Busenur'un Ölümüne Neden Olan Bina Dere Yatağına Yapılmış

GÜNDEM 01.07.2022 - 22:00, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Busenur'un Ölümüne Neden Olan Bina Dere Yatağına Yapılmış

Ankara'da meydana gelen sel baskınında Kırşehirli Busenur Doğanay, boğularak can vermişti.Busenur'un hayatını kaybettiği binanın dere yatağına inşa edildiği ortaya çıktı.Busenur'un, kuzeninin düğününe gitmek için annesiyle kuaföre gittiği yaşadığı aksilik yüzünden eve geri döndüğü sırada sele yakalandığı ortaya çıktı. Öte yandan Doğanay'ın yaşadığı evin dehşete düşüren görüntüleri günün aydınlanmasıyla ortaya çıktı.

Ankara’da dün meydana selde, 21 yaşındaki Busenur Doğanay, Keçiören’deki evinde yaşamını yitirdi.Doğanay için bugün öğle namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan Ahmet Efendi Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye Ankara Valisi Vasip Şahin, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Doğanay’ın ailesi ve yakınları katıldı. Genç kız, kılınan namazın ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.Anne Figen Y., kızının tabutu başında, "Beni bırakıp gidecek misin sen?" diyerek gözyaşı döktü. Acılı anneyi yakınları teskin etmeye çalıştı. Busenur Doğanay'ın babası Hüseyin Doğanay da cenazeye katılarak taziyeleri kabul etti. Busenur Doğanay'ın cenazesi, öğle vakti kılınan namazın ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi.     BİNA DERE YATAĞINA İNŞA EDİLMİŞ Doğanay’ın komşusu Gülay Pekyürek, “Herkese haber verdim, burada bir kişi boğulmak üzere diye. Komşumuz geldi, kapıya kadar girdi fakat kapı açılmadı. İçeriden ses geliyordu ‘Ne olur beni kurtarın’ diye. Ama müdahale edemedik, kurtaramadık” dedi. Binada inceleme yapan İnşaat Mühendisleri Ankara Şube Sekreteri Mahir Kaygusuz, “Burası, haritalardan baktığımızda da dere yatağı. Bölgede yaşayanların verdiği isimle tam bulunduğumuz yer ‘dere dibi’ olarak geçiyor. Bu su buradan yüzyıllardır akıyor. Gidemediği yerde mecbur bu yolu kullanacak. Haziran ayında Ankara’da yaşadığımız bu dördüncü baskın. Bu kadar sıklıkla olan bir şeyin yetkililer tarafından afet olarak nitelendirilmesi garip” diye konuştu.     Ankara’da dün akşam saatlerinde etkili olan sağanak yağış nedeniyle Keçiören, Yenimahalle ve Etimesgut ilçelerinde sel ve su baskınları meydana geldi. Keçiören’in İncirli semtindeki Umut apartmanında eksi birinci katta yaşayan Busenur Doğanay da sel nedeniyle yaşamını yitirdi. Komşularının aktardığına göre; yeni evlenen ve eşini askere gönderen Doğanay, evin içine dolan sel sularının kurbanı oldu.      Busenur Doğanay'ın üst katında oturan komşusu Gülay Pekyürek, yaşananları ANKA Haber Ajansı’na şöyle anlattı: “İKİNCİ KEZ SU BASTI: Kızcağız orada bağırmış ama ben o panikten duymadım. Duyan komşularımız oldu ama kurtaramadılar. Müdahale ettiler, fakat sudan dolayı kapı açılmadı. Çok zor bir durum gerçekten, şokunu hala üstümden atamadım. O kızın sesi hala kulaklarımda. Sabaha kadar uyuyamadım. O suyun gelmesi, o sesin kulaklarımda çınlaması, psikolojim çok bozuldu.     3 YIL ÖNCE DE SU BASMIŞTI: Ben burada altı yıldır buradayım. İkinci kez su bastı. Üç yıl önce burayı yine su basmıştı ama bu kadar değildi. Bu seferki daha şiddetliydi. ‘Anlatılmaz yaşanır’ derler ya o şekildeydi.   BİR ANDA OLDU BİTTİ: Herkese haber verdim, burada bir kişi boğulmak üzere diye. Komşumuz geldi, kapıya kadar geldi fakat kapı açılmadı. İçeriden ses geliyordu ‘Ne olur beni kurtarın’ diye. Ama kurtaramadık. Su birdenbire geldi ve boyumuzu aştı. Çocuğu yoktu, evliydi. Kocasını askere yeni göndermiş, 10 gün önce. Düğünleri vardı. Kuaföre gidiyor, elbisesinin kopçası sökülmüş, onu dikmeye eve geliyor. Ondan sonra yağmur… Bir anda oldu ve bitti. 10 dakikada. Bu evden taşınacağım, oturamam artık. Bu psikolojiyle oturamam. Üç yıl önce yine sel oldu. Alt katları su basmıştı. Ama bu sefer üst katlara kadar çıktı. Binanın dışına kadar çıktı. Bu binada 21 daire var. Aşağıda 4 daire var, 2 daireyi su bastı. Kullanılmaz halde. Benim evimi de su bastı ama o kadar çok değil."   “BU BİNA ÖDÜL ALMIŞ” Busenur Doğanay’ın yan komşusu Oğulcan Ceylan'ın evini de su bastı. Ceylan, “Bu bina 2014’te yapılmış. Her yağmurda bu bina su alıyor. Müteahhidin biri iddia ediyor ki 'Ben Keçiören’in en mükemmel altyapısını yaptım.’ Mükemmel bir altyapı böyle mi olur? Bu bina, 2014’te yapıldığında ödül almış. O zaman Mustafa Ak dönemiydi, belediyeden almış ödülü. Şu binaya onay veren, şu binaya ödül veren kimse, şu kızın vebali bizzat onların boynunadır. O kızın çığlığını bizler hatırlayacağız. Onlar hatırlamayacak. Müteahhit hatırlamayacak” dedi.      Binada inceleme yapan İnşaat Mühendisleri Ankara Şube Sekreteri Mahir Kaygusuz ise dere yatağına konut yapıldığını ve dere yatağındaki binalarda kot daire yapılmaması gerektiğini belirtti. İnşaat mühendisi Kaygusuz ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi: “KAZA, AFET DEĞİL: Burası, haritalardan baktığımızda dere yatağı. Bölgede yaşayanların verdiği isimle tam bulunduğumuz yer ‘dere dibi’ olarak geçiyor. Bu su buradan yüzyıllardır akıyor. Gidemediği yerde mecbur bu yolu kullanacak. Bugün yaşadığımız durum bu. Haziran ayında Ankara’da yaşadığımız bu dördüncü baskın. Bu kadar sıklıkla olan bir şeyin yetkililer tarafından afet olarak nitelendirilmesi garip.   BİNANIN RUHSAT TARİHİ 2012: Bu binanın ruhsat tarihi 2012. On yıldır bu bina var. Buraya, eksi 2 kota izin verirken bunların başımıza geleceğini bilmeliydik. Bunlar hesap edilir şeyler. Bu artık bir kaza, afet değil. Bu bilinçli bir tercihle yapılmış durum. Biz buranın havzasına baktık. Bu binaya gelen su ne kadar bir havzadan toparlanıyor diye. Yaklaşık 1 kilometre karelik bir havzası var. Bu havzadaki yeşil alanlara baktığımızda, ki bunların da ne kadar yeşil kalacağı belli değil. Henüz inşaatı yapılmayan yüzde 6 civarı boş parseller var. Geriye kalan yüzde 94’lük kısmı tamamen beton, asfalt.   TEKRAR YAŞANIR: Buraya düşen her bir damla, çatılardan, asfalttan, betondan akışa geçiyor ve akışa geçme süresi çok hızlı. O yüzden bu tip durumlarla karşılaşıyoruz. Bu kaçınılmaz. Bugün bir kişi öldü. 10 Haziran’da 4 kişi ölmüştü. Bunlar sürpriz değil. Bir ay sonra, 10 gün sonra tekrar bunları yaşayacağız.   RUHSATI VEREN KEÇİÖREN BELEDİYESİ DE SORUMLU: Burada birden fazla sorumlu var. Ruhsatı veren Keçiören Belediyesi de sorumlu, geçmişten beri derelerin üzerini kapatan, buraları imara açan anlayış da sorumlu. Bir dizi, sorumluların ihmalleri sebebiyle oluyor… Bu ihmaller zincirinin sonunda Busenur hayatını kaybetti.”   "ALTYAPI YETERSİZ, KENTSEL DÖNÜŞÜM ŞART" Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Ömer Dursun ise şunları söyledi.  “Sadece Keçiören’de değil Ankara’nın birçok yerinde kot altı dediğimiz, yol yüksekliğinden aşağıda olan konutlar bulunmakta. Karadeniz’de olduğu gibi burada da ölümlerin kot altı yerleşiminden çıktığını biliyoruz. Kot altı inşaat alanlarının emsale dahil edilmemesi diye plan notlarına da bu bilgi düşülür, işte sonucu da bu olur. Aslında üç katlı bir dairenin bulunduğu yerde 10 tane daire bulunmuş oluyor. Bu müteahhide kazandırılmış oluyor. Aynı zamanda o bölgenin yoğunluğu artırılıyor, yolu donatısı, altyapısı yetersiz kalmış oluyor.   KEÇİÖREN İLÇESİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ARTIK YAPILMASI GEREKİYOR: Buna yönelik tek bir anahtar var; yeni bir planlama çalışması. Afetlerin sık yaşandığı Keçiören ilçesinde kentsel dönüşümün artık yapılması gerekiyor. Bu kentsel dönüşümünde rant odaklı değil vatandaşın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına yönelik bir kentsel dönüşüm çalışması yapılması gerekiyor. Bunun tam aksi bir şekilde yaklaşık iki yıldır Keçiören Belediyesi’nin, Büyükşehir İmar Dairesi’nden defalarca olumsuz görüş almasına rağmen bu bölgelere, yaklaşık 25 mahalleye -ki bu mahallelerin nüfusu 500 binin üzerinde- buradaki 4 katlı parselleri birleştirip 16 kata çevirmek... Nüfusu üç dört katı daha artırmak…  Ancak yeni olan hiçbir şey yok. Yol aynı yol, altyapı aynı altyapı.”
Ankara'da meydana gelen sel baskınında Kırşehirli Busenur Doğanay, boğularak can vermişti.Busenur'un hayatını kaybettiği binanın dere yatağına inşa edildiği ortaya çıktı.Busenur'un, kuzeninin düğününe gitmek için annesiyle kuaföre gittiği yaşadığı aksilik yüzünden eve geri döndüğü sırada sele yakalandığı ortaya çıktı. Öte yandan Doğanay'ın yaşadığı evin dehşete düşüren görüntüleri günün aydınlanmasıyla ortaya çıktı.

