Cacabey İle İlgili İddialara Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden Cevap

KÜLTÜR 04.06.2022 - 16:05, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Cacabey İle İlgili İddialara Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden Cevap

Uzun süredir restorasyon aşamasında olan İlk Gök Bilim Medresesi Cacabey'de devam eden çalışmalar tartışmaları da beraberinde getirmişti.Yapının en önemli kısımlarından olan kubbede, ''çimento harcı'' ile ilgili iddialar ile ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü açıklamalarda bulundu.

2019 yılında restorasyona alınan Kırşehir'in en önemli sembollerinden olan Cacabey Medresesi'den çalışmalar devam ediyor.Geçtiğimiz günlerde kubbede devam eden çalışmalarda çimento karışımına benzer bir renkte hazırlanan harcın kubbeye uygulandığı görülmüştü.Kırşehir Haber Türk ise söz konusu uygulamanın, ''çimento benzeri harç ile yapılan uygulamanın yapının tarihi dokusuna uygun olup olmadığı'' ile ilgili ''Tartışma yaratan uygulama'' başlığı ile gündeme getirdi.Söz konusu iddilara ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden restorasyon çalışmalarının görüntüleri ile birlikte açıklama geldi.   Anadolu Selçuklu döneminde Nurettin Cibril Bin Cacabey tarafındn yaptırılan ve UNESCO Dünya Geçici Listesi'nde olan yapının restorasyonunun, 60 kişilik ekiple bilimsel metodlar esas alınarak 18 Milyon TL'ye yapıldığı bildirilerek 5 ayda bitirilmesinin hedeflendiği belirtildi.     'İDDİALARIN AKSİNE ÇİMENTO BULUNMUYOR' Açıklamaya ilişkin yayınlanan bültende restorasyon çalışmalarının nem ve rutubet nedeniyle başlatıldığı ve daha önce de bir kaç kez onarım yapıldığı hatırlatılarak ilk etabın tamamlandığı ikinci etabının ise 5,5 aydır devam ettiği kaydedildildi.Ayrıca rasat kuyusunun ve ateşlenmiş roketi andıran sütnların büyük bir titizlikle restore edildiği vurgulanarak medrese kubbesinin iddiaların aksine içerisinde çimento bulunmayak ve ''tekstil donatı'' olarak bilinen özel harçla sıvanarak onarıldığı ve kubbe üzerine de aslına uygun taşlar döşendiği bildirildi.Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, '' Teknik olarak anlatmak gerekirse restorasyon süreçleri sadece vatandaşlarımızın gözünün gördüğü süreçlerden geçmemektedir. 1991 yılında eski eser olarak tescillenen yapının restorasyon sürecine başlamadan önce statik yapısı incelenmiştir. Yapının tüm duvarlarında alınan örneklerde yüzde 100'e ulaşan tuzlanma sorununun tespiti ve tuzdan arındırma- havalandırma işlemleri yapılmış ve sadece bu çalışmanın olağan süreci 2 yılı bulmuştur. Yapılan çalışmalar bilimsel yöntemler esas alınarak genel kabul görmüş¸ restorasyon ilkeleri doğrultusunda devam etmektedir. Harc¸ analizleri, zemin etüdü", statik modellemelerin yapılması aşamalarında konusunda uzman, koruma uzmanından, arkeometrisine, inşaat yüksek mühendisinden, eski çini onarımları uzmanına kadar birçok alanda akademisyenlerimizden bilimsel danışmanlık alınmış¸ ve uygulama teknikleri buna göre belirlenmiştir'' denildi.     