Aya Gidiyoruz (!)

GÜNDEM 11.02.2021 - 10:47, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Aya Gidiyoruz (!)

Stanley Kubrick’in kült sayılan “2001: Uzay Macerası” adlı filminin ilk sahnelerinde bir grup primat/maymun ıssız bir yerde yemek için kavga etmektedirler. Kavgaları, aniden yanı başlarında beliren esrarengiz siyah monolit (!) bir taş sebebiyle bölünür. Aniden beliren bu taş, primatların ilk defa alet kullanmasını sağlayacak bir güce sahiptir. Bir maymun yediği kemiği yukarı fırlatır, dönerek yükselen kemik uzay gemisine dönüşür. İnsanın aklı keşfet etmesi ile gelişimi üzerine kurulu bu kült filmi bir anda bana hatırlatan şey ülkemizin Ay’a yolculuğu startını veren Göbeklitepe’de bir anda beliren monolit oldu. Kim düşündü ise bu filmden ilham almış olmalı zira rengi hariç (filmdeki siyah) şekli be boyutu birbirine benzeyen bu monolit tamamen Stanley Kubrick kokuyordu. Umarım reklamı kurgulayanlar filmdeki gibi etrafına toplanan insanları maymun olarak imgelememişlerdir. Medyaya hararetle pompalatılan bir anda belirme mitosu ile gündeme oturtulan monolitin üzerinde Göktürkçe Alfabe ile “Ay’ı görmek istiyorsan gökyüzüne bak” yazıyordu. İşte burada reklam kokusu kendini belli etmişti. Uzaylılar Göktürkçe kullanmıyorsa, ya da bir zamanlar Göktürk Devletini yöneten atalarımız 1300 sene önce uzay gemisiyle koloniler kurmak üzere vatandaşlarını uzaya fırlatmadı ve onlar geri dönmedilerse bu Göktürkçe yazılı monolit tamamen birilerinin kontrolünde belirli bir amaca hizmet eden kurgu olmalıydı. Zaten iki günde reklam bombası patlatıldı ve Ay’a yolculuk maceramız böylece başlamış oldu. Ay’a gidelim elbette, Mars’a da gidelim, Satürn’e de. Ancak bunların birer tahayyül olarak kalma ihtimallerinin bu reklama gönülden inananları hayal kırıklığına uğratmasından endişe etmemek de mümkün değil. Hani bir laf vardır, ‘ayranı yok içmeye…’ diye başlayan. Çünkü uzay işi her şeyden önce para işidir. Koskoca Sovyetler Birliğini de bir zamanlar batıran da bu Amerika ile girdiği uzay yatırımları yarışıydı.   Esnaf her gün kepenk kapatırken, açlık ve işsizlik tahammül sınırlarını zorlarken, iyi yönetilemeyen ekonomi politikalarımıza ilaveten pandeminin de etkisi ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin ekonomisi de çökerken, insanlarımız ekmek askılarında kuru ekmek ararken, yarını belirsiz milyonlarca vatandaş iki gündür sözde bir anda ortaya çıktı reklamı ile monolitle oyalandırıldıktan sonra ‘haydı Ay’a gidiyoruz’ sözünü duyunca eminim ‘Ay inanmıyorum’ diye haykırmış olmalı.   Kafamızı yukarı kaldırıp Ay’a bakarken bazılarımız bu arada göz ucuyla aşağıya da bakmayı ihmal etmiyor. Mesela Ay yolculuğunun masrafları hükümeti de endişelendirmiş olmalı ki yeniden bir zam fırtınası esti. Geçtiğimiz haftalarda elektriğe yüzde 6 zam, doğalgaza yüzde 21’lerde 2 defa zam, alkol ve tütün ürünlerinde ÖTV’ye yüzde 17 zam, köprü ve otoyol ücretlerine yüzde 26 zam, gıda ve tüketim ürünlerine durdurulamayan zamlar yapıldı. Memur ve emeklilere yapılan yüzde 7-8 zamlar ise vatandaş ile tüketim ürünleri arasında duvarı daha da büyüttü. Ancak bu arada hükümet yanlısı bir gazete geçenlerde markette yoksul vatandaşın nasıl tasarruflu alışveriş yapması gerektiğini anlatan bir yazı yayınlamayı da ihmal etmedi, sağ olsunlar. İşsizlerin durumu ise daha da vahim. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 4 milyonun üzerinde. Yine TÜİK verilerine göre ise işsizlik artarken istihdam oranları da hızla düşmekte. Elbette pandemi nedeniyle işyerleri kepenk kapatırken, işsizler ordusuna her gün yenileri katılırken, koskoca şirketler bile batarken kim kimi istihdam edecek?   Bu arada anketler de hükümet ve ittifakı için de ciddi alarm vermektedir. Bazı anket şirketleri Ocak ayı araştırma sonuçlarını ilan ettiler. Çoğu sonuç birbirine yakın veriler veriyor. Biri üzerinden durumu analiz edelim. Mesela Metropoll anket şirketinin yaptırdığı Ocak ayı açıklanan ankete göre sade AKP, CHP ve İYİ Parti barajı geçebiliyor. 24 Haziran 2018 seçimlerine göre AKP, 42,56 oy almış, MHP de seçimi 11,10 oranında seçimi tamamlamıştı. Ankette Oranlar ortalama olarak şöyle; AKP: Yüzde: 30, CHP: Yüzde 21, İYİ Parti: Yüzde 10,  HDP: Yüzde 8, MHP: Yüzde 7, SP: Yüzde 2, Deva P.: Yüzde 1, Gelecek P.: Yüzde 1. Merak edenler diğer tüm anket sonuçlarına internet üzerinden ulaşıp inceleyebilir.   Neyse, yeryüzü çok moral bozucu ve can sıkıcı değil mi? Biz en iyisi monolit üzerinden dedikleri gibi her şeyi unutup gökyüzüne bakalım ve Ay’ı seyredelim. Zamlar, işsizlik, pandemi derken morali bozulan vatandaşlar geçen hafta gündeme gelen yeni Anayasa tartışmaları ile elbette biraz olsun sıkıntılarını unuttular(!) ama asıl ilaç bu hafta geldi. Hakikaten 2023 Türkiye genel seçimlerine de denk gelecek olan 2023 yılında yapılacağı söylenen bu Ay yolculuğu mevzu ülkeyi bir süre daha idare edecek bir gündem oluşturacağa benziyor. Bu Ay’ın gazını da hep birlikte aldık, önümüzdeki ay Allah Kerim…   “Yirmi yıla kalmadan, yeryüzündeki insanların yarısı Ay'ı gezip görmüş olacak.” Jules Verne, 1865 yılında yazılan ‘Ay’a Yolculuk’ kitabından bir tahayyül