Ankara’da dün meydana selde, 21 yaşındaki Busenur Doğanay, Keçiören’deki evinde yaşamını yitirdi.Doğanay için bugün öğle namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan Ahmet Efendi Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye Ankara Valisi Vasip Şahin, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Doğanay’ın ailesi ve yakınları katıldı. Genç kız, kılınan namazın ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.Anne Figen Y., kızının tabutu başında, "Beni bırakıp gidecek misin sen?" diyerek gözyaşı döktü. Acılı anneyi yakınları teskin etmeye çalıştı. Busenur Doğanay'ın babası Hüseyin Doğanay da cenazeye katılarak taziyeleri kabul etti. Busenur Doğanay'ın cenazesi, öğle vakti kılınan namazın ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi.

 

 

BİNA DERE YATAĞINA İNŞA EDİLMİŞ

Doğanay’ın komşusu Gülay Pekyürek, “Herkese haber verdim, burada bir kişi boğulmak üzere diye. Komşumuz geldi, kapıya kadar girdi fakat kapı açılmadı. İçeriden ses geliyordu ‘Ne olur beni kurtarın’ diye. Ama müdahale edemedik, kurtaramadık” dedi. Binada inceleme yapan İnşaat Mühendisleri Ankara Şube Sekreteri Mahir Kaygusuz, “Burası, haritalardan baktığımızda da dere yatağı. Bölgede yaşayanların verdiği isimle tam bulunduğumuz yer ‘dere dibi’ olarak geçiyor. Bu su buradan yüzyıllardır akıyor. Gidemediği yerde mecbur bu yolu kullanacak. Haziran ayında Ankara’da yaşadığımız bu dördüncü baskın. Bu kadar sıklıkla olan bir şeyin yetkililer tarafından afet olarak nitelendirilmesi garip” diye konuştu.

