mekanlarda şiire dönüştürüyorum.   Tarih kitaplarından sonra tarihi filmleri ve dizileri severim ama bu mekanların gölgesinde tarih ötesinde geziyorum, tarih karlarının altında ıslanıyorum. Mahmut Sami Doğancı  

Terme caddesi- Koru mevkisinin üstünde, Eski sanayiden Dinekbağ'a kadar uzanan tarihi 2 mahalle vardır: Çobanoğlu (Akçaağıllılar mahallesi) ve Dinekbağ Suludereye doğru Saraycık Mahallesi.

 

Akçaağıl ve Saraycık köylüleri başta olmak üzere özellikle Irmak Bucağı köyleri 1950 sonrası büyük göç dalgasıyla köylerine/topraklarına yakın olmak içgüdüsüyle/psikolojisiyle bu mahallere yerleşmişlerdir.

 

Bu 2 mahalle de beton apartmanlara teslim bayrağı çekmiş durumda. Apartman aralarında tek tük konaklar ve kerpiç evler bize tarihimizi ve hatıralarımızı hatırlatıyor.

 

Nice beyler, ağalar, fukaralar anılarının abidesi olan kerpiç evlerini bırakıp fani dünyadan ahirete göç etmişler.

 

Bu 2 mahallede gezerken “yalandan yüzüne gülen dünyada” türküsü kulağımda ve kalbimde ağlıyor.

 

Beyaz kefenini giyen dünya bize ölümü hatırlatıyor, beyazlığını giyen eski evler de bize faniliğimizi ve acziyetimizi anımsatıyor.

 

Bu eskimez evler sanki tarih kefenini yırtıyor ve kış içinde baharı fısıldıyor.

 

Özellikle baba tarafından Akçaağıllı, anne tarafından Kayabaşılı biri olarak dinlediğim eski hikayeleri bu mekanlarda şiire dönüştürüyorum.

 

Tarih kitaplarından sonra tarihi filmleri ve dizileri severim ama bu mekanların gölgesinde tarih ötesinde geziyorum, tarih karlarının altında ıslanıyorum.

Mahmut Sami Doğancı


 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.