Çanakkale Savaşının Unutulmaz Kahramanı Kırşehirli Mehmet Çavuş

KÜLTÜR 18.03.2022 - 11:29, Güncelleme: 17.03.2024 - 12:08
 

Çanakkale Savaşının Unutulmaz Kahramanı Kırşehirli Mehmet Çavuş

Türk Milleti Çanakkale'de unutulmaz bir desten yazdı. Bu destanın birçok kahramanı da tarih sahnesinde yerini aldı. Kimi şehit oldu kimi gazi... Ancak onlardan birisi var ki ; gösterdiği kahramanlıkla askerimize cesaret vermiş düşmana ise korku... Çiçekdağı Safalı Köyü'nden asker olarak kaydedilen ve Çanakkale'ye gönderilen Mehmet Çavuş (Canpolat). Kırşehirli Mehmet Çavuş öyle bir destan yazmıştır ki öyle bir cesaret örneği göstermiştir ki bu cesareti ve savaştığı tepeye ”Cesaret Tepesi” ismini verdirmiştir. Öyle bir korku salmıştır ki düşmana, hepsini daha sonra ”Korku Deresi” denen yerde süngü hücumuyla püskürtmüştür. Anzaklar ile yapılan bir çatışmada ağır yaralanan Mehmet Çavuş'a gösterdiğin kahramanlıklardan ötürü padişah tarafından  Mülazım ünvanı verilir. 'İkdam Gazetesi' muhabiriyle görüşme yaparken kendisine Çanakkale kahramanlıkları sorulur ama o ''herkesin yaptığını yaptım'' cevabını verir. Ancak savaş sırasında yaşadığı bir olayı da anlatmadan geçemez : –“ Şimdi Cesarettepe’si namını alan tepede her tarafımız düşman tarafından sarılmış bulunduğumuz sırada susuzluk bizi pek ziyade tazyik ettiğinden tepenin eteğindeki Korku Deresi’nde bir çamur kaynağı oluşturan yeri kazarak olabildiğince içebilecek kadar değilse de, dudaklarımızı ıslatacak kadar su çıkarmaya teşebbüs ettik. Düşman bize bunu da çok gördü. Hemen toplarıyla üzerimize ateş açtı. Allahın kudretine bakın ki, ilk attığı mermi bizim kazmaya uğraştığımız kaynağa saplandı. Aradığımız su kaynamağa başladı. Allaha şükrettik. Suyu şükür içtik. Kuvvetimiz yerine geldi. Allah’ın bize yardımcı olduğu hakkında imanımız kat kat kuvvetlendi. Cesaretimiz bir o kadar daha arttı.”   O günlerde yayınlanan İstanbul Gazeteleri Mehmet Çavuş’tan şöyle bahseder; “Çanakkale’de bölük kumandanlarının şehit olması üzerine bölüğün iradesini ele alarak, bir bölükle bir düşman alayına süngü hücumu yapan Mehmet Çavuş’un düşman siperlerini nasıl işgal ettiğini izah ederek aldığı tepeye Cesarettepe’si, zaptettiği siperlere de Mehmet Çavuş Siperleri adı verildi, bu kahramanlığa mükafaten padişah iradesiyle rütbesinin çavuşluktan teğmenliğe yükseltildi.'' Çanakkale Savaşları'nın ardından İstiklal Harbi'ne de katılır ve burada gösterdiği kahramanlıklardan ötürü Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından da yine ''Teğmenlik'' rütbesiyle ödüllendirilir. Savaşın ardından 1922 yılında  memleketi olan Kırşehir'e gelir ve Naciye Hanım ile evlenir.Yaşar ve Mustafa Cihan adında iki oğlu, Feride ve Ayşe adında iki kızları olur. Mehmet Çavuş Köyü'ne döner ancak Çanakkale'de gösterdiği kahramanlıklar hiç bir zaman unutulmaz.     Çanakkale'de ilk anıt yine Mehmet Çavuş'un adına dikilir. Türk, İngiliz, Fransız ve Anzak rehberler onun kahramanlıklarını anlatır hatta Avustralyalılar yaptıkları bir filmde ona yer verirler. Çanakkale Savaşı'nı bilenler onu ve kahramanlıklarını çok iyi bilir ancak gerçek kimliği ve nereli olduğu uzun süre belirlenemez. Çünkü Mehmet Çavuş ,  gerçek kimliği ile ilgili farklı iddialar atılmasına rağmen çıkıp ''benim'' demez. Onun gerçek kimliğini Çanakkaleli araştırmacı Cemalettin Yıldız o dönemdeki hatıratları inceleyerek ortaya çıkarır ve Kırşehirli olduğunu belirler. Çiçekdağı'na bağlı Safalı Köyü'nde yaşayan ve 1972 yılında hakkın rahmetine kavuşan Safalı Mehmet Çavuş buradaki caminin avlusuna defnedilir. Çanakkale'de Kırşehirli Mehmet Çavuş gibi çok sayıda Kırşehirli savaşır ve 450'si burada şehit düşer. Bugün, Anadolu toprakları üzerinde kendi kimliğimizle ve kendi bayrağımızla hayatımızı sürdürebiliyorsak bunu o kahramanlara borçluyuz ve hiçbir zaman onları unutmayacağız. Hepsinin ruhları şad, mekanları cennet olsun. Ömer Duran

Türk Milleti Çanakkale'de unutulmaz bir desten yazdı.

