Atatürk Olmasaydı Allah Bilir Ne Olurdu ?

GÜNDEM 10.11.2021 - 09:48, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Atatürk Olmasaydı Allah Bilir Ne Olurdu ?

Milletini, On Bir Yıllık Bir Savaşın Yıkıntıları Arasında, Onurlu Bir Barış Antlaşmasıyla Çekip Çıkartarak, Türkiye’yi, Anadolu’da Bir Avuç Toprağa Sıkıştırılmaktan Kurtaran, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti”ni Kuran; MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜMÜZE SAYGIYLA… Bu gün; 10 Kasım 2021… Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 83. ölüm yıl dönümü Özgürlük ve hürriyetin, bağımsızlık ve kurtuluşun mücadelesini veren Mustafa Kemal Atatürk’e “Deccal” deme cüretini gösterdiler. Atatürk’e bu çamuru atan güdümlü şahıslar, güttükleri ve fanatiklerine din adına uydurulmuş, düzmece hadis safsataları bile yutturdular. Bu büyük lokmaları yutamayan güdülü güruhlar her fırsatta zehirlerini kusmak için dillerini dışarı sarkıtıp, Milli Mücadelenin kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ e iftira oklarını atmaya devam ettiler, etmektedirler. Osmanoğulları hanedanı üzerinden “yeni Osmanlıcılık” oynayarak ülkede “cumhuriyet karşıtlı”na yol vermek isteyenlere karşı bizzat Osmanoğulları hanedanından kişililerin bu konuda vaktiyle yapmış oldukları ibret verici açıklamalara dönün bakın… Osmanlı Hanedanı’ndan 11. Abdülhamid’in Torunu, Şehzade Ertuğrul Osman Osmanoğlu vefatından 10 yıl kadar önce New York'ta Güneri Cıvaoğlu’nun “Durum” programına konuk olmuş ve Cıvaoğlu’nun sorularına son derece çarpıcı yanıtlar vermişti. Abdülhamid’in Torunu Ertuğrul Osman:  “BU MEMLEKETİ KURTARAN O’DUR. O OLMASAYDI ALLAH BİLİR NELER OLURDU.” 1.Abdülhamid’in torunu olup, kendilerinin resmi hanedan defterine kayıtlı, Ertuğrul Osman Efendi’nin 1999 yılında sağlığında kendisi ile yapılan röportajda  “Atatürk’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?” sorusuna,   “Her bir Türk’ün Atatürk’e borcu vardır. Benimde vardır. Bu memleketi kurtaran o’dur. O olmasaydı Allah bilir neler Olurdu ..” derken, “Cumhuriyet ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise;  “Bence Türkiye'de Cumhuriyet yönetimi olması lazım. Karışıklık olduğu zaman birisi çıkıp idareyi ele alması lazım fakat hanedandan olamaz. Çünkü hanedanlar bizde de bitti. İngiliz Hanedanlığı bugün bir lüksten ibarettir. Hanedan mensupları orayı idare eden adamlar değil…” Demiştir. Şehzade Osman Bayezid Efendi: “ATATÜRK; TÜRKİYE’Yİ, ANADOLU’DA BİR AVUÇ TOPRAĞA SIKIŞTIRILMAKTAN KURTARDI.” Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid’in torunu Şehzade Osman Bayezid Efendi’de “Atatürk ile ilgili ne düşündüğü” sorusuna şu yanıtı veriyordu: “O, Türkiye’yi, Anadolu’da bir avuç toprağa sıkıştırılmaktan kurtardı. Annemden Türkiye hakkında hiçbir zaman kötü bir şey duymadım. Türkiye’yi çok seviyordu, sürgün kalkınca Türkiye’ye döndü.” Diyecekti… Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu “monarşi” ve “oligarşi” kavramlarının tamda karşısında olan, Mustafa Kemal Atatürk’ün söylem ve demeçlerinde dahası, gençliğe hitabesinde sık sık geleceğe dair uyardığı ve dikkat çektiği ve hatta “emanet” ettiği bir husus o’nun kurduğu “Cumhuriyet Rejimi” olmuştur. .    ATATÜRK İÇİN NE DEDİLER? ARİSTİDE BRİAND - FRANSIZ BAŞBAKANI, 1921 Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması’nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: "Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum." VLADİMİR İLİÇ LENİN - RUS İHTİLALİ LİDERİ, 1921 “Mustafa Kemal sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir. O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum.” DAVİD LLOYD GEORGE - İNGİLTERE BAŞBAKANI, 1922 1922'de Türk ordularının zaferi neticesi Anadolu'daki emelleri gerçekleşmeyen İngiltere'nin Türk düşmanı olarak bilinen Başbakanı Lloyd George, Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlama ve tenkitleri şöyle