'CİDDİ TUZLANMA PROBLEMİ VARDI' Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde görevli kontrol mimar Utku Yücel, Cacabey Medresesi'nin ilk etap restorasyonunda cami üzerine geçici çatı kurulduğunu ve böylece kubbe ve tonozların üzerlerinin açıldığını söyledi. Yücel, "Yapının en büyük sorunu zamanla yapılan çeşitli restorasyonlarda özellikle kubbenin ve tonozların çimento sıva ile sıvanmış olması. Zaman içinde yapı su almış ve suyu kesememişler. Kat kat beton katmanlarla suyu kesmeye çalışmışlar. Bundan dolayı özellikle yapının içi, dışı ve bazı noktalarında ciddi bir tuzlanma problemi vardı. En büyük sorun o olarak görülüyordu. Yapının içine de neredeyse girilmez vaziyetteydi geldiğimizde. 50 santime varan dolgular yapılmıştı" dedi.     'KUBBEYİ ÖZEL HARÇLA KAPLIYORUZ' Utku Yücel, bunların temizliği ile uygulamanın başladığını anlatarak, "Üzerindeki betonarme ve çimentolu sıvaları aldığımızda kubbede ve tonozlarda ciddi çatlaklar vardı. Önce güçlendirme yaptık. Tonoz ve kubbelerin tekstil donate ile sarılmasına karar verildi. Kullandığımız bu güçlendirmenin harcı özel kireç esaslı bir harç. Rengi koyu olduğu için 'çimento' gibi iddialar oluyor ancak kesinlikle bu iddialar gerçeği yansıtmıyor. Biz aksine yapıyı tamamıyla çimentolarından arındırmaya çalıştık. Özel bir su yalıtımı yaptık, eski eserle uyumlu kireç esaslı bir malzemeden. Çatıdaki onarımlarımız devam ediyor. Taş konservasyonlarımız devam ediyor. İç mekanların temizliğini ince işçilikle yapıyoruz. Yapının önemi dikkate alındığında herhangi bir kimyasal kullanılmadan küçük dişçi aletleriyle yapılıyor" diye konuştu.     'KÜÇÜK KALEM İŞİ BULDUK' Utku Yücel, 60 kişilik ekiple gece gündüz çalıştıklarını anlatarak, "1907 yılından beri cami olarak kullanılan medresenin minaresinde mavi çiniler var. Minare tuğla ile örülürken derz aralarına çiniler konmuş. Bunlar alt kodlarda kısmen korunmuş olsa da üst tarafta büyük kısmı yok olmuş. Bu çinilerin mevcutlarının konservasyonunu yapıp, eksiklerini tamamlayacağız. Yapının bazı yerlerinde yazı kuşakları var. İçeride türbe kısmında özel bir çini yazı kuşağımız var. Türbe penceresinin üst kodunda yapının özgününde küçük bir kalem işi bulduk. Biz burada tarihi araştırıyoruz, milim milim çalışıyoruz. Bu tür şeyleri bulduğumuzda büyük heyecan duyuyoruz. Başarıların asıl sebebi de bu. Biz bu yapıların sahibiyiz. Bu yapıları kullananlara teslim ediyoruz. Bu aşamadan sonra yapılara dokunmasınlar. Herhangi bir eksiklikleri olursa genel müdürlüğümüze başvursunlar" dedi.
Uzun süredir restorasyon aşamasında olan İlk Gök Bilim Medresesi Cacabey'de devam eden çalışmalar tartışmaları da beraberinde getirmişti.Yapının en önemli kısımlarından olan kubbede, ''çimento harcı'' ile ilgili iddialar ile ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü açıklamalarda bulundu.