Stanley Kubrick’in kült sayılan “2001: Uzay Macerası” adlı filminin ilk sahnelerinde bir grup primat/maymun ıssız bir yerde yemek için kavga etmektedirler. Kavgaları, aniden yanı başlarında beliren esrarengiz siyah monolit (!) bir taş sebebiyle bölünür. Aniden beliren bu taş, primatların ilk defa alet kullanmasını sağlayacak bir güce sahiptir. Bir maymun yediği kemiği yukarı fırlatır, dönerek yükselen kemik uzay gemisine dönüşür. İnsanın aklı keşfet etmesi ile gelişimi üzerine kurulu bu kült filmi bir anda bana hatırlatan şey ülkemizin Ay’a yolculuğu startını veren Göbeklitepe’de bir anda beliren monolit oldu. Kim düşündü ise bu filmden ilham almış olmalı zira rengi hariç (filmdeki siyah) şekli be boyutu birbirine benzeyen bu monolit tamamen Stanley Kubrick kokuyordu. Umarım reklamı kurgulayanlar filmdeki gibi etrafına toplanan insanları maymun olarak imgelememişlerdir. Medyaya hararetle pompalatılan bir anda belirme mitosu ile gündeme oturtulan monolitin üzerinde Göktürkçe Alfabe ile “Ay’ı görmek istiyorsan gökyüzüne bak” yazıyordu. İşte burada reklam kokusu kendini belli etmişti. Uzaylılar Göktürkçe kullanmıyorsa, ya da bir zamanlar Göktürk Devletini yöneten atalarımız 1300 sene önce uzay gemisiyle koloniler kurmak üzere vatandaşlarını uzaya fırlatmadı ve onlar geri dönmedilerse bu Göktürkçe yazılı monolit tamamen birilerinin kontrolünde belirli bir amaca hizmet eden kurgu olmalıydı. Zaten iki günde reklam bombası patlatıldı ve Ay’a yolculuk maceramız böylece başlamış oldu. Ay’a gidelim elbette, Mars’a da gidelim, Satürn’e de. Ancak bunların birer tahayyül olarak kalma ihtimallerinin bu reklama gönülden inananları hayal kırıklığına uğratmasından endişe etmemek de mümkün değil. Hani bir laf vardır, ‘ayranı yok içmeye…’ diye başlayan. Çünkü uzay işi her şeyden önce para işidir. Koskoca Sovyetler Birliğini de bir zamanlar batıran da bu Amerika ile girdiği uzay yatırımları yarışıydı.