cevaplandırmıştır: "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi." ERNEST HEMİNGWAY - AMERİKALI ROMANCI, YAZAR, 1922 “Marmara kıyısındaki sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollu ikinci sınıf kıyı kasabası Mudanya'da, Batı ile Doğu karşı karşıya geldiler. İsmet Paşa'yla görüşecek Müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi "Iron Duke"ın kül rengi öldürücü kulelerine rağmen, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyordu; yoksa barış istemeye, ya da şartlarını dikte ettirmeye değil... Bu görüşmeler, Avrupa'nın Asya üzerindeki egemenliğinin sonunu gösteriyor. Çünkü Mustafa Kemal, herkesin bildiği gibi, Yunanlıları silip süpürmüştü.” SİR CHARLES TOWNSHEND - İNGİLİZ GENERALİ, 1922   CLAUDE FARRERE - FRANSIZ ROMANCI VE DİPLOMAT, 1930 “Sevr'den sonra Türkiye'nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye yaşıyor; hem, Mustafa Kemal başına geçeli beri öylesine canlı yaşıyor ki; bir L'loyd George'un bütün çabaları, bütün imkânları, sağduyuya meydan okuyan bu şiddetli yaşama isteğinin karşısında erimekten başka bir şey yapamıyor”.   EDOUARD HERRİOT - FRANSA ESKİ BAŞBAKANI, 1933 “Paşa, size nasıl hayran olmayayım? Ben Fransa'da laik bir hükümet kurmuştum. Bu hükümeti Papa'nın Paris'teki temsilcisinin yardımı ile papazlar devirdi. Sizse bir Halifeyi kovdunuz ve gerçek anlamıyla laik bir devlet kurdunuz. Siz, bu taassup içinde laikliği bu topluma nasıl kabul ettirdiniz? Dehanızın büyük eseri laik bir Türkiye yaratmak olmuştur.” ELEFTHERİOS VENİZELOS - YUNANİSTAN BAŞBAKANI, 1933 “Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir... Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.” FRANKLİN ROOSEVELT - ABD BAŞKANI, 1937 “Mustafa Kemal hakkındaki bilgiyi, O'nu çok iyi tanıyan birisinden edindim. SSCB'nin Dışişleri Bakanı Litvinof'la görüşürken, onun fikrince bütün Avrupa'nın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının bugün Avrupa'da yaşamadığını, Boğazların gerisinde, Ankara'da yaşadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi.” FRANKLİN ROOSEVELT - ABD BAŞKANI, 1938 “Beyaz Saray'daki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın bu en dikkate değer şahsiyetini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader buna izin vermedi... Bu çapta insanlar dünyaya sık gelmezler.” WİNSTON CHURCHİLL - İNGİLTERE BAŞBAKANI, 1938 “Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu ‘nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir.” W. SOMERSET MAUGHAM - İNGİLİZ ROMANCI, YAZAR, 1953 “Bir insanın değerinin en belirli ölçüsü kendi alanındaki üstünlüğünü dostuna düşmanına kabul ettirebilmesindedir. İşte Atatürk bu yüceliğe ermiş dâhilerden biridir. Bir ihtilâlci olarak modern Türkiye'yi yaratmış, davasında muzaffer olmuş ve yüzyılımızın büyük devlet adamları arasına katılmıştır.” DWİGHT D. EİSENHOWER - ABD BAŞKANI, 1953 “Kemal Atatürk için daimi bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye'ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. O'nun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk'ün hatırasını anmak için yapılan tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş zâtâ çok yerinde bir saygıdır.” MUHAMMED ALİ CİNNAH - PAKİSTAN'IN KURUCUSU, 1954 “O, Türkiye'yi kurmakla bütün dünya uluslarına Müslümanların seslerini duyuracak kudrette olduğunu ispat etti. Kemal Atatürk'ün ölümüyle Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hint Müslümanları bugünkü durumlarına hala razı olacaklar mı?” İKBAL - PAKİSTAN MİLLÎ ŞAİRİ, 1958 “Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken O'nun bakışıyla cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.” LORD KİNROSS - İNGİLİZ DEVLET ADAMI, 1960 “Atatürk, tarih boyunca gelip geçmiş en büyük devlet adamlarından biridir. Hiç bir zaman yaşadığı zamanın üzerinde durmamış, ileriyi görerek ona göre iş yapmıştır. Atatürk'ü Mussolini