 

 

Ankara’da dün akşam saatlerinde etkili olan sağanak yağış nedeniyle Keçiören, Yenimahalle ve Etimesgut ilçelerinde sel ve su baskınları meydana geldi. Keçiören’in İncirli semtindeki Umut apartmanında eksi birinci katta yaşayan Busenur Doğanay da sel nedeniyle yaşamını yitirdi. Komşularının aktardığına göre; yeni evlenen ve eşini askere gönderen Doğanay, evin içine dolan sel sularının kurbanı oldu. 

 

 

Busenur Doğanay'ın üst katında oturan komşusu Gülay Pekyürek, yaşananları ANKA Haber Ajansı’na şöyle anlattı:

“İKİNCİ KEZ SU BASTI: Kızcağız orada bağırmış ama ben o panikten duymadım. Duyan komşularımız oldu ama kurtaramadılar. Müdahale ettiler, fakat sudan dolayı kapı açılmadı. Çok zor bir durum gerçekten, şokunu hala üstümden atamadım. O kızın sesi hala kulaklarımda. Sabaha kadar uyuyamadım. O suyun gelmesi, o sesin kulaklarımda çınlaması, psikolojim çok bozuldu.

 

 

3 YIL ÖNCE DE SU BASMIŞTI: Ben burada altı yıldır buradayım. İkinci kez su bastı. Üç yıl önce burayı yine su basmıştı ama bu kadar değildi. Bu seferki daha şiddetliydi. ‘Anlatılmaz yaşanır’ derler ya o şekildeydi.

 

BİR ANDA OLDU BİTTİ: Herkese haber verdim, burada bir kişi boğulmak üzere diye. Komşumuz geldi, kapıya kadar geldi fakat kapı açılmadı. İçeriden ses geliyordu ‘Ne olur beni kurtarın’ diye. Ama kurtaramadık. Su birdenbire geldi ve boyumuzu aştı. Çocuğu yoktu, evliydi. Kocasını askere yeni göndermiş, 10 gün önce. Düğünleri vardı. Kuaföre gidiyor, elbisesinin kopçası sökülmüş, onu dikmeye eve geliyor. Ondan sonra yağmur… Bir anda oldu ve bitti. 10 dakikada. Bu evden taşınacağım, oturamam artık. Bu psikolojiyle oturamam. Üç yıl önce yine sel oldu. Alt katları su basmıştı. Ama bu sefer üst katlara kadar çıktı. Binanın dışına kadar çıktı. Bu binada 21 daire var. Aşağıda 4 daire var, 2 daireyi su bastı. Kullanılmaz halde. Benim evimi de su bastı ama o kadar çok değil."

 

“BU BİNA ÖDÜL ALMIŞ”

Busenur Doğanay’ın yan komşusu Oğulcan Ceylan'ın evini de su bastı. Ceylan, “Bu bina 2014’te yapılmış. Her yağmurda bu bina su alıyor. Müteahhidin biri iddia ediyor ki 'Ben Keçiören’in en mükemmel altyapısını yaptım.’ Mükemmel bir altyapı böyle mi olur? Bu bina, 2014’te yapıldığında ödül almış. O zaman Mustafa Ak dönemiydi, belediyeden almış ödülü. Şu binaya onay veren, şu binaya ödül veren kimse, şu kızın vebali bizzat onların boynunadır. O kızın çığlığını bizler hatırlayacağız. Onlar hatırlamayacak. Müteahhit hatırlamayacak” dedi. 