 

Esnaf her gün kepenk kapatırken, açlık ve işsizlik tahammül sınırlarını zorlarken, iyi yönetilemeyen ekonomi politikalarımıza ilaveten pandeminin de etkisi ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin ekonomisi de çökerken, insanlarımız ekmek askılarında kuru ekmek ararken, yarını belirsiz milyonlarca vatandaş iki gündür sözde bir anda ortaya çıktı reklamı ile monolitle oyalandırıldıktan sonra ‘haydı Ay’a gidiyoruz’ sözünü duyunca eminim ‘Ay inanmıyorum’ diye haykırmış olmalı.

 

Kafamızı yukarı kaldırıp Ay’a bakarken bazılarımız bu arada göz ucuyla aşağıya da bakmayı ihmal etmiyor. Mesela Ay yolculuğunun masrafları hükümeti de endişelendirmiş olmalı ki yeniden bir zam fırtınası esti. Geçtiğimiz haftalarda elektriğe yüzde 6 zam, doğalgaza yüzde 21’lerde 2 defa zam, alkol ve tütün ürünlerinde ÖTV’ye yüzde 17 zam, köprü ve otoyol ücretlerine yüzde 26 zam, gıda ve tüketim ürünlerine durdurulamayan zamlar yapıldı. Memur ve emeklilere yapılan yüzde 7-8 zamlar ise vatandaş ile tüketim ürünleri arasında duvarı daha da büyüttü. Ancak bu arada hükümet yanlısı bir gazete geçenlerde markette yoksul vatandaşın nasıl tasarruflu alışveriş yapması gerektiğini anlatan bir yazı yayınlamayı da ihmal etmedi, sağ olsunlar. İşsizlerin durumu ise daha da vahim. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 4 milyonun üzerinde. Yine TÜİK verilerine göre ise işsizlik artarken istihdam oranları da hızla düşmekte. Elbette pandemi nedeniyle işyerleri kepenk kapatırken, işsizler ordusuna her gün yenileri katılırken, koskoca şirketler bile batarken kim kimi istihdam edecek?

 

Bu arada anketler de hükümet ve ittifakı için de ciddi alarm vermektedir. Bazı anket şirketleri Ocak ayı araştırma sonuçlarını ilan ettiler. Çoğu sonuç birbirine yakın veriler veriyor. Biri üzerinden durumu analiz edelim. Mesela Metropoll anket şirketinin yaptırdığı Ocak ayı açıklanan ankete göre sade AKP, CHP ve İYİ Parti barajı geçebiliyor. 24 Haziran 2018 seçimlerine göre AKP, 42,56 oy almış, MHP de seçimi 11,10 oranında seçimi tamamlamıştı. Ankette Oranlar ortalama olarak şöyle; AKP: Yüzde: 30, CHP: Yüzde 21, İYİ Parti: Yüzde 10,  HDP: Yüzde 8, MHP: Yüzde 7, SP: Yüzde 2, Deva P.: Yüzde 1, Gelecek P.: Yüzde 1. Merak edenler diğer tüm anket sonuçlarına internet üzerinden ulaşıp inceleyebilir.

 

Neyse, yeryüzü çok moral bozucu ve can sıkıcı değil mi? Biz en iyisi monolit üzerinden dedikleri gibi her şeyi unutup gökyüzüne bakalım ve Ay’ı seyredelim. Zamlar, işsizlik, pandemi derken morali bozulan vatandaşlar geçen hafta gündeme gelen yeni Anayasa tartışmaları ile elbette biraz olsun sıkıntılarını unuttular(!) ama asıl ilaç bu hafta geldi. Hakikaten 2023 Türkiye genel seçimlerine de denk gelecek olan 2023 yılında yapılacağı söylenen bu Ay yolculuğu mevzu ülkeyi bir süre daha idare edecek bir gündem oluşturacağa benziyor. Bu Ay’ın gazını da hep birlikte aldık, önümüzdeki ay Allah Kerim…

 

“Yirmi yıla kalmadan, yeryüzündeki insanların yarısı Ay'ı gezip görmüş olacak.”

Jules Verne, 1865 yılında yazılan ‘Ay’a Yolculuk’ kitabından bir tahayyül

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.