ve Hitler gibi yöneticilerden ayıran nokta işte bu niteliktir. Onlar her yaptıklarında kendilerini düşünerek hareket ediyorlardı. Atatürk, kendisinden ötesini, 20-30 yıl ilerisini görerek hareket ederdi.” MUHAMMED EYÜP HAN - PAKİSTAN DEVLET BAŞKANI, 1963 “Kemal Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük liderlerinden biri değildir. Biz Pakistan'da O'nu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. O, yalnız sizin ulusunuzun sevgili önderi değildir. Dünyadaki bütün Müslümanlar gözlerini sevgi ve hayranlık duygularıyla O'na çevirmişlerdir.” NİKİTA S. KRUŞÇEV - SOVYETLER BİRLİĞİ BAŞKANI, 1963 “Yakın ve Orta Doğu'da ilk cumhuriyet, doğuşunu O'na borçludur. Bu cumhuriyet, birçok ulusun milli özgürlük savaşanlarına ışık tutmuştur. Atatürk'ün yönetimindeki Türkiye'nin uluslararası otoritesi yükselmiş ve ülkesi dünya siyasetinde önemli bir rol oynamaya başlamıştır.” JOHN F. KENNEDY - ABD BAŞKANI, 1963 “Atatürk adı insana bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk ulusuna ilham veren önderliğini, modern dünyayı anlayışındaki ileri görüşlülüğü ve bir askeri önder olarak kudret ve cesaretini hatırlatmaktadır. Şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu ve o zamandan beri Atatürk'ün ve Türkiye'nin giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarı ile belirten bir başka örnek gösterilemez.” JAWAHARLAL NEHRU - HİNDİSTAN BAŞKANI, 1963 “Kemal Atatürk veya bizim O'nu o zamanlar tanıdığımız ismiyle Kemal Paşa, gençlik günlerimde benim kahramanımdı. Büyük devrimlerini okuduğum zaman çok duygulandım. Türkiye'yi modernleştirme yolunda Atatürk'ün giriştiği genel çabayı büyük bir takdirle karşıladım. O'nun dinamizmi, yılmaz ve yorulmak bilmezliği insanda büyük bir etki yaratıyor. O, Doğu'da modern çağın yapıcılarından biridir. O'nun en büyük hayranları arasında bulunmakta devam ediyor.” LUDWİG ERHARD - BATI ALMANYA BAŞKANI, 1963 “Bütün dünya 10 Kasım'da, biz Almanların da dostluk ve saygı ile bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk, daima Türkiye ile Avrupa arasında sık bağlar kurmaya çalışmıştır.” JOSEPH LUNS - HOLLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI, 1963 “Çağımızda; uzak görüşlü, cesur, siyasi ve ekonomik reformlarla Türkiye'yi bugünkü modern cumhuriyet durumuna getiren Atatürk'tür. Aynı zamanda bugün Türkiye'nin Avrupa Ortak Pazarı'na girebilecek güce erişmesini sağlayan modern ekonominin temelini hazırlayan da yine O'dur.” GENERAL DOUGLAS MAC ARTHUR - ABD UZAK DOĞU KUVVETLERİ BAŞKOMUTANI, 1963 “Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin en ileri memleketler arasında hakettiği yeri almasını sağlamıştır. Yine O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını oluşturan, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir. Ben Atatürk'ün sadık arkadaşlarından biri olmakla büyük övünç duyuyorum.” KURT GEORG KİESİNGER - FEDERAL ALMANYA BAŞBAKANI, 1968 “Ben Türk - Alman dostluğunu yakından tanıyan bir neslin çocuğuyum. Küçük yaşımda bir adamın kahramanlıklarını, yaptığı hizmetleri, ülkesi için giriştiği özverileri gördüm. Bu adam Mustafa Kemal'di. Bugün daha iyi kavrıyorum ki, o insan büyük bir devlet adamıydı. Büyüktü, çünkü, ölçüyü korumasını her zaman bildi ve eserini tehlikeye sokacak sınırları aşamadı. Yürekliliğin ve kendi yürekliliğinin sınırlarını da çizebilecek kadar anlayışlıydı.”   UNESCO, 1981 Yılının Atatürk’ün Doğumunun Yüzüncü Yılı olarak ilan edilmesinin gerekçesini şöyle açıklamıştır:   “Atatürk uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, UNESCO’nun yetki alanlarında yenilikler gerçekleştirmiş bir inkılapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önderlerden biri, insan haklarına saygılı, insanları ortak anlayışa ve devletleri dünya barışına teşvik eden, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, din, ırk ayırımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.”  