 

 

Binada inceleme yapan İnşaat Mühendisleri Ankara Şube Sekreteri Mahir Kaygusuz ise dere yatağına konut yapıldığını ve dere yatağındaki binalarda kot daire yapılmaması gerektiğini belirtti. İnşaat mühendisi Kaygusuz ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

“KAZA, AFET DEĞİL: Burası, haritalardan baktığımızda dere yatağı. Bölgede yaşayanların verdiği isimle tam bulunduğumuz yer ‘dere dibi’ olarak geçiyor. Bu su buradan yüzyıllardır akıyor. Gidemediği yerde mecbur bu yolu kullanacak. Bugün yaşadığımız durum bu. Haziran ayında Ankara’da yaşadığımız bu dördüncü baskın. Bu kadar sıklıkla olan bir şeyin yetkililer tarafından afet olarak nitelendirilmesi garip.

 

BİNANIN RUHSAT TARİHİ 2012: Bu binanın ruhsat tarihi 2012. On yıldır bu bina var. Buraya, eksi 2 kota izin verirken bunların başımıza geleceğini bilmeliydik. Bunlar hesap edilir şeyler. Bu artık bir kaza, afet değil. Bu bilinçli bir tercihle yapılmış durum. Biz buranın havzasına baktık. Bu binaya gelen su ne kadar bir havzadan toparlanıyor diye. Yaklaşık 1 kilometre karelik bir havzası var. Bu havzadaki yeşil alanlara baktığımızda, ki bunların da ne kadar yeşil kalacağı belli değil. Henüz inşaatı yapılmayan yüzde 6 civarı boş parseller var. Geriye kalan yüzde 94’lük kısmı tamamen beton, asfalt.

 

TEKRAR YAŞANIR: Buraya düşen her bir damla, çatılardan, asfalttan, betondan akışa geçiyor ve akışa geçme süresi çok hızlı. O yüzden bu tip durumlarla karşılaşıyoruz. Bu kaçınılmaz. Bugün bir kişi öldü. 10 Haziran’da 4 kişi ölmüştü. Bunlar sürpriz değil. Bir ay sonra, 10 gün sonra tekrar bunları yaşayacağız.

 

RUHSATI VEREN KEÇİÖREN BELEDİYESİ DE SORUMLU: Burada birden fazla sorumlu var. Ruhsatı veren Keçiören Belediyesi de sorumlu, geçmişten beri derelerin üzerini kapatan, buraları imara açan anlayış da sorumlu. Bir dizi, sorumluların ihmalleri sebebiyle oluyor… Bu ihmaller zincirinin sonunda Busenur hayatını kaybetti.”

 

"ALTYAPI YETERSİZ, KENTSEL DÖNÜŞÜM ŞART"

Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Ömer Dursun ise şunları söyledi. 

“Sadece Keçiören’de değil Ankara’nın birçok yerinde kot altı dediğimiz, yol yüksekliğinden aşağıda olan konutlar bulunmakta. Karadeniz’de olduğu gibi burada da ölümlerin kot altı yerleşiminden çıktığını biliyoruz. Kot altı inşaat alanlarının emsale dahil edilmemesi diye plan notlarına da bu bilgi düşülür, işte sonucu da bu olur. Aslında üç katlı bir dairenin bulunduğu yerde 10 tane daire bulunmuş oluyor. Bu müteahhide kazandırılmış oluyor. Aynı zamanda o bölgenin yoğunluğu artırılıyor, yolu donatısı, altyapısı yetersiz kalmış oluyor.

 

KEÇİÖREN İLÇESİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ARTIK YAPILMASI GEREKİYOR: Buna yönelik tek bir anahtar var; yeni bir planlama çalışması. Afetlerin sık yaşandığı Keçiören ilçesinde kentsel dönüşümün artık yapılması gerekiyor. Bu kentsel dönüşümünde rant odaklı değil vatandaşın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına yönelik bir kentsel dönüşüm çalışması yapılması gerekiyor. Bunun tam aksi bir şekilde yaklaşık iki yıldır Keçiören Belediyesi’nin, Büyükşehir İmar Dairesi’nden defalarca olumsuz görüş almasına rağmen bu bölgelere, yaklaşık 25 mahalleye -ki bu mahallelerin nüfusu 500 binin üzerinde- buradaki 4 katlı parselleri birleştirip 16 kata çevirmek... Nüfusu üç dört katı daha artırmak…  Ancak yeni olan hiçbir şey yok. Yol aynı yol, altyapı aynı altyapı.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.