2019 yılında restorasyona alınan Kırşehir'in en önemli sembollerinden olan Cacabey Medresesi'den çalışmalar devam ediyor.Geçtiğimiz günlerde kubbede devam eden çalışmalarda çimento karışımına benzer bir renkte hazırlanan harcın kubbeye uygulandığı görülmüştü.Kırşehir Haber Türk ise söz konusu uygulamanın, ''çimento benzeri harç ile yapılan uygulamanın yapının tarihi dokusuna uygun olup olmadığı'' ile ilgili ''Tartışma yaratan uygulama'' başlığı ile gündeme getirdi.Söz konusu iddilara ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden restorasyon çalışmalarının görüntüleri ile birlikte açıklama geldi.

 

Anadolu Selçuklu döneminde Nurettin Cibril Bin Cacabey tarafındn yaptırılan ve UNESCO Dünya Geçici Listesi'nde olan yapının restorasyonunun, 60 kişilik ekiple bilimsel metodlar esas alınarak 18 Milyon TL'ye yapıldığı bildirilerek 5 ayda bitirilmesinin hedeflendiği belirtildi.

 

 

'İDDİALARIN AKSİNE ÇİMENTO BULUNMUYOR'

Açıklamaya ilişkin yayınlanan bültende restorasyon çalışmalarının nem ve rutubet nedeniyle başlatıldığı ve daha önce de bir kaç kez onarım yapıldığı hatırlatılarak ilk etabın tamamlandığı ikinci etabının ise 5,5 aydır devam ettiği kaydedildildi.Ayrıca rasat kuyusunun ve ateşlenmiş roketi andıran sütnların büyük bir titizlikle restore edildiği vurgulanarak medrese kubbesinin iddiaların aksine içerisinde çimento bulunmayak ve ''tekstil donatı'' olarak bilinen özel harçla sıvanarak onarıldığı ve kubbe üzerine de aslına uygun taşlar döşendiği bildirildi.Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, '' Teknik olarak anlatmak gerekirse restorasyon süreçleri sadece vatandaşlarımızın gözünün gördüğü süreçlerden geçmemektedir. 1991 yılında eski eser olarak tescillenen yapının restorasyon sürecine başlamadan önce statik yapısı incelenmiştir. Yapının tüm duvarlarında alınan örneklerde yüzde 100'e ulaşan tuzlanma sorununun tespiti ve tuzdan arındırma- havalandırma işlemleri yapılmış ve sadece bu çalışmanın olağan süreci 2 yılı bulmuştur. Yapılan çalışmalar bilimsel yöntemler esas alınarak genel kabul görmüş¸ restorasyon ilkeleri doğrultusunda devam etmektedir. Harc¸ analizleri, zemin etüdü", statik modellemelerin yapılması aşamalarında konusunda uzman, koruma uzmanından, arkeometrisine, inşaat yüksek mühendisinden, eski çini onarımları uzmanına kadar birçok alanda akademisyenlerimizden bilimsel danışmanlık alınmış¸ ve uygulama teknikleri buna göre belirlenmiştir'' denildi.

 

 

'CİDDİ TUZLANMA PROBLEMİ VARDI'

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde görevli kontrol mimar Utku Yücel, Cacabey Medresesi'nin ilk etap restorasyonunda cami üzerine geçici çatı kurulduğunu ve böylece kubbe ve tonozların üzerlerinin açıldığını söyledi. Yücel, "Yapının en büyük sorunu zamanla yapılan çeşitli restorasyonlarda özellikle kubbenin ve tonozların çimento sıva ile sıvanmış olması. Zaman içinde yapı su almış ve suyu kesememişler. Kat kat beton katmanlarla suyu kesmeye çalışmışlar. Bundan dolayı özellikle yapının içi, dışı ve bazı noktalarında ciddi bir tuzlanma problemi vardı. En büyük sorun o olarak görülüyordu. Yapının içine de neredeyse girilmez vaziyetteydi geldiğimizde. 50 santime varan dolgular yapılmıştı" dedi.

 

 

'KUBBEYİ ÖZEL HARÇLA KAPLIYORUZ'

Utku Yücel, bunların temizliği ile uygulamanın başladığını anlatarak, "Üzerindeki betonarme ve çimentolu sıvaları aldığımızda kubbede ve tonozlarda ciddi çatlaklar vardı. Önce güçlendirme yaptık. Tonoz ve kubbelerin tekstil donate ile sarılmasına karar verildi. Kullandığımız bu güçlendirmenin harcı özel kireç esaslı bir harç. Rengi koyu olduğu için 'çimento' gibi iddialar oluyor ancak kesinlikle bu iddialar gerçeği yansıtmıyor. Biz aksine yapıyı tamamıyla çimentolarından arındırmaya çalıştık. Özel bir su yalıtımı yaptık, eski eserle uyumlu kireç esaslı bir malzemeden. Çatıdaki onarımlarımız devam ediyor. Taş konservasyonlarımız devam ediyor. İç mekanların temizliğini ince işçilikle yapıyoruz. Yapının önemi dikkate alındığında herhangi bir kimyasal kullanılmadan küçük dişçi aletleriyle yapılıyor" diye konuştu.

 

 

'KÜÇÜK KALEM İŞİ BULDUK'

Utku Yücel, 60 kişilik ekiple gece gündüz çalıştıklarını anlatarak, "1907 yılından beri cami olarak kullanılan medresenin minaresinde mavi çiniler var. Minare tuğla ile örülürken derz aralarına çiniler konmuş. Bunlar alt kodlarda kısmen korunmuş olsa da üst tarafta büyük kısmı yok olmuş. Bu çinilerin mevcutlarının konservasyonunu yapıp, eksiklerini tamamlayacağız. Yapının bazı yerlerinde yazı kuşakları var. İçeride türbe kısmında özel bir çini yazı kuşağımız var. Türbe penceresinin üst kodunda yapının özgününde küçük bir kalem işi bulduk. Biz burada tarihi araştırıyoruz, milim milim çalışıyoruz. Bu tür şeyleri bulduğumuzda büyük heyecan duyuyoruz. Başarıların asıl sebebi de bu. Biz bu yapıların sahibiyiz. Bu yapıları kullananlara teslim ediyoruz. Bu aşamadan sonra yapılara dokunmasınlar. Herhangi bir eksiklikleri olursa genel müdürlüğümüze başvursunlar" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.