Anketler ve Cumhur İttifakının Erken Seçim Endişesi

SİYASET 14.10.2020 - 21:05, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Anketler ve Cumhur İttifakının Erken Seçim Endişesi

Türkiye’de Covid-19, Doğu Akdeniz-Navtex, Azerbaycan-Ermenistan savaşı gibi yoğun gündem karmaşasının arasından arada bir bende varım diyerek başını uzatmaya çalışan, gündem olmak isteyen bir diğer konu da son günlerde yine malum olunduğu üzere erken seçim tartışmalarıdır. Bir an gündemde ön plana çıkıp sonra diğer gündem konuları arasında kaybolan erken seçim tartışmaları geçtiğimiz günlerde yeniden hararetlenerek mecliste, kulislerde, siyasi parti grup toplantılarında, basında ve elbette televizyon tartışmalarında tekrar bir kıpırdandı. Lakin erken seçim konusunda her zaman istekli olmuş hükümet partisi Ak Parti ile geçmişte defaten erken seçim startını ilk veren parti olan MHP bu kez erken seçim konusuna pek de sıcak bakmıyorlar. Bunun cevabını çok düşünmeye veya çok uzaklarda aramaya gerek yok. Son aylarda yapılmış tüm seçim anketleri ve kamuoyu nabız yoklamalarının sonuçlarını alıp masaya yatırmak ve kabaca bir ortalama almak, akabinde de kendi çevrenizdeki esnafın, memurun, işsizlerin, en hanımlarının nabzını yoklamanız yeterli olacaktır.   Son 6 altı ayın anketlerini analiz ettiğinizde hükümetin erken seçim tartışmaları sathından neden uzak durmaya gayret ettiğini anlamak mümkün olmaktadır. Zira Cumhur İttifakı kamuoyunun milliyetçilik damarlarını kaşıyan Libya, Doğu Akdeniz gibi tüm gelişmelere rağmen güven ve oy kaybetmeye devam etmektedir. Her ne kadar kabahat tamamen korona virüse atılmaya çalışılsa da ekonomideki ciddi başarısızlıklar ve ateşi düşürülemeyen döviz kurları, işsizliğin artık tahammül sınırlarını aşması, binlerce esnafın her gün kepenk kapatmaya devam etmesi, hal böyleyken hükümete yakın isim ve iş adamlarının milletin gözünün içine bakarak ihalelerle ihya edilmesi ve hükümet yanlısı kişilerin refah ve zenginliklerinin her geçen gün milletin gözü önünde artması elbette kamuoyu vicdanlarında tepki olarak birikiyor ve bu biriken tepkiler sabırsızlıkla seçim günün gelmesini bekliyor.Son zamanlarda bir kısım önde gelen anket şirketlerince yapılmış bazı anketlere bakalım;   KONDA seçim anketi: Ak Parti yüzde 30'un altında!   KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, yaptıkları seçim anketinde kararsızların oranının yüzde 36, Ak Parti'nin oy oranının ise yüzde 30'un altında olduğunu açıkladı. ORC son anket sonuçlarında AK Parti'de büyük düşüş! ORC Araştırma’nın son anketinde AK Parti’nin oyu yüzde 37, MHP’nin de yüzde 13 çıkarken yeni partilerden DEVA’nın oyu yaklaşık yüzde 3 Gelecek Partisi yaklaşık yüzde 2 çıkarken CHP’nin yüzde 26,  HDP’nin yüzde 10,  İYİ Parti yüzde 7 civarında oy oranına sahip çıktıkları görülmüştür. Metropoll Araştırma’nın son anket sonucuna göre AKP’nin düşüşü sürüyor! ‘Türkiye’nin Nabzı Mayıs 2020: Bu Pazar milletvekili seçimi olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz?’ isimli araştırmada, Ak Parti ve MHP’nin oylarında büyük bir düşüş olduğu görüldü. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın genel başkanlığını da yaptığı Ak Parti’de şubat ayı itibarıyla düzenli bir düşüş yaşandığı anlaşıldı. Şubat ayında ayında yüzde 33.9 olan iktidar partisinin oyu mart ayında yüzde yüzde 33.7’ye, nisanda 32.8’e ve mayıs ayında ise 30.7’ye kadar düştü. Şubat ayında oy oranı yüzde 8.5 olarak görünen MHP ise oy oranını 7.3’e düşürdü. MHP’nin oyunun ‘kararsız’ seçmenin dahi altında kalması ayrıca dikkat çeken bir husustu.   Devam eden daha pek çok benzer anket sonuçları da vardır ve herkesin internetten ulaşarak incelemesi mümkündür. Elbette iktidar ve Cumhur İttifakı ortakları da bu anketlere itimat etmediğini gerçeklerin böyle olmadığını iddia ediyorlar. Gerçek durum nedir seçim olmadan elbette bilemeyiz. Ancak MHP’den ihraç edilen Ordu Milletvekili Sayın Cemal Enginyurt’un anketlerle ilgili yapmış olduğu bir açıklama da insanları düşündürdü. Sayın Cemal Enginyurt 19 Eylül 2020 tarihinde tweeter üzerinden yaptığı bir açıklamasında son zamanlarda yapılan anketlere şu şekilde dikkat çekmesi de ayrıca üzerinde durulması gereken bir konu sanırım; “Yayınlanan anketlere inanmayıp, trol hesaplarla tt olduk diye sevinmeye devam edin. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. Halka kulak verin, esnafa, işçiye, köylüye, sanayiciye, gençlere, memura, işsize, kadınlara, sokağa, yani MİLLETE KULAK VERİN. Yoksa yarın çok geç olacak.”   Siyasi partileri, tartışmaları kendi kulisinizden izlediğinizde görülen manzara da sanki bir şeyleri işaret ediyor gibi. Muhalefet partileri ısrarla erken seçim isterlerken ve dahi erken seçimi gündeme almaya çalışırlarken nedense İktidar ve Cumhur İttifakı da eskiden olduğundan farklı olarak ısrarla erken seçim tartışmalarından uzak durmaya hatta bu tartışmaları gündemden düşürmeye çalışmaktadır. Bunun nedeni gerçekten anketlerin işaret ettiği gibi çok ciddi bir düşüş yaşamalarından dolayı yapılacak erken seçimlerden korkması mıdır yoksa ülke menfaatleri öyle gerektirdiği için midir bunu elbette zaman gösterecektir. Ancak emin olduğumuz şey her gün hepimizin bizzat duyduğu, iktidardan son derece şikayetçi olan sokağın kalabalık sesidir. Aralarda eko veren iktidar yanlısı seslerin menşeine baktığımızda ise genel olarak o kesimin ya iktidardan nemalananlar ya da iktidarın koltuk verdiği kişilerin ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Her halükarda burada en büyük sıkıntıyı yine ülkücü camia, ülkücü seçmen taban yaşamaktadır. İktidar onca rant, ekonomik başarısızlıklar, yolsuzluk, adam kayırma ve adaletsizlikler suçlamalarıyla muhatapken onu koşulsuz desteklemeye devam eden MHP’nin, gün gelip iktidar değiştiğinde o iddialarla ilgili millet mahkemelerde iktidardan hesap sormaya başladığında ülkücü camianın içinde bulunacağı açıklanamaz ve savunulamaz duruma ilişkin bilhassa tarihe ne hesap verecekleri herkesin merak ettiği konu olmaya devam ediyor. Her şey “beka” içindi demek yeterli ve haklı bir savunma olarak camiada ve toplumda karşılık ve kabul görecek midir sizce? Bunu da erken veya zamanında fark etmez, eninde sonunda yapılacak olan seçim sonuçları gösterecektir hepimize!   “Seçim yapacak olanlar, zeki bir şekilde seçim yapmaya hazır olmadığı sürece, demokrasi başarılı olamaz. İşte bu yüzden, demokrasinin temel şartı eğitimdir.” Franklin Rooseveltg Av. Bülent DEMİRBAŞ 