Bu destanın birçok kahramanı da tarih sahnesinde yerini aldı.

Kimi şehit oldu kimi gazi...

Ancak onlardan birisi var ki ; gösterdiği kahramanlıkla askerimize cesaret vermiş düşmana ise korku...

Çiçekdağı Safalı Köyü'nden asker olarak kaydedilen ve Çanakkale'ye gönderilen Mehmet Çavuş (Canpolat).

Kırşehirli Mehmet Çavuş öyle bir destan yazmıştır ki öyle bir cesaret örneği göstermiştir ki bu cesareti ve savaştığı tepeye ”Cesaret Tepesi” ismini verdirmiştir.

Öyle bir korku salmıştır ki düşmana, hepsini daha sonra ”Korku Deresi” denen yerde süngü hücumuyla püskürtmüştür.

Anzaklar ile yapılan bir çatışmada ağır yaralanan Mehmet Çavuş'a gösterdiğin kahramanlıklardan ötürü padişah tarafından  Mülazım ünvanı verilir.

'İkdam Gazetesi' muhabiriyle görüşme yaparken kendisine Çanakkale kahramanlıkları sorulur ama o ''herkesin yaptığını yaptım'' cevabını verir.

Ancak savaş sırasında yaşadığı bir olayı da anlatmadan geçemez :

“ Şimdi Cesarettepe’si namını alan tepede her tarafımız düşman tarafından sarılmış bulunduğumuz sırada susuzluk bizi pek ziyade tazyik ettiğinden tepenin eteğindeki Korku Deresi’nde bir çamur kaynağı oluşturan yeri kazarak olabildiğince içebilecek kadar değilse de, dudaklarımızı ıslatacak kadar su çıkarmaya teşebbüs ettik. Düşman bize bunu da çok gördü. Hemen toplarıyla üzerimize ateş açtı. Allahın kudretine bakın ki, ilk attığı mermi bizim kazmaya uğraştığımız kaynağa saplandı. Aradığımız su kaynamağa başladı. Allaha şükrettik. Suyu şükür içtik. Kuvvetimiz yerine geldi. Allah’ın bize yardımcı olduğu hakkında imanımız kat kat kuvvetlendi. Cesaretimiz bir o kadar daha arttı.” 

 O günlerde yayınlanan İstanbul Gazeteleri Mehmet Çavuş’tan şöyle bahseder;

“Çanakkale’de bölük kumandanlarının şehit olması üzerine bölüğün iradesini ele alarak, bir bölükle bir düşman alayına süngü hücumu yapan Mehmet Çavuş’un düşman siperlerini nasıl işgal ettiğini izah ederek aldığı tepeye Cesarettepe’si, zaptettiği siperlere de Mehmet Çavuş Siperleri adı verildi, bu kahramanlığa mükafaten padişah iradesiyle rütbesinin çavuşluktan teğmenliğe yükseltildi.''

Çanakkale Savaşları'nın ardından İstiklal Harbi'ne de katılır ve burada gösterdiği kahramanlıklardan ötürü Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından da yine ''Teğmenlik'' rütbesiyle ödüllendirilir.

Savaşın ardından 1922 yılında  memleketi olan Kırşehir'e gelir ve Naciye Hanım ile evlenir.Yaşar ve Mustafa Cihan adında iki oğlu, Feride ve Ayşe adında iki kızları olur.

Mehmet Çavuş Köyü'ne döner ancak Çanakkale'de gösterdiği kahramanlıklar hiç bir zaman unutulmaz.

 

 

Çanakkale'de ilk anıt yine Mehmet Çavuş'un adına dikilir.

Türk, İngiliz, Fransız ve Anzak rehberler onun kahramanlıklarını anlatır hatta Avustralyalılar yaptıkları bir filmde ona yer verirler.

Çanakkale Savaşı'nı bilenler onu ve kahramanlıklarını çok iyi bilir ancak gerçek kimliği ve nereli olduğu uzun süre belirlenemez.

Çünkü Mehmet Çavuş ,  gerçek kimliği ile ilgili farklı iddialar atılmasına rağmen çıkıp ''benim'' demez.

Onun gerçek kimliğini Çanakkaleli araştırmacı Cemalettin Yıldız o dönemdeki hatıratları inceleyerek ortaya çıkarır ve Kırşehirli olduğunu belirler.

Çiçekdağı'na bağlı Safalı Köyü'nde yaşayan ve 1972 yılında hakkın rahmetine kavuşan Safalı Mehmet Çavuş buradaki caminin avlusuna defnedilir.

Çanakkale'de Kırşehirli Mehmet Çavuş gibi çok sayıda Kırşehirli savaşır ve 450'si burada şehit düşer.

Bugün, Anadolu toprakları üzerinde kendi kimliğimizle ve kendi bayrağımızla hayatımızı sürdürebiliyorsak bunu o kahramanlara borçluyuz ve hiçbir zaman onları unutmayacağız.

Hepsinin ruhları şad, mekanları cennet olsun.

Ömer Duran

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.