''Lanet'' Sözleriyle İlgili İlk Kez Konuştu , ''Ben Görevimi Yapıyorum''

GÜNDEM 26.07.2020 - 10:50, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

''Lanet'' Sözleriyle İlgili İlk Kez Konuştu , ''Ben Görevimi Yapıyorum''

Cuma günü Ayasofya Camii'nde kılınan ilk namazda verdiği hutbede "Vakıf malı, dokunulmazdır. Dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar" sözleriyle tepki çeken Ali Erbaş açıklamada bulundu.

Danıştay 10. Dairesi'nin camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Diyanet'e devredilen Ayasofya önceki gün kılınan Cuma namazı ile ibadete açıldı. Cuma hutbesini okuyan Diyanet İşleri Ali Erbaş ise, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi sitesinde yayımlanan cuma hutbesinin dışına çıkarak, yaptığı hutbe konuşmasında, "Fatih Sultan Mehmet Ayasofya'yı cami olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar" dedi. Erbaş’ın, “vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar" ifadeleri, Ayasofya’yı müze yapma kararı alan Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetin kurucularını hedef aldığı şeklinde yorumlandı ve büyük tepki çekti.   İLK KEZ KONUŞTU   Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan ise, bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş’la konuştuğunu belirten Hakan, Ali Erbaş'ın yazılı bir açıklamayla konuya açıklık getirmeyi tercih ettiğini ifade ederek, söz konusu o açıklamayı köşesinde yayımladı. Böylece Ali Erbaş, tartışmalardan sonra ilk kez konuşmuş olurken, Erbaş, Ahmet Hakan'a gönderdiği mektubunda, "Ben görevimi yapıyorum" diyerek, kendisini şöyle savundu:   "Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi hususunda Atatürk’ün dahlinin olup olmadığı da tarihçiler arasında tartışmalı bir konudur. Velhasıl bizim millet olarak vakıf mallarını koruma konusunda çok titiz olmamız gerekir. Bunu sağlamanın tek yolu kanunlarla korkutarak olmamalı. Farklı yollarla vicdanlar harekete geçirilmeli ve inanç ilkeleri de devreye sokulmalı. Diyanet İşleri Başkanı olarak bunu Müslümanlara hatırlatmak benim görevim. Ben görevimi yapıyorum. Ama birileri benim görevim gereği hatırlattığım hususlar üzerinden bilerek ya da bilmeyerek tefrika çıkarıyor." 
Cuma günü Ayasofya Camii'nde kılınan ilk namazda verdiği hutbede "Vakıf malı, dokunulmazdır. Dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar" sözleriyle tepki çeken Ali Erbaş açıklamada bulundu.

Danıştay 10. Dairesi'nin camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Diyanet'e devredilen Ayasofya önceki gün kılınan Cuma namazı ile ibadete açıldı.

Cuma hutbesini okuyan Diyanet İşleri Ali Erbaş ise, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi sitesinde yayımlanan cuma hutbesinin dışına çıkarak, yaptığı hutbe konuşmasında, "Fatih Sultan Mehmet Ayasofya'yı cami olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar" dedi. Erbaş’ın, “vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar" ifadeleri, Ayasofya’yı müze yapma kararı alan Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetin kurucularını hedef aldığı şeklinde yorumlandı ve büyük tepki çekti.

 

İLK KEZ KONUŞTU

 

Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan ise, bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş’la konuştuğunu belirten Hakan, Ali Erbaş'ın yazılı bir açıklamayla konuya açıklık getirmeyi tercih ettiğini ifade ederek, söz konusu o açıklamayı köşesinde yayımladı.

Böylece Ali Erbaş, tartışmalardan sonra ilk kez konuşmuş olurken, Erbaş, Ahmet Hakan'a gönderdiği mektubunda, "Ben görevimi yapıyorum" diyerek, kendisini şöyle savundu:

 

"Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi hususunda Atatürk’ün dahlinin olup olmadığı da tarihçiler arasında tartışmalı bir konudur.

Velhasıl bizim millet olarak vakıf mallarını koruma konusunda çok titiz olmamız gerekir. Bunu sağlamanın tek yolu kanunlarla korkutarak olmamalı. Farklı yollarla vicdanlar harekete geçirilmeli ve inanç ilkeleri de devreye sokulmalı.

Diyanet İşleri Başkanı olarak bunu Müslümanlara hatırlatmak benim görevim. Ben görevimi yapıyorum.

Ama birileri benim görevim gereği hatırlattığım hususlar üzerinden bilerek ya da bilmeyerek tefrika çıkarıyor." 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.