Türkiye’de Covid-19, Doğu Akdeniz-Navtex, Azerbaycan-Ermenistan savaşı gibi yoğun gündem karmaşasının arasından arada bir bende varım diyerek başını uzatmaya çalışan, gündem olmak isteyen bir diğer konu da son günlerde yine malum olunduğu üzere erken seçim tartışmalarıdır. Bir an gündemde ön plana çıkıp sonra diğer gündem konuları arasında kaybolan erken seçim tartışmaları geçtiğimiz günlerde yeniden hararetlenerek mecliste, kulislerde, siyasi parti grup toplantılarında, basında ve elbette televizyon tartışmalarında tekrar bir kıpırdandı. Lakin erken seçim konusunda her zaman istekli olmuş hükümet partisi Ak Parti ile geçmişte defaten erken seçim startını ilk veren parti olan MHP bu kez erken seçim konusuna pek de sıcak bakmıyorlar. Bunun cevabını çok düşünmeye veya çok uzaklarda aramaya gerek yok. Son aylarda yapılmış tüm seçim anketleri ve kamuoyu nabız yoklamalarının sonuçlarını alıp masaya yatırmak ve kabaca bir ortalama almak, akabinde de kendi çevrenizdeki esnafın, memurun, işsizlerin, en hanımlarının nabzını yoklamanız yeterli olacaktır.

 

Son 6 altı ayın anketlerini analiz ettiğinizde hükümetin erken seçim tartışmaları sathından neden uzak durmaya gayret ettiğini anlamak mümkün olmaktadır. Zira Cumhur İttifakı kamuoyunun milliyetçilik damarlarını kaşıyan Libya, Doğu Akdeniz gibi tüm gelişmelere rağmen güven ve oy kaybetmeye devam etmektedir. Her ne kadar kabahat tamamen korona virüse atılmaya çalışılsa da ekonomideki ciddi başarısızlıklar ve ateşi düşürülemeyen döviz kurları, işsizliğin artık tahammül sınırlarını aşması, binlerce esnafın her gün kepenk kapatmaya devam etmesi, hal böyleyken hükümete yakın isim ve iş adamlarının milletin gözünün içine bakarak ihalelerle ihya edilmesi ve hükümet yanlısı kişilerin refah ve zenginliklerinin her geçen gün milletin gözü önünde artması elbette kamuoyu vicdanlarında tepki olarak birikiyor ve bu biriken tepkiler sabırsızlıkla seçim günün gelmesini bekliyor.Son zamanlarda bir kısım önde gelen anket şirketlerince yapılmış bazı anketlere bakalım;

 

KONDA seçim anketi: Ak Parti yüzde 30'un altında!

 

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, yaptıkları seçim anketinde kararsızların oranının yüzde 36, Ak Parti'nin oy oranının ise yüzde 30'un altında olduğunu açıkladı.

ORC son anket sonuçlarında AK Parti'de büyük düşüş!

ORC Araştırma’nın son anketinde AK Parti’nin oyu yüzde 37, MHP’nin de yüzde 13 çıkarken yeni partilerden DEVA’nın oyu yaklaşık yüzde 3 Gelecek Partisi yaklaşık yüzde 2 çıkarken CHP’nin yüzde 26,  HDP’nin yüzde 10,  İYİ Parti yüzde 7 civarında oy oranına sahip çıktıkları görülmüştür.

Metropoll Araştırma’nın son anket sonucuna göre AKP’nin düşüşü sürüyor!

‘Türkiye’nin Nabzı Mayıs 2020: Bu Pazar milletvekili seçimi olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz?’ isimli araştırmada, Ak Parti ve MHP’nin oylarında büyük bir düşüş olduğu görüldü. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın genel başkanlığını da yaptığı Ak Parti’de şubat ayı itibarıyla düzenli bir düşüş yaşandığı anlaşıldı. Şubat ayında ayında yüzde 33.9 olan iktidar partisinin oyu mart ayında yüzde yüzde 33.7’ye, nisanda 32.8’e ve mayıs ayında ise 30.7’ye kadar düştü. Şubat ayında oy oranı yüzde 8.5 olarak görünen MHP ise oy oranını 7.3’e düşürdü. MHP’nin oyunun ‘kararsız’ seçmenin dahi altında kalması ayrıca dikkat çeken bir husustu.

 

Devam eden daha pek çok benzer anket sonuçları da vardır ve herkesin internetten ulaşarak incelemesi mümkündür. Elbette iktidar ve Cumhur İttifakı ortakları da bu anketlere itimat etmediğini gerçeklerin böyle olmadığını iddia ediyorlar. Gerçek durum nedir seçim olmadan elbette bilemeyiz. Ancak MHP’den ihraç edilen Ordu Milletvekili Sayın Cemal Enginyurt’un anketlerle ilgili yapmış olduğu bir açıklama da insanları düşündürdü. Sayın Cemal Enginyurt 19 Eylül 2020 tarihinde tweeter üzerinden yaptığı bir açıklamasında son zamanlarda yapılan anketlere şu şekilde dikkat çekmesi de ayrıca üzerinde durulması gereken bir konu sanırım;

“Yayınlanan anketlere inanmayıp, trol hesaplarla tt olduk diye sevinmeye devam edin. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. Halka kulak verin, esnafa, işçiye, köylüye, sanayiciye, gençlere, memura, işsize, kadınlara, sokağa, yani MİLLETE KULAK VERİN. Yoksa yarın çok geç olacak.”

 

Siyasi partileri, tartışmaları kendi kulisinizden izlediğinizde görülen manzara da sanki bir şeyleri işaret ediyor gibi. Muhalefet partileri ısrarla erken seçim isterlerken ve dahi erken seçimi gündeme almaya çalışırlarken nedense İktidar ve Cumhur İttifakı da eskiden olduğundan farklı olarak ısrarla erken seçim tartışmalarından uzak durmaya hatta bu tartışmaları gündemden düşürmeye çalışmaktadır. Bunun nedeni gerçekten anketlerin işaret ettiği gibi çok ciddi bir düşüş yaşamalarından dolayı yapılacak erken seçimlerden korkması mıdır yoksa ülke menfaatleri öyle gerektirdiği için midir bunu elbette zaman gösterecektir. Ancak emin olduğumuz şey her gün hepimizin bizzat duyduğu, iktidardan son derece şikayetçi olan sokağın kalabalık sesidir. Aralarda eko veren iktidar yanlısı seslerin menşeine baktığımızda ise genel olarak o kesimin ya iktidardan nemalananlar ya da iktidarın koltuk verdiği kişilerin ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Her halükarda burada en büyük sıkıntıyı yine ülkücü camia, ülkücü seçmen taban yaşamaktadır. İktidar onca rant, ekonomik başarısızlıklar, yolsuzluk, adam kayırma ve adaletsizlikler suçlamalarıyla muhatapken onu koşulsuz desteklemeye devam eden MHP’nin, gün gelip iktidar değiştiğinde o iddialarla ilgili millet mahkemelerde iktidardan hesap sormaya başladığında ülkücü camianın içinde bulunacağı açıklanamaz ve savunulamaz duruma ilişkin bilhassa tarihe ne hesap verecekleri herkesin merak ettiği konu olmaya devam ediyor. Her şey “beka” içindi demek yeterli ve haklı bir savunma olarak camiada ve toplumda karşılık ve kabul görecek midir sizce? Bunu da erken veya zamanında fark etmez, eninde sonunda yapılacak olan seçim sonuçları gösterecektir hepimize!

 

“Seçim yapacak olanlar, zeki bir şekilde seçim yapmaya hazır olmadığı sürece, demokrasi başarılı olamaz. İşte bu yüzden, demokrasinin temel şartı eğitimdir.”

Franklin Rooseveltg

Av. Bülent DEMİRBAŞ 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.