Milletini, On Bir Yıllık Bir Savaşın Yıkıntıları Arasında, Onurlu Bir Barış Antlaşmasıyla Çekip Çıkartarak, Türkiye’yi, Anadolu’da Bir Avuç Toprağa Sıkıştırılmaktan Kurtaran, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti”ni Kuran;

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜMÜZE SAYGIYLA…

Bu gün; 10 Kasım 2021

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 83. ölüm yıl dönümü

Özgürlük ve hürriyetin, bağımsızlık ve kurtuluşun mücadelesini veren Mustafa Kemal Atatürk’e “Deccal” deme cüretini gösterdiler. Atatürk’e bu çamuru atan güdümlü şahıslar, güttükleri ve fanatiklerine din adına uydurulmuş, düzmece hadis safsataları bile yutturdular. Bu büyük lokmaları yutamayan güdülü güruhlar her fırsatta zehirlerini kusmak için dillerini dışarı sarkıtıp, Milli Mücadelenin kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ e iftira oklarını atmaya devam ettiler, etmektedirler.

Osmanoğulları hanedanı üzerinden “yeni Osmanlıcılık” oynayarak ülkede “cumhuriyet karşıtlı”na yol vermek isteyenlere karşı bizzat Osmanoğulları hanedanından kişililerin bu konuda vaktiyle yapmış oldukları ibret verici açıklamalara dönün bakın…

Osmanlı Hanedanı’ndan 11. Abdülhamid’in Torunu, Şehzade Ertuğrul Osman Osmanoğlu vefatından 10 yıl kadar önce New York'ta Güneri Cıvaoğlu’nun “Durum” programına konuk olmuş ve Cıvaoğlu’nun sorularına son derece çarpıcı yanıtlar vermişti.

Abdülhamid’in Torunu Ertuğrul Osman:

 “BU MEMLEKETİ KURTARAN O’DUR. O OLMASAYDI ALLAH BİLİR NELER OLURDU.”

1.Abdülhamid’in torunu olup, kendilerinin resmi hanedan defterine kayıtlı, Ertuğrul Osman Efendi’nin 1999 yılında sağlığında kendisi ile yapılan röportajda  “Atatürk’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?” sorusuna,

 

Her bir Türk’ün Atatürk’e borcu vardır. Benimde vardır. Bu memleketi kurtaran o’dur. O olmasaydı Allah bilir neler Olurdu ..” derken, “Cumhuriyet ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise;

 “Bence Türkiye'de Cumhuriyet yönetimi olması lazım. Karışıklık olduğu zaman birisi çıkıp idareyi ele alması lazım fakat hanedandan olamaz. Çünkü hanedanlar bizde de bitti. İngiliz Hanedanlığı bugün bir lüksten ibarettir. Hanedan mensupları orayı idare eden adamlar değil…”

Demiştir.

Şehzade Osman Bayezid Efendi:

“ATATÜRK; TÜRKİYE’Yİ, ANADOLU’DA BİR AVUÇ TOPRAĞA SIKIŞTIRILMAKTAN KURTARDI.”

Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid’in torunu Şehzade Osman Bayezid Efendi’de “Atatürk ile ilgili ne düşündüğü” sorusuna şu yanıtı veriyordu:

“O, Türkiye’yi, Anadolu’da bir avuç toprağa sıkıştırılmaktan kurtardı. Annemden Türkiye hakkında hiçbir zaman kötü bir şey duymadım. Türkiye’yi çok seviyordu, sürgün kalkınca Türkiye’ye döndü.”

Diyecekti…

Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu “monarşi” ve “oligarşi” kavramlarının tamda karşısında olan, Mustafa Kemal Atatürk’ün söylem ve demeçlerinde dahası, gençliğe hitabesinde sık sık geleceğe dair uyardığı ve dikkat çektiği ve hatta “emanet” ettiği bir husus o’nun kurduğu “Cumhuriyet Rejimi” olmuştur. .

 

 ATATÜRK İÇİN NE DEDİLER?

  • ARİSTİDE BRİAND - FRANSIZ BAŞBAKANI, 1921

Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması’nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: "Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum."

  • VLADİMİR İLİÇ LENİN - RUS İHTİLALİ LİDERİ, 1921

“Mustafa Kemal sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir. O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum.”

  • DAVİD LLOYD GEORGE - İNGİLTERE BAŞBAKANI, 1922

1922'de Türk ordularının zaferi neticesi Anadolu'daki emelleri gerçekleşmeyen İngiltere'nin Türk düşmanı olarak bilinen Başbakanı Lloyd George, Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlama ve tenkitleri şöyle cevaplandırmıştır: "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi."

  • ERNEST HEMİNGWAY - AMERİKALI ROMANCI, YAZAR, 1922

“Marmara kıyısındaki sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollu ikinci sınıf kıyı kasabası Mudanya'da, Batı ile Doğu karşı karşıya geldiler. İsmet Paşa'yla görüşecek Müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi "Iron Duke"ın kül rengi öldürücü kulelerine rağmen, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyordu; yoksa barış istemeye, ya da şartlarını dikte ettirmeye değil... Bu görüşmeler, Avrupa'nın Asya üzerindeki egemenliğinin sonunu gösteriyor. Çünkü Mustafa Kemal, herkesin bildiği gibi, Yunanlıları silip süpürmüştü.”

  • SİR CHARLES TOWNSHEND - İNGİLİZ GENERALİ, 1922

  •  

  • CLAUDE FARRERE - FRANSIZ ROMANCI VE DİPLOMAT, 1930

“Sevr'den sonra Türkiye'nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye yaşıyor; hem, Mustafa Kemal başına geçeli beri öylesine canlı yaşıyor ki; bir L'loyd George'un bütün çabaları, bütün imkânları, sağduyuya meydan okuyan bu şiddetli yaşama isteğinin karşısında erimekten başka bir şey yapamıyor”.

 

  • EDOUARD HERRİOT - FRANSA ESKİ BAŞBAKANI, 1933

“Paşa, size nasıl hayran olmayayım? Ben Fransa'da laik bir hükümet kurmuştum. Bu hükümeti Papa'nın Paris'teki temsilcisinin yardımı ile papazlar devirdi. Sizse bir Halifeyi kovdunuz ve gerçek anlamıyla laik bir devlet kurdunuz. Siz, bu taassup içinde laikliği bu topluma nasıl kabul ettirdiniz? Dehanızın büyük eseri laik bir Türkiye yaratmak olmuştur.”

  • ELEFTHERİOS VENİZELOS - YUNANİSTAN BAŞBAKANI, 1933

“Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir... Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.”

  • FRANKLİN ROOSEVELT - ABD BAŞKANI, 1937

“Mustafa Kemal hakkındaki bilgiyi, O'nu çok iyi tanıyan birisinden edindim. SSCB'nin Dışişleri Bakanı Litvinof'la görüşürken, onun fikrince bütün Avrupa'nın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının bugün Avrupa'da yaşamadığını, Boğazların gerisinde, Ankara'da yaşadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi.”

  • FRANKLİN ROOSEVELT - ABD BAŞKANI, 1938

“Beyaz Saray'daki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın bu en dikkate değer şahsiyetini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader buna izin vermedi... Bu çapta insanlar dünyaya sık gelmezler.”

  • WİNSTON CHURCHİLL - İNGİLTERE BAŞBAKANI, 1938

“Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu ‘nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir.”

  • W. SOMERSET MAUGHAM - İNGİLİZ ROMANCI, YAZAR, 1953

“Bir insanın değerinin en belirli ölçüsü kendi alanındaki üstünlüğünü dostuna düşmanına kabul ettirebilmesindedir. İşte Atatürk bu yüceliğe ermiş dâhilerden biridir. Bir ihtilâlci olarak modern Türkiye'yi yaratmış, davasında muzaffer olmuş ve yüzyılımızın büyük devlet adamları arasına katılmıştır.”

  • DWİGHT D. EİSENHOWER - ABD BAŞKANI, 1953

“Kemal Atatürk için daimi bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye'ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. O'nun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk'ün hatırasını anmak için yapılan tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş zâtâ çok yerinde bir saygıdır.”

  • MUHAMMED ALİ CİNNAH - PAKİSTAN'IN KURUCUSU, 1954

“O, Türkiye'yi kurmakla bütün dünya uluslarına Müslümanların seslerini duyuracak kudrette olduğunu ispat etti. Kemal Atatürk'ün ölümüyle Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hint Müslümanları bugünkü durumlarına hala razı olacaklar mı?”

  • İKBAL - PAKİSTAN MİLLÎ ŞAİRİ, 1958

“Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken O'nun bakışıyla cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.”

  • LORD KİNROSS - İNGİLİZ DEVLET ADAMI, 1960

“Atatürk, tarih boyunca gelip geçmiş en büyük devlet adamlarından biridir. Hiç bir zaman yaşadığı zamanın üzerinde durmamış, ileriyi görerek ona göre iş yapmıştır. Atatürk'ü Mussolini ve Hitler gibi yöneticilerden ayıran nokta işte bu niteliktir. Onlar her yaptıklarında kendilerini düşünerek hareket ediyorlardı. Atatürk, kendisinden ötesini, 20-30 yıl ilerisini görerek hareket ederdi.”

  • MUHAMMED EYÜP HAN - PAKİSTAN DEVLET BAŞKANI, 1963

“Kemal Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük liderlerinden biri değildir. Biz Pakistan'da O'nu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. O, yalnız sizin ulusunuzun sevgili önderi değildir. Dünyadaki bütün Müslümanlar gözlerini sevgi ve hayranlık duygularıyla O'na çevirmişlerdir.”

  • NİKİTA S. KRUŞÇEV - SOVYETLER BİRLİĞİ BAŞKANI, 1963

“Yakın ve Orta Doğu'da ilk cumhuriyet, doğuşunu O'na borçludur. Bu cumhuriyet, birçok ulusun milli özgürlük savaşanlarına ışık tutmuştur. Atatürk'ün yönetimindeki Türkiye'nin uluslararası otoritesi yükselmiş ve ülkesi dünya siyasetinde önemli bir rol oynamaya başlamıştır.”

  • JOHN F. KENNEDY - ABD BAŞKANI, 1963

“Atatürk adı insana bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk ulusuna ilham veren önderliğini, modern dünyayı anlayışındaki ileri görüşlülüğü ve bir askeri önder olarak kudret ve cesaretini hatırlatmaktadır. Şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu ve o zamandan beri Atatürk'ün ve Türkiye'nin giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarı ile belirten bir başka örnek gösterilemez.”

  • JAWAHARLAL NEHRU - HİNDİSTAN BAŞKANI, 1963

“Kemal Atatürk veya bizim O'nu o zamanlar tanıdığımız ismiyle Kemal Paşa, gençlik günlerimde benim kahramanımdı. Büyük devrimlerini okuduğum zaman çok duygulandım. Türkiye'yi modernleştirme yolunda Atatürk'ün giriştiği genel çabayı büyük bir takdirle karşıladım. O'nun dinamizmi, yılmaz ve yorulmak bilmezliği insanda büyük bir etki yaratıyor. O, Doğu'da modern çağın yapıcılarından biridir. O'nun en büyük hayranları arasında bulunmakta devam ediyor.”

  • LUDWİG ERHARD - BATI ALMANYA BAŞKANI, 1963

“Bütün dünya 10 Kasım'da, biz Almanların da dostluk ve saygı ile bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk, daima Türkiye ile Avrupa arasında sık bağlar kurmaya çalışmıştır.”

  • JOSEPH LUNS - HOLLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI, 1963

“Çağımızda; uzak görüşlü, cesur, siyasi ve ekonomik reformlarla Türkiye'yi bugünkü modern cumhuriyet durumuna getiren Atatürk'tür. Aynı zamanda bugün Türkiye'nin Avrupa Ortak Pazarı'na girebilecek güce erişmesini sağlayan modern ekonominin temelini hazırlayan da yine O'dur.”

  • GENERAL DOUGLAS MAC ARTHUR - ABD UZAK DOĞU KUVVETLERİ BAŞKOMUTANI, 1963

“Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin en ileri memleketler arasında hakettiği yeri almasını sağlamıştır. Yine O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını oluşturan, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir. Ben Atatürk'ün sadık arkadaşlarından biri olmakla büyük övünç duyuyorum.”

  • KURT GEORG KİESİNGER - FEDERAL ALMANYA BAŞBAKANI, 1968

“Ben Türk - Alman dostluğunu yakından tanıyan bir neslin çocuğuyum. Küçük yaşımda bir adamın kahramanlıklarını, yaptığı hizmetleri, ülkesi için giriştiği özverileri gördüm. Bu adam Mustafa Kemal'di. Bugün daha iyi kavrıyorum ki, o insan büyük bir devlet adamıydı. Büyüktü, çünkü, ölçüyü korumasını her zaman bildi ve eserini tehlikeye sokacak sınırları aşamadı. Yürekliliğin ve kendi yürekliliğinin sınırlarını da çizebilecek kadar anlayışlıydı.”

 

  • UNESCO, 1981 Yılının Atatürk’ün Doğumunun Yüzüncü Yılı olarak ilan edilmesinin gerekçesini şöyle açıklamıştır:

 

“Atatürk uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, UNESCO’nun yetki alanlarında yenilikler gerçekleştirmiş bir inkılapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önderlerden biri, insan haklarına saygılı, insanları ortak anlayışa ve devletleri dünya barışına teşvik eden, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, din, ırk